Baykal olayının perde arkasını anlattı
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Baykal olayının perde arkasını anlattı.
CHP ve MHP arasında Meclis Başkanlığı polemiği devam ediyor. CHP, AK Partili bir adayın seçilmesinden MHP'yi sorumlu tutarken, MHP ise CHP'yi kendi adaylarını desteklememekle suçluyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, internethaber'in konuya ilişkin sorularını büyük bir samimiyetle yanıtladı. Yalçın, CHP ile aralarında Deniz Baykal'ı desteklemeye yönelik bir anlaşma bulunmadığını ve MHP olarak ilkeleri doğrultusunda hareket ederek kendi adaylarını desteklediklerini ve Deniz Baykal'ın Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin kendileri için eksi puan olduğunu söyledi.
Yalçın, "Biz Baykal'ı destekleme yoluna gitseydik, siz HDP'nin son turda Baykal'ı destekleyeceğini mi zannediyorsunuz, hayır tam tersine, bu sefer onlar desteklemezdi, MHP böyle bir çıkış yapıyor diyerek çok rahatlıkla bir oyuna gidebilirlerdi." dedi
-Meclis Başkanlığı seçimi CHP ile aranızı açtı gibi, çok sert sözler söyleniyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?
İNŞALLAH CHP YERİNİ VE SEVİYESİNİ BİLİR
İnşallah CHP bu anlamda yerini ve seviyesini bilir ve bu tırmanmayı, gerginliği bizzat kendileri sona erdirirler. Çünkü gerginliği başlatan ve MHP'ye pervasızca saldıran CHPsözcüleri oldu. Burada mesele sadece ve sadece MHP'nin Meclis Başkanlığı seçiminde kendi tercihini kendi ilkeleri doğrultusunda kullanmasıdır. Bunu hazmedemeyen zihniyetin çıkıp da çeşitli vesilelerle sanki iki parti arasında bir uzlaşma veya bir protokol varmışçasına "Neden böyle yaptınız" şekliyle bir hesap sormaya kalkması bizim tarafımızdan kabulu mümkün olmayan bir soru.
Dolayısıyla biz buna karşı söyleyeceklerimizi söyledik, ifadelerimizi net olarak ortaya koyduk, CHP bu noktada hala konuyu uzatmaz diye düşünüyorum.
-CHP sizin adayınızı desteklese, HDP'nin 50 oyuna ihtiyacınız olacaktı, Sayın Devlet Bahçeli "asla HDP ile aynı paralelde oy kullanmayız" demişti, bu durumda siz HDP'den gelecek 50 oyu ister miydiniz, kabul eder miydiniz?
HDP NE YAPARSA YAPSIN, BİZİ İLGİLENDİRMEZ
Buna cevap vermem, çünkü biz HDP ile ne pazarlığa, ne söz düellosuna gireriz, biz HDP ile hiçbir işbirliği içerisinde olmayız, olmak istemeyiz. HDP ne yaparsa yapsın o bizi ilgilendirmiyor.
-Deniz Baykal'ı neden desteklemediniz?
BAYKAL'IN CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞMESİ EKSİ PUANDIR
Biz neden Deniz Baykal'ı desteklemedik; Birincisi böyle bir pazarlığımız yok, ikincisi,MHP kendi ilkeleri doğrultusunda kendi adayını destekleyeceğini açıkladı, bunu açık oynadı, hiç kapalı kapılar ardında manevra yapmadı, üçüncüsü, Deniz Baykal'ın Cumhurbaşkanı ile görüşmüş olması bizim için eksi puandır.
CUMHURBAŞKANININ ADAYI GİBİ...
Bu görüntü, Cumhurbaşkanının adayı olarak Meclis Başkanlığına soyunduğuna bir işaret teşkil etmiştir. Bir diğer husus, eğer böyle bir durum olsaydı, yani biz destekleme yoluna gitseydik, siz HDP'nin son turda Baykal'ı destekleyeceğini mi zannediyorsunuz, hayır tam tersine, bu sefer onlar desteklemez, MHP böyle bir çıkış yapıyor diyerek çok rahatlıkla bir oyuna gidebilirlerdi.
