Bakan'dan bir garip hesap: ''2016'da 31 dolardı, şimdi 10 dolar!''

Osmangazi Köprüsü'nden şu an 60 bine yakın araç geçtiğini ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "2016 yılında Osmangazi Köprüsü açılmadığı zaman kısıtlı araç olmasına rağmen feribottaki geçiş ücretleri 31 dolardı. Biz sadece şu anda 10 dolar alıyoruz köprü geçişinden" dedi.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce çevrim içi düzenlenen "Kentsel Sistemler ve Ulaştırmanın Yeni Yüzyılı" başlıklı 2022-2023 Akademik Yılı Yüksek Lisans Programları Açılışı ilk dersine katılan Bakan Karaismailoğlu, yatırımlar yapılırken güçlü bir planlama gerektiğini, iyi plan yapıldığında sonucun daha faydalı ve uygulanabilir olduğunu söyledi.

Dünyada krizlerin, kaosların konuşulduğu bir ortamda Türkiye'nin yatırımlarını artırarak sürdürdüğünün altını çizen Karaismailoğlu, bu işin olmazsa olmazının planlamadan geçtiğini belirtti.

Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O yüzden ulaşım plancılarına çok büyük iş düşüyor. Üniversite hocalarımız ve planlamada yetişen arkadaşlarımızın görevleri çok fazla. Vatandaşa yansıyan arazideki gelişmeler ama onun altında planlama en değerlisi ve kıymetlisi. O planlamalar sonucunda fayda maliyetlerde daha değerli işler çıkartabiliyorsunuz. Bakanlık olarak sadece insan ve yük taşımıyoruz. Data da taşıyoruz. Dünya nüfusunun yüzde 50'si kentsel alanlarda yaşamakta ama 2050 yılında veriler gösteriyor ki bu yüzde 70'e çıkacak ve dünya ekonomisinin yüzde 90'dan fazlası kentsel alanlarda üretilecek. 2020-2050 yılları arasında ulaşıma yönelik talep yolcu sayısı ve kilometre cinsinden tam iki katına çıkacak. Biz de planlamalarımızı bu doğrultuda yapmak zorundayız.

"DÜNYADA NAVİGASYON SİSTEMLERİ GOOGLE VE YANDEX GİBİ HİÇBİR UYGULAMA YOKKEN..."

Yeni nesil mobilite bundan sonra olmazsa olmaz ve bunlar hayatımızda artarak devam edecek. Biz 2053'te Paris İklim Anlaşması'nda verdiğimiz taahhüt nedeniyle sıfır emisyon doğrultusunda planlamalarımızı yapıyoruz. En çok ilgilendiğimiz işler akıllı ulaşım sistemleri. Akıllı ulaşım sistemlerinin dünyada en erken uygulanmaya başlandığı illerden bir tanesi İstanbul. Dünyada navigasyon sistemleri Google, Yandex gibi hiçbir uygulama yokken 2007 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cep Trafik diye bir uygulama çıkarmıştı. 1,5 milyonun üzerinde abonesi olan bir sistemdi. Navigasyonu dünyada ilk başlatan belediyeydik. Hatta şu anda aktif ama gerekli yatırımlar yapılmadığı için fazla kullanılmıyor."

Bakan Karaismailoğlu, otonom araçların gelecek 10 yıl içerisinde varlığını daha çok göstereceğini anlattı.

Sıfır emisyon hedeflerinin dünyada çok konuşulduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, "Artık dünyanın en önemli gündemlerinden bir tanesi sıfır emisyon. Burada da ulaşımdan kaynaklı sıfır emisyon çok önemli bir faktör. Ulaşım sektörü diğer sektörler arasında yüzde 16,2 ile en çok hava kirliliğine sebep olan ikinci sektör." diye konuştu.

Karaismailoğlu, 17 ülkenin 2050 yılına kadar ulaşımda sıfır karbon emisyon hedefi koyduğunu anımsatarak, "2020 yılında dünyada elektrikli araç sayısı 11 milyon, 2025'te bu 85 milyona çıkacak. 2040 yılına geldiğimizde 540 milyona çıkacak. Elektrikli araç trendi artarak devam edecek." ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE 4 SAATLİK UÇUŞLA 97 ÜLKEYE ULAŞIM SAĞLIYOR"

Türkiye'nin kuzey, güney, doğu ve batı akslarının tam ortasında bir kesişme noktasında olduğuna işaret eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye, 67 ülke, 1,6 milyar insan, 38 trilyon dolar gayri safi milli hasıla, 7 trilyon dolarlık ticaret hacmine 4 saatlik uçuşla ulaşılan çok kıymetli bir yerde. Avrasya'nın ortasındayız. 'Avrasya'ya hakim olan dünyaya hakim olur' diye önemli bir tez var dünyada. Şu anda Çin'den Avrupa'ya yıllık 710 milyar dolar ticaret hacmi var. Bu çoğunlukla Türkiye üzerinden geçiyor. 'Biz bu 710 milyar dolarlık ticaretten ne kadar pay alabiliriz?' Bunun için politikalarımızı geliştiriyoruz. Türkiye'nin konumunun çok önemli olduğu ortaya çıkıyor.

