Başkanlık sistemi için yeni araştırma
Optimar Genel Müdürü Hilmi Daşdemir, başkanlık sistemiyle ilgili araştırma sonuçlarını söyledi.
Optimar Genel Müdürü Hilmi Daşdemir, Türkiye'nin son günlerdeki siyasi atmosferini değerlendirdi. Daşdemir, "7 Haziran seçimlerinin sonuçları bugün başkanlık sürecinin en önemli katalizörüdür" dedi.
Optimar Araştırma'nın Kurucu Genel Müdürü Hilmi Daşdemir, Türkiye'nin son günlerdeki siyasi atmosferini değerlendirdi. Başkanlık ve yeni anayasa tartışmalarına değinen Daşdemir, 20 yıldır araştırma sektörünün önemli şirketlerinden biri olmalarına rağmen son bir yıl içindeki tartışma ve gelişmelerin tüm toplum için olduğu gibi kendileri için de öğretici olduğunu söylerken, "özellikle muhalefet tarafından başkanlık tartışmalarına son vermesi umulan 7 Haziran seçimleri sonuçları bugün başkanlık sürecinin en önemli katalizörüdür" dedi.
Başkanlık konusu ile ilgili olarak toplumdaki temel kırılmanın 7 Haziran sonrasında olduğunu söyleyen Daşdemir, "Öncesinde güçlü iktidarlar tarafından yöneltilen Türkiye'de toplumun bu konuda fazla bir beklentisi oluşmamıştı. Ancak 7 Haziran sonrasında kanaatlerin büyük ölçüde değiştiğini yaptığımız araştırmalarda gördük. Türkiye kamuoyu uzun AK Parti iktidarı boyunca koalisyon ya da hükümet krizleri nedir unutmuş durumdayken kendini bir anda hükümet krizi içinde buldu. Güçlü ve istikrarlı bir yürütmenin ne kadar önemli olduğu kısa bir süre içinde sonuçsuz kalan koalisyon tartışmaları sırasında ortaya çıktı. Geçtiğimiz yaz ülkede sosyal ve siyasi bilimciler için inanılmaz bir laboratuvar ortamı vardı" ifadelerini kullandı.
Başkanlık tartışmalarının seyri ile ilgili olarak "Başkanlık tartışması özellikle muhalefet tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin sonu gibi bir algı yaratılarak sunuluyor. Böyle bir algı tartışmayı da öldüren bir şey. Başkanlık taraftarlarının konuyu bir rejim tartışması olarak görmediğini biliyoruz. Kimsenin Türkiye'nin laik, sosyal bir cumhuriyet ve hukuk devleti olması konusunda alıp veremediği yok. Isıtıp ısıtıp, 20 yıl önceki tartışmaları toplumun önüne koymanın hiçbir anlamı yok. Ayrıca yaptığımız düzenli siyasi gündem araştırmalarında toplumun başkanlık tartışmasından endişe etmediğini, oran zaman zaman değişse de yüzde 50 üzerinde bir katılımcının başkanlık sitemine destek verdiğini görüyoruz. Ayrıca toplum yavaş yavaş iki başlı bir sistemin yönetilemez olduğunu gördü. AK Parti'nin kendi içinde bile tıkanmalara neden olan bu model, iki farklı siyasi gelenekten gelen başbakan ve cumhurbaşkanı olduğu takdirde kesinlikle çalışmayacaktır" dedi.