Bahçeli CHP ve gazetecileri tek tek tehdit etti

MHP lideri Bahçeli, partisinin TBMM'nin yeni dönem ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada Sinan Ateş cinayeti davası üzerinden CHP ve Halk TV’yi açık açık hedef aldı ve kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, Halk TV ve CHP ayağını denk alsın” dedi.

Ankara’da silahlı saldırıda öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in faillerinin yargılandığı dava sürüyor. 10’u tutuklu 22 sanığın yargılandığı dava devam ederken partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sinan Ateş davası üzerinden CHP ve Halk TV’yi hedef aldı. “Halk TV ve CHP ayağını denk alsın diyen Bahçeli, “4 soytarı muhabir ile MHP’yi sorgulayamazsınız” dedi.

Bahçeli, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş için isim vermeden "Siyasi kışkırtmanın figüranı olmak bir hanımefendiye yakışmayacaktır" diye seslendi. CHP lideri Özgür Özel ve Halk TV'yi de hedef gösteren Bahçeli, "Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, kanat çırpan akbabaların kanatlarını yolarız. Halk TV ve CHP ayağınızı denk alın. 4 soytarı muhