Bekçiler AK Parti'nin silahlı gücü mü olacak ?
Bekçilere verilen yetkilerle ilgili muhalefet şerhi hazırlayan CHP, iktidarın kendisine bağlı, görev ve yetkileri hukuk tarafından çerçevelenmemiş silahlı bir güç oluşturduğunu söyledi.
Bekçilerin toplumsal olaylara müdahale etme, arama yapma ve zor kullanma yetkisi verilen kanun teklifine yönelik tepkiler sürüyor. Muhalefet, hazırladığı ‘muhalefet şerhi’nde, teklifin Anayasa’ya aykırı olduğunu, vatandaşların yaşam haklarının ihlali gibi ağır sonuçların ortaya çıkabileceğini vurguladı.
CHP, TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edilen ve Genel Kurul’da görüşülmeyi bekleyen Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanun Teklifi hakkında muhalefet şerhi hazırladı. CHP’nin hazırladığı muhalefet şerhinde, bekçilerin keyfi bir kolluk yapısı oluşturduğu, yeterli eğitim almayan kişilerin silahlandırılmasının “yaşam hakkı ihlallerine” neden olacağı ve düzenlemenin kabul edilmesi durumunda Anayasa Mahkemesi’ne başvurulacağı vurgulandı.
BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, kanun teklifinin belirsizliklerle dolu olduğu vurgulanan muhalefet şerhinde, “Ülkedeki kolluk yapısını yeniden şekillendiren böylesine önemli bir kanun teklifinin genel gerekçesi, öngörülen silahlı kolluğun gerekliliği konusunda doyurucu bir izah getirmemiştir. Kanun teklifi, birçok açıdan temel hak ve özgürlükleri tehdit edecek şekilde hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırıdır. Devletin ahlak polisliği yapması, gece saatlerinde dışarıda olan bireylerin hayat tarzına müdahale etmesi ve daha genel olarak, kendisini hukukla bağlı addetmeyen ve yürütmeye bağımlı silahlı bir yapının doğması riskini içermektedir” ifadeleri kullanıldı.
KEYFİ İMZA ATABİLİRLER
Teklifin bekçilere çok fazla ve geniş kapsamlı görevler verdiği bildirilen muhalefet şerhinde şunlar vurgulandı:
“Bekçilerin, kanun teklifindeki şekil ve kapsamda ‘silahlı bir kolluk’ olarak genel kolluk teşkilatlarına dahil edilmesinin, Anayasa’ya aykırı olduğu ve başta yürütmeye bağımlı ve hukuk tarafından çerçevelenmemiş silahlı bir gücün ortaya çıkması riskini de içermek üzere, temel hak ve özgürlüklerle hukuk devleti ilkesi açısından birçok sakınca içerdiği ortadadır.
Düzenlemedeki ‘yardıma ihtiyaç duyduğu değerlendirilen’ ibaresi belirsizdir ve tamamen bekçinin keyfi yargısına açıktır. Düzenleme, bu haliyle bekçilerin, kendileri yardım talep etmese ve istemese dahi sayılan kategorilerdeki kişileri kendi öznel yargıları üzerinden genel kolluk birimlerine teslim etme görevi öngörür şekilde kaleme alınmıştır. Kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla bekçilere önleyici tedbir yetkisi alma yetkisinin verilmesi keyfi sonuçlar doğuracaktır. Neyin kamu düzenini bozacak mahiyette olduğunun ve bu itibarla hak sınırlayıcı tedbirler gerektirdiğinin tespiti, bir yardımcı kolluk mensubuna bırakılamaz.”