Bilal Erdoğan iddialara yanıt verdi !
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu olan Bilal Erdoğan, bir televizyon programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, ilk kez canlı yayına çıktı. A Haber televizyonunda soruları yanıtlayan Bilal Erdoğan, 'İtalya'ya kaçtı' iddialarıyla ilgili, "Şu an neredeyiz. Buradayız. Hologramla İstanbul'a ışınlanmadığıma göre, kaçmadım, buradayım" dedi. Programın gerçekleştirildiği stüdyoda arka fon olarak Türk Bayrağı kullanıldığı görüldü.
İşte Erdoğan'ın açıklamasından satır başları:
İtalya'ya kaçtınız mı kaçmadınız mı?
Salih Bey şimdi neredeyiz? İstanbul'dayız. Bayramda da buradaydım. Hologramla beni buraya ışınlamadılar.Ben vatanımdayım benim başka vatanım yok. Kaçmadım, buradayım.
Bilal Erdoğan kimdir?
1981 yılında İstanbul'da Kasımpaşa'da doğdum. Kaptanpaşa ilkokulunda eğitime başladım. Hamdolsun güzel bir okul hayatı yaşadım. Bayramlarda sokaklarda kızkaçıranlar, torpiller atardık. Çok güzel bir çocukluğum geçti Kasımpaşa'da. Kendimi bildim bileli babam siyasetin içindeydi.Babam sürekli çok yoğundu ve babama sitem ederdik.
8 yıl yatılı olarak okudum
1991 yılında Kartal'da yatılı okula başladım. Beykoz'da yeni bir imam hatip okulu açılmıştı ve oraya gitmek istiyordum. Bu benim tercihimdi ama annem de babam da okulum için teşvik edici oldu. İmam hatipe gittiğim için pişman değilim. Okulda çok aktif bir öğrenciydim. Toplamda 8 yıl yatılı olarak okudum.
Futbolda çok iddialı olduğumu söyleyemem. Alt sokak ile üst sokak maç yapardık. Ne zaman aralık bulsak top oynardık. Topumuzu kesen öğretmenlerimiz vardı.
Hedefim Boğaziçi'ni kazanmaktı
Benim aslında hedefim İstanbul'daki en iyi bölüm Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmaktı. Ancak bu katsayı engeli bizi etkiledi 4 sınıf arkadaşımız başka yerlere geçişler yaptılar. Son senede şartları değiştirdiler. Yaşanması gereken bir dönemdi. Bizi güçlendirdi. Kız kardeşlerimiz okulda baş örtüsü mağduru oldu. Erkekler de kat sayısı mağduru oldular. Herkesin morali bozuktu. Benim vizyonum yurt dışına çıkmak değildi Boğaziçi'ne gitmekti. Yabancı dilim de fena değildi. 17-18 yaşında böyle bir sistem bize dur dedi.
Erdoğan'ın cezaevi günleri
Ailecek ben uğurladığımız günü unutamam. Babamı cezaevine uğurlayaşımızı unutamam. Cezaevi kapısına gelindi babam orada toplananlara son sözlerini söyledi. Ben orada babamla vedalaşamadım. Kalabalıktan bir oraya bir buraya sallandım. Babamla vedalaşamam beni çok üzmüştü. Orada da çok yoğun bir trafiği vardı. Çok fazla mektup geliyordu. Babam mezuniyetime gelemedi ve çok üzüldüm. Babam mektup yollamıştı ve arkadaşlarıma okumuştum. Karakterimizde derin izler bırakan bir süreç oldu.
Neden Türkiye'de okumadınız?
Katsayısı mağduru olduğum için. Amacım Boğaziçi Üniversitesi'nde okumak istiyordum. Amerika'dan Indiana Üniversitesi'nden kabul almıştım. Babamın cezaevi çıkışında da burada olamadım.
ABD'DE OKULU DERECEYLE BİTİRDİM
3 senede iktisatta çift dal yaptım. Normalde 4 sene ama ben 3 senede yüksek bir dereceyle bitirdim.
Kıbrıs sorununu bir Yunan hoca ile çalıştım. Kıbrıs meselesinde onur tezimi yazdım. Güzel de bir tezi siyasal bilgilere verdim bundan dolayı onur derecesi verdiler. Harvard başvurusu için güzel bir temel oluşturdum.
Ben gönüllü çalışmalara odaklandım. Mahalle kütüphanesinde gönüllü olarak çocuklara bakıyordum. Okulda bir gün fakir ailelerin çocukların olduğu bir okuldu ve orada gönüllü olarak çalışıyordum. İnsanlara yardım eder oturacakları yerleri gösterirdik. Sefiller müzikali gelmişti ve yer kalırsa biz de izlerdik.
11 Eylül'de oradaydım
11 Eylül'de uçakların kuleye çarpışını ben canlı izlemiştim. 11 Eylül olduktan sonra bilmedikleri islam dini onlar için kötü bir çağrışım yaptı. Laf atılan müslümanlar oldu. Hırpalanan kişiler oldu. Genel itibariyle 11 Eylül'den sonra Amerika'da yaşamak müslümanlar için biraz zor oldu.
Amerika'da kalmayı hiç düşünmedim
Burs desteğiyle Indiana'daki eğitimimi tamamladım. Harvard'a girdiğimde 21 yaşındaydım. Toplam 190 öğrenci vardı ve en genç öğrencilerden birisi bendim. Ben 10 yıla yakın Amerika'da yaşadım. Ve gerçekten Amerika'da kalmayı hiç düşünmedim. Muhakkak ülkeme döneceğim diye düşündüm.
Masterdan sonra Türkiye'ye dönmeyi düşünürken bir arkadaşımdan Dünya Bankası fikri geldi. Bana katkısı olur mu diye düşündüm. Bu şekilde Dünya Bankası'na başvurdum. Orada iki mülakat yaptık. Mülakatları yapan kişilerle aynı okuldan mezun olduğumuzu öğrendim. Orada sözleşmeli danışman olarak girdim. 2 yıllık bir sözleşmeydi. Eğitim politikası üzerine çalışmalar gerçekleştirdik.