BAYKAL'IN DESTEKLENMESİ İÇİN YETERLİ SEBEP YOKTU
Bütün bunları topladığımızda Sayın Baykal'ın desteklenmesi ile alakalı yeterli sebebin olmadığını gördük. Onun için böyle bir karar verdik. Ama bizim öncelikli kararımız Baykal'ın pozisyonundan ziyade MHP'nin kendi ilkeleri doğrultusunda hareket etmiş olmasıdır. Bakın geçmiş dönemdeki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Başkanlığıseçimlerindeki rolümüze bakın hep aynı doğrultuda hareket etmişizdir, bu bizim için yeni bir çıkış değil. Şimdi buna rağmen insanların çıkıp da MHP'ye "niye böyle karar veriyorsunuz" diye hesap sorması abesle iştigaldir.
-Meclis Başkanlığı seçimindeki tavrınız nedeniyle, erken seçim olursa oy kaybedeceğiniz, oylarınızın bir kısmının AK Parti'ye kayacağı yönünde bazı açıklamalar var, ne düşünüyorsunuz?
NE DEĞİŞECEK?
7 Haziran'ın yükselen partisi MHP'dir. 7 Haziran'ın iki mağlubu vardır, biri AKP'dir, biri Ana Muhalefet partisi CHP'dir. Dolayısıyla argümanlarını seçim sathı mahalinde bitiren bu iki siyasi hareket muhtemel bir erken seçimde neyi kullanarak, halka neyi anlatarak oylarını artıracaklar onu çok merak ediyorum. İktidar partisi zaten "koalisyon tu kakadır" dedi, her partiye saldırdı, buna rağmen iktidardan düştü. CHP iyi bir seçim kampanyası yapmasına rağmen halka hitap etmekte zorluk çekti, oyunu düşürdü. Dolayısıyla bu üç ayda ne değişecek ki bu insanlar oy ortırımını bekliyor.
AKP TILSIMINI KAYBETTİ
AKP artık dağılmış, sihri kaybolmuş, tılsımı ortadan kalkmış bir siyasi hareket. Cumhuriyet tarihinde yıllarca tek başına iktidar keyfi süren partilere bakınız hepsi çökmeye başladıkları andan itibaren grafiklerinde düşme vardır, her seçimde kaybolurlar. AKP yüzde 52'den 30 Mart seçimlerinde yüzde 43'lere şimdi 40'lara indi. Bundan sonraki seçimlerde bu dağılmayı toparlamakta güçlük çekecekler, zaten bunun imkanı da yok.
ERDOĞAN İLMEK İLMEK ERKEN SEÇİMİ HAZIRLIYOR
Esasında Davutoğlu bunu gördüğü için seçime gitmek gibi bir niyet içerisinde değil, erken seçimi isteyen Cumhurbaşkanıdır, ilmek ilmek erken seçimi hazırlayan, siyasete karışan Cumhrubaşkanıdır.
Neden, çünkü son kez şansını deneyecek, çünkü onun kurtulabilmek için AKP iktidarına ihtiyacı var. Böyle bir durumda MHP oyunu yükseltmeye devam edecek, çünkü yükselen değerdir.
HDP BARAJ KORKUSUNU TEKRAR YAŞAYACAK
HDP ise baraj korkusunu tekrar yaşayacak. Çünkü HDP doğudan hapsedilmiş, zor ve baskıyla oy almıştır, batıdan emanet oy almıştır. Batıdaki emanet oyları muhafaza edebileceini mi zannediyor, o korkuyu tekrar yaşayacak. Dolayısıyla kimse halkın yapacağı rey beyanını cebinde falan sanmasın.
-Koalisyon görüşmeleri yakında başlayacak. Siz AK Parti-CHP koalisyonunu mu, yoksa AK Parti-MHP koalisyonunu mu daha olası görüyorsunuz?
