Bakan Çavuşoğlu'ndan ABD'ye tepki !
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, BM'deki Kudüs oylamasıyla ilgili çok sert açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM'deki Kudüs oylaması öncesinde konuştu. Bakan Çavuşoğlu, ABD'ye tepki göstererek 'İsimleri alıp ne yapacaksınız? O ülkeleri cezalandıracak mısınız?' dedi. ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Kudüs oylamasında ABD'nin, olumsuz oy veren ülkelerin isimlerini alacağı uyarısında bulunmuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yarın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılacak Kudüs oylaması öncesinde ABD'nin oy kullanacak ülkeleri tehdit yöntemine başvurduğunu belirterek, ABD'nin bu yöntemden vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
İşte Çavuşoğlu'nun sözleri:
"Bu karardan sadece Müslümanlar değil Hıristiyanlar da çok rahatsız oldu. Vicdanı olan herkes bu karar karşı durdu. Mektup göndererek, kimin ne oy verdiğini başkana rapor edeceğiz, isimleri alacağız (diyorlar); ne yapacaksınız isimleri alınca, o ülkeleri de mi cezalandıracaksınız? Hiçbir onurlu, şerefli devlet bu tür baskılara boyun eğmez; yarınki oylamada da böyle olacak, ABD'nin bu yöntemden vazgeçmesi lazım.
NE OLMUŞTU?
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in, perşembe günü Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yapılacak Kudüs oylaması öncesi diğer diplomatlara e-posta göndererek karara karşı oy kullanmamaları konusunda üstü kapalı tehdit ettiği öne sürüldü.
Foreign Policy adlı internet sitesi tarafından ele geçirilen e-postada, Haley'in diğer BM üyelerine uyarıda bulunduğu belirtildi.
Haley'in, "Oyunu vermeyi düşünürken Başkan'ın ve ABD'nin bu oyu kişisel bir mesele olarak algıladığını bilmeni istiyorum." notunu düştüğü dikkati çekti.
Ülkelerin Kudüs'le alakalı verdiği oyları Başkan Trump'a rapor edeceğini belirten Haley, e-postada, "Başkan oylamayı yakından takip edecek ve benden bize karşı oy kullanan ülkelerin raporunu istedi. Bu konuda bütün oyları not edeceğiz." ifadelerine de yer verdi.
Nikki Haley'in, diğer ülkelerin ABD gibi büyükelçiliklerini Kudüs'e taşımasını beklemediğini ancak buna ilişkin "olması gereken durum" nitelemesinde bulunduğu görülüyor.