Şu anda dünyada ticaret hacmi tam 12 milyar ton, 2030 yılında bu 25 milyar ton olacak. Orta koridor bizim en önemli hazinemiz. Orta koridorda ticaret hacmimizi geliştirmek için politikalar geliştiriyoruz. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan sonra orta koridorun kıymeti çok arttı. Kuzey koridorda savaş öncesi yıllık 5 bin blok trenin yüzde 30'unu biz orta koridora almayı hedeflemiştik ama önümüzdeki yıllarda bu çok daha artacak. Bu orta koridorun kapasitesini arttırmak için politikalar gerçekleştiriyoruz. Aslında Karadeniz'e kıyısı olan bütün ülkeler limanlarına yatırım yapıyor. Çünkü önümüzdeki yıllarda Karadeniz ticari göle dönüşecek. Biz de buna hazırlıklı olmak için mevcut liman kapasitelerimizi geliştiriyoruz ve mevcut liman yatırımlarımızı yapıyoruz. Rize İyidere Lojistik Limanı bunlardan bir tanesi, Trabzon'daki kapasitenin geliştirilmesi. Yine Samsun Limanı özellikle Rusya savaşından sonra özellikle Ro-Ro gemileri için transfer noktası oldu. Bir de Filyos Limanı ve Karasu Limanı çok kıymetli limanlardan bir tanesi olacak."

"SON 20 YILDA TAM 183 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM YAPTIK"

Ulaştırma altyapıları sayesinde bölgelerin altyapısı ve üretimine katkı sağladıklarını aktaran Karaismailoğlu, "Son 20 yıla bakarsanız, Bakanlık olarak tam 183 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bu yatırımın yüzde 65'ini kara yollarına ayırmıştık ama bundan sonra yapacağımız 2053'e kadar olan tam 190 milyar dolarlık yatırımın içerisinde demir yolu yüzde 65'e çıktı. Ondan sonra kara yollarının tamamen sıfıra inmesi mümkün değil ama yüzde 25-30'lara düşecek kara yolları yatırımlarımız. Özellikle demir yolu ağırlıklı yatırım dönemiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. O yüzden 13 bin 200 kilometre olan demir yolu ağımızın tamamını yeniledik. Hızlı tren hatlarımız 1400 kilometreye kadar çıktı. Bugün için 8 ile ulaşan hızlı tren ağımızı 52 ile uzatmak için önemli çalışmalar yaptık." şeklinde konuştu.

Karaismailoğlu, Türkiye'nin uzay serüveninin 1990 yılında başladığını dile getirerek, "Bugüne geldiğimizde muazzam gelişmeler oldu. 2021 yılında 2 tane yeni nesil uyduyu uzaya fırlatan bir Türkiye var artık dünyada. Türksat 4A, Türksat 5A ve Türksat 5B 2021 yılı içerisinde uzaya fırlatıldı. Bunlar 35 yıllık ömrü olan yeni nesil uydular. Ayrıca bunlar ticari uydular, dünyaya hizmet veriyorlar. Ticari olarak gelir alıyoruz biz bu uydulardan. Türksat 6A uydusunun üretimi Ankara'da sağlandı. Tamamen yerli mühendislerimizle birlikte. İnşallah 2023 yılı hedefimiz fırlatma için sözleşmelerimizi yaptık. Yine aynı şekilde SpaceX tarafından uzaya göndereceğiz." diye konuştu.

"2023 YILI 5G İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR YIL OLACAK"

Dünya nüfusunun yüzde 65'inin, Türkiye nüfusunun ise yüzde 83'ünün internet kullandığını, interneti en fazla kullanan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu anlatan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

"Bu bilinçle, her yıl artan kapasiteye cevap vermek için fiber ve uydu yatırımlarımız devam ediyor. 5G önemli planlamalarımız arasında. 5G özellikle sanayi, medikal ve endüstride çok farklı ayrıcalıklar sağlayacak ve hızı neredeyse 100 katına çıkarabilecek önemli bir teknoloji. Bunu yerli ve milli imkanlar ile yapmak için hem özel sektörü destekliyoruz hem de Bakanlık olarak GSM şirketleriyle buna bir an önce geçmek için 2023 yılı 5G için çok önemli bir yıl olacak.

"FERİBOTTAKİ GEÇİŞ 31 DOLARDI, BİZ SADECE 10 DOLAR ALIYORUZ"

2021 itibarıyla e-Devlet'in 56 milyon kullanıcısı var. Artık hayatımızın bir parçası oldu. Osmangazi Köprüsü'nden şu an 60 bine yakın araç geçiyor. Bunun alternatifi feribottu. Köprü açılmadan önce 10-15 bin taşıma kapasitesi yoktu feribotların. Osmangazi Köprüsü olmasaydı bu trafiğin yüzde 70'i sağlanamayacaktı. 2016 yılında Osmangazi Köprüsü açılmadığı zaman kısıtlı araç olmasına rağmen feribottaki geçiş ücretleri 31 dolardı. Biz sadece şu anda 10 dolar alıyoruz köprü geçişinden, vatandaşımız memnuniyetle kullanıyor. Ayrıca saatlerce süren geçiş artık 5 dakikaya düştü. İstanbul Havalimanı da kamu-özel iş birliği, hem yatırım hem de değer açısından dünyanın başarılı projelerinden birisi. Burası da 70 milyon metrekare bir alanda, ekonomik değeri eksi olan bir alanda 10 milyar avroluk bir yatırımla üretilmiş ve 25 yıllık kamu- özel iş birliği sayesinde toplamda 26 milyar avroluk, devletimize gelir sağlayacak, dünyanın en kıymetli projelerinden bir tanesidir."