Bakan Topçu HDP'li Bakanları topa tuttu !
Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, HDP'li Bakanların görevden alınmaları gerektiğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu'dan HDP'li Bakanlar çok sert açıklamalar... Topçu, "Ağzı maskeli, ayağı entarililerin karşısına hiç çıkıyorlar mı? Şehirlerimizi yakıp yıkanların karşısına çıkıp bunlara 'dur' diyorlar mı? Benim bu kanaatim azledilmeleri noktasında gereğinin yapılması" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Topçu, HDP'li bakanların Cizre'deki tutumlarına ilişkin, "(Milletvekili) Yeminde bölücü teröre desteklik var mı? Yaptıkları yeminde millete ihanet var mı? Yaptıkları iş ne vatandaşlığa ne seçilmişliğe ne bakanlığa uygun değil. Madem bu kadar heveslisiniz bu tip olaylarda ve eylemlerde başrol oynamaya, o zaman soyunun sivil olarak gereğini yapın. Zaten sizin elinizi, kolunuzu tutan yok" diye konuştu.
AZLEDİLMELERİ...
Topçu, Cizre'de yaşananlar üzerinden HDP'li 2 bakan ve milletvekillerine çok sert tepki gösterdi. Topçu'nun sözleri şöyle: "Seçilmiş olanlar devletin polisiyle, Mehmetçiğiyle yaka paça mı olması gerekiyor? Ne zaman molotof atanların karşısında görüyoruz? Ağzı maskeli, ayağı entarililerin karşısına hiç çıkıyorlar mı? Şehirlerimizi yakıp yıkanların karşısına çıkıp bunlara 'dur' diyorlar mı? Benim bu kanaatim azledilmeleri noktasında gereğinin yapılması.
Seçilmiş olmak demek bölücü terörün yanında durmak, devletin ve milletin düşmanlarının yanında durmak ve bölücü terör üzerinden Türkiye'yi diz çökertmek isteyen güçlerin, kuvvetlerin yanında durmayı mı gerektiriyormuş? Seçilmiş olduğunu iddia edenler seçilmenin hukuku, hakkı, görevi neyse onu yapmak durumunda değiller mi?"
Şu anda yaptıkları bütün ülkenin gözü önünde bölücü terörü meşrulaştırıyorlar. Onların, sadece onlardan tek farkı var, ellerinde silah yok ve milletten aldıkları ücretle, maaşla, büyük büyük maaşlarla bölücü terör örgütünü meşrulaştırmak için onlara kol kanat gererek, onlara destek olmak için elden gelen her şeyi yapıyorlar. Ben Müslüman bir Türk evladıyım, bunu kabul etmem asla ve asla mümkün değil.
Bölücü teröre karşı, eşkıyaya karşı devlet yavuz yüzünü gösterirken, vatandaşa karşı şefkat elini uzatmaktan da asla ve asla vazgeçmeyecek. Yani güvenliği, özgürlüğü, refahı birbirine sarmal olarak kullanmayacağız, bunu birbirinin vazgeçilmezi olarak devam ettireceğiz. Refah, toplumun bütün kesimine yayılacağı gibi oradaki kardeşlerimize de birazcık pozitif ayrımcılık yapacağız."
Bir taraftan güvenliğimizi, kamu güvenliğini bozan kim olursa olsun haddini ve hakkını eline vereceğiz ama öbür taraftan hak ve özgürlüklerin önünü ileri demokrasi yaşayan ülkelerde ne ise onun da ötesine geçeceğiz.
KÜRT KARDEŞLERİMİZ ÇANAKKALE'DE NASIL DAVRANDILARSA...
Söylenebilecek tek şey şudur, Kürt kardeşlerimiz Çanakkale'de nasıl davrandılarsa, Malazgirt'te nasıl davrandılarsa Nureddin Mahmud Zengi ile Selahattin Eyyübi nasıl bir daire etrafında bir araya geldilerse Bediüzzaman'ın dediği gibi 'ümmetin bu iki bahadır evladı'nı birbirine düşürten güçlere karşı uyanık olmalılar, ve bölücü terörle yapılan mücadelede devletin milletin ay yıldızlı al bayrağın altında bir ve beraber hareket etmeliler."