Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na destek

MHP lideri Bahçeli, mezhep tartışmalarıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. 

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Bahçeli, İstanbul Kadıköy'de polise yumruk atan DBP'li vekile tepki göstererek, "Polise yumruk atanın TBMM'de yeri olamaz. Bunların dokunulmazlığı süratle kaldırılmalıdır" dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert sözlerle eleştiren Bahçeli, mezhep tartışmaları konusunda ise Kılıçdaroğlu’na destek verdi. “Kılıçdaroğlu’nun mezhebi, etnik kökeni bizim siyasi eleştirimizin dışındadır” diyen Bahçeli,  “Mutlaka saygı gösterilmelidir. Türk milletinin hiçbir ferdi ayrılamaz, tasnif edilemez. CHP Genel Başkanı’nın Alevilik inancına sahip olması onun için kayıp, handikap değildir. Alevi İslam inancına sahip olan kardeşlerimiz bizim can beraberimizdir. Mezhep üzerinden fitne çıkarmaya heves edenler fitnenin çıbanbaşıdır.” diye konuştu

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...

Sağanak yağışlar hayatı olumsuz şekilde etkilemiştir. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok ilimizde hayat durma noktasına gelmiştir. Sel suları Ankara'da ev ve işyerlerini basmıştır. Başkentimiz yoğun yağışlara teslim olmuştur. Hem Ankara hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi acınası bir aciziyetle seyretmiştir. Meteorolojinin uyarılarına rağmen hiçbir önlem alınmamıştır. Belediye yönetimleri bir kez daha sınıfta kalmışlardır, çaresiz girdabına terk etmişlerdir.

Kar ve yağmur yağdıktan sonra yapılacak her mücadele boşuna bir emektir. Riskleri öngörememiş belediye yönetimlerinin tek sığınağı temelsiz bahaneleridir. Altyapı eksiklikleri, siyasi ilkellikler, afetler karşısında organizasyon yetersizlikleri bugünkü tablonun yegane sebepleridir. Hükümet, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri'nin boşluğunu doldurmuş, müdahale etmiştir. Belediye yönetimi laf üretme yeri değildir. Millete layıkıyla hizmet etme mercidir. Bu tutumu gösterenleri aziz milletimiz baş tacı yapacaktır. Tam tersini yapanlarını da rezil etmesini bilecektir. Bu kapsamda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza rahmetler niyaz ediyorum. İnanıyorum ki şiddetli yağışların yaraları sarılacaktır. Van'ın Tuşba ilçesinde 5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Tesellimiz bu depremde herhangi bir can kaybı yaşanmamış olmasıdır.

Ayrıca İtalya'nın Lucca kentinden havalanan helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu 7 kişi hayatını kaybetmiştir. Vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve Eczacıbaşı Holding'e taziyelerimi sunuyorum.

"KATİLLERE HAK ETTİKLERİ CEZALAR KESİLECEKTİR"

Hain terör saldırılarını lanetliyorum. Aziz şehitlerimize Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. Şu anda tedavi altında bulunan gazilerimize şifalar temenni ediyorum. Elbette acımız çok büyüktür. Al bayrağa sarılmış şehit naaşları gözyaşları eşliğinde vatan topraklarımıza emanet edilmiştir. Kalırsak devlet biziz ölürsek cennet bizim diyen kahraman şehitlerimizin kanları yerde bırakılmayacaktır. Katillere hak ettikleri cezalar kesilecektir. Evlatlarımıza kast edenlerin hayatları zindan edilecektir. 

Terörle mücadele kıran kırana devam edecek, bu melanetin kökü her zeminden sökülüp atılacaktır. İkinci bir tercihimiz görülemeyecektir. Türkiye'ye ihanet eden PKK'lı teröristlerden 3 ayaklı bir çıkış yolu vardır. Terör saldırılarına ön şartsız derhal son verilmelidir. Silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti'ne teslim olmalıdırlar. Üçüncü olarak da kaçınılmaz cezalarını çekmeleridir. Türkiye, bölücü terör karşısında bir yol ayrımına gelmiştir. Ya bu husumet çetesi ülkeyi kanlı bir bölünme sürecine sürükleyecektir ya da Türkiye Cumhuriyeti eylemlere gereken cevabı vererek ihanetin belini kıracaktır.