CHP MAĞLUBİYETİNİ İKTİDAR ORTAKLIĞI İLE ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR
Bu tespiti yapmak oldukça zor ama şu anda görünen, CHP çok istekli ve arzulu olduğu için AKP-CHP ittifakı oluşabilir. Biraz önce izah ettiğim CHP'nin 7 Haziran'daki pozisyonu bugün itibariyle daha net olarak ortaya çıkıyor. CHP seçimlerdeki oy kaybını ve mağlubiyetini muhtemel bir iktidar ortaklığı ile örtmeye, kendi kitlesini bu noktada teskin etmeye çalışıyor.
AKSİ TAKTİRDE KILIÇDAROĞLU KOLTUĞUNA OTURAMAYACAK
İktidarı çok istemesinin sebebi bu, aksi taktirde Kılıçdaroğlu sorgulanacak, belki de koltuğunda dahi oturamayacak. Şimdi bu istek AKP'de de gizli olarak var, çünkü yıllardır iktidarlar, tadını almışlar, oradan düşmek istemezler. Bu iki arzu partileri bir araya getirerek böyle bir koalisyonun oluşmasına yol açacak gibi görünüyor. Bu olmadığı taktirde erken seçim dediğimiz hadise daha yakın olabilir ama önce bunu bir görmek lazım.
AKP ÜÇ MADDEYİ KABUL ETMEDİĞİ SÜRECE OLMAZ
Bizim tavrımız açık, seçim gecesi ne dediysek aynı noktadayız. Sayın Genel Başkanımız geçtiğimiz çarşamba yaptığı grup toplantısında temel ilkeleri ortaya koydu, beyannamemizin tümü bizim için önemli olmakla birlikte sanki muavazaalı konular ön plana çıkıyor gibi olduğu için üç maddeyle çok net ifade etti. AKP bu üç maddeyi kabul etmediği sürece AKP ile böyle bir yakınlaşma içinde olmamız mümkün değil. Bu ön şartlar gerçekleştikten sonra görüşmelere başlarız.
BİZ SERT DEĞİLİZ, NETİZ
Tamam millet seçim sonuçlarıyla partilere "koalisyon yapın" dedi, bunu doğru okuyoruz ama politik uyum içerisinde olan siyasi partilerin buna daha yakın olduğunu, böyle olması gerektiğini ifade ediyoruz. Kapıları hiç bir şeye kapatmıyoruz, biz sert değil, netiz, bunun görünmesi lazım. Ama bunlar görüşüldükten sonra olmuyor, bütün yollar tükeniyorsa, illa ki MHp olacak deniyorsa, hay hay. İlkelerimizi, mllete verdiğimiz sözleri kabul edin görüşmeye başlayalım, biz bu noktadayız. Bu da olmuyorsa son çare olarak erken seçim mümkündür, çünkü Türkiye'nin başka yollara, krize, kaosa girmemesi lazım, bunun için de çare milletin kendisidir, sandıktır.
-13 yıldır ilk kez Meclis Başkanlığını AK Parti'nin elinden alma şansı vardı, zaten CHP'nin de MHP'ye yönelik eleştirisinin temelinde bu yatıyor. Bir pişmanlık söz konusu mu?
İSMET YILMAZ BİZİM TAVRIMIZDAN DOLAYLI OLARAK SEÇİLDİ
Biz olaya böyle bakmıyoruz. Bizim tavrımız direk olarak İsmet Yılmaz'ın seçilmesi değil, bizim tavrımızdan dolaylı olarak İsmet Yılmaz seçilmiştir. Biz İsmet Yılmaz'a oy vermedik, bunun bu şekliyle algılanması mantıklı olur. Dolayısıyla, neticede Meclis aritmetiği bunu son turda bu hale getirdiyse buna yapacak bir şeyimiz yok. Bu nedenle pişmanız gibi bir tavır içerisinde olmayız. Biz ilkelerimiz istikametinde rey beyanında bulunduk, bu tavrımızın da sonuna kadar arkasındayız.