Terörle mücadele süreci çok boyutlu bir süreçtir. Karşımızda yalnızca teröristler yoktur. Terörizmin imalatçı ülkeleri, üniformasız barbarlar vardır ve bu yalın gerçeği birazcık zeka sahibi herkes bilmektedir. PKK, sadece PKK'dan ibaret değildir. Türk milletiyle kimlerin hesabı varsa terörizmin baronları, terör örgütlerinin ümit aşısı onlardır. Terörle mücadele Türkiye'yi zora sokmak isteyen alçakların topuyla asimetrik bir mücadeledir. Teröristler kukladır, kuklacılar ise mayası, mazisi kapkara odaklardır. Türkiye'nin haklı sınır ötesi operasyonu an meselesiyken, ABD askerleriyle PKK/YPG'li teröristlerin beraberce poz vermeleri neyin mesajıdır? ABD'li askerlerin teröristlerle ne işi vardır? Mehmetlerimize silah sıkanlara, ihanet edenlere destek vermek insanlık onurunun neresiyle ve nasıl bağdaşacaktır? ABD pozisyonunu netleştirmek mecburiyetindedir: Bu ülke dost mudur, düşman mıdır?

"TÜRK MİLLETİ DOSTUN DA DÜŞMANIN DA MERT OLMASINI BEKLER"

Türkiye göstereceği yüksek iradeyle bölünmeyeceğini, bedeli ne olursa olsun dosta da düşmana da göstermiş, alayına birden göstermeye devam edecektir. NATO Genel Sekreteri, Türkiye'nin kaygılarını meşru gördüğünü teyit ediyorsa bunu ABD ve bazı Avrupa ülkelerine anlatıp kabullendirmek zorundadır. Bizim endişelerimizin hududu sırf Finlandiya ve İsveç'le görülemeyecektir. ABD'nin bölücü terör örgütüyle bulunması izahı zor olacak ikiyüzlülüktür, asıl endişe kaynağımız da işte bu sinsiliktir. Türk milleti dostun da düşmanın da mert olmasını bekler.

POLİSE YUMRUK ATAN VEKİLE TEPKİ

Türkiye Cumhuriyeti'nde askere, polise, masum vatandaşlarımıza saldıran, toplumsal huzuru bozmak için nifak saçan, önüne gelene hakaretler yağdıran hiç kimse bu milletin mensubu olamaz. Bunların TBMM'de görev yapması da zuldür, mahşeri vicdanda darbedir. Hem devletimizden maaş alacaklar, hem de devlete ve millete iftiralar atıp güvenlik görevlilerimize saldırıda bulunacaklar. Böyle bir şerefsize dünyanın hangi ülkesi ruhsat verecektir. Kadıköy'e polise el kaldıran milletvekili müsveddelerinin TBMM'de yeri olamaz. Bu kutlu çatı altında kanun kaçaklarına, vatan hainlerine göz yumulamaz. Bunların dokunulmazlığı süratle kaldırılmalıdır. Teröristlerin namlusundan çıkan kurşun neyse sözde milletvekillerinin attıkları yumruklar da aynıdır.

Sayın Kılıçdaroğlu bu vahim manzara karşısında hala sesin çıkmıyor. Bir şey diyemiyorsun. Polise yumruk atan soysuzun yanında mısın, karşısında mısın söyle de duyalım. Kadıköy'de polise yumruk atan çürümüşün arkasında duran bellidir ve bugünkü CHP yönetimidir. Kılıçdaroğlu'nun CHP, eski CHP değildir demesi boşuna değildir.  Zillet ittifakı rotasızdır, ruhunu ve siyasi onurunu kiraya vermiştir. Serok Ahmet'in Diyarbakır'da düzenlenen çalıştayda yaptığı konuşma bu çalıştaya PKK'lıların ve FETÖ'cülerin katılımı provokasyondur. PKK tezlerini savunacak kadar çukurlaşmıştır. Serok Ahmet kumanda edilen mandacıdır, siyasi kundakçıdır.

KILIÇDAROĞLU'NA DESTEK VERDİ

Kılıçdaroğlu’nun mezhebi, etnik kökeni bizim siyasi eleştirimizin dışındadır. Mutlaka saygı gösterilmelidir. Türk milletinin hiçbir ferdi ayrılamaz, tasnif edilemez. CHP Genel Başkanı’nın Alevilik inancına sahip olması onun için kayıp, handikap değildir.

Alevi İslam inancına sahip olan kardeşlerimiz bizim can beraberimizdir. Mezhep üzerinden fitne çıkarmaya heves edenler fitnenin çıbanbaşıdır.

Aynı İttifak içinde Kılıçdaroğlu’nun alevi kimliğinden kaygı duyanlar, bunu da kamuoyu ile paylaşanlar sorumsuz olmakla birlikte milli birlik ve dayanışma ruhunu zedelemek isteyen provokatörlerdir. Bu yezit siparişini hazırlayan kimlerdir? Peş peşe gelen özür mesajlarının hiçbir inandırıcılığı, geçerliliği yoktur.

"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ İNŞA EDECEK İTTİFAK CUMHUR İTTİFAKI'DIR"

Geçim sıkıntılarını biliyoruz ancak unutulmasın ki yoksulluk bir gün giderilir ancak vatan elden giderse bunun gidişi yoktur, son pişmanlık ise fayda etmeyecektir. Kimse merak etmesin, enflasyon çıktığı gibi inecektir. Demokrasi, doğal farklılıklarımızı koruyan yegane rejimdir. Zillet ittifakının elinde istismar edilmesine göz yumulmayacaktır. Bölünmede huzur yoktur, gün birleşme günüdür, bütünleşme günüdür. İstikbalin ve istiklalin güvencesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Türkiye'nin geleceğini inşa edecek ittifak Cumhur İttifakı'dır.  

Dünya adeta zaman ayarlı bombaya dönüşmüştür. Avrupa Parlamentosu'nun 2021 yılı Türkiye raporunu kabul etmesi asılsız suçlamaları bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye alerjisi Avrupa Parlamentosu'nun bünyesini ihya olmaz bir hastalık olarak sarmıştır. Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında hukuk tanımayan Avrupa Parlamentosu'nun 2021 yılı Türkiye raporu bizim için yok hükmündedir, yırtılıp atılacak kağıt parçasından farksızdır. Yunanistan'a en etkili mesaj perşembe günü 37 ülkenin katılımıyla icra edilen Efes-2022 tatbikatıyla verilmiştir. Türkiye'ye düşmanca bakanları uyarıyorum; sakın hesap hatası yapmayın. Kahramanlar vatan nöbetindedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tarihi nitelikli Efes konuşması ve TSK'nın karakteri, şahsımın gurur ve heyecanı aynı anda yaşamasına neden olmuştur. Ege'nin karşı kıyısında haksızlığı yol haritası yaparak krize oynayan Yunanistan hükümetine diyorum ki: Biz buradayız, hiçbir yere gitmeyeceğiz. Aklını başını almayanın aklını almak bizim için çocuk oyuncağıdır. 

Hiç kimse sabrımızı sınamasın, aksi halde İstanbul'daki köprüleri bombalamayı hayal edenler Ege sularının ne kadar derin, serin olduğunu ağır bedeller ödeyerek göreceklerdir. Türkiye'nin deniz yetki alanları kanunu bir an evvel kabul edecek muhataplara tebliğ etmeliyiz. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki koordinatlarını kesinleştirerek kesin bir dille duyurmalıyız. Bu yeni statükoyu BM nezdinde tescil ettirmeliyiz. Egemenlik hakları Türkiye'de olan süresiz Navtex ilanı yapmalıyız. Bizler her zorluğu aşacak şuur, ahlak sahibiyiz. Türkiye bir karar aşamasına gelmiştir. Verilecek toprağımız yoktur, terk edilecek ilimiz yoktur, çizilecek sınırımız yoktur, bölünecek devletimiz yoktur, vazgeçilecek insanımız yoktur, indirilecek bayrağımız yoktur, susturulacak ezanımız yoktur, başka bir coğrafyada gelecek arayışımız yoktur. Gelecek ay-yıldızlı bayrağımızın altındadır.

Sonraki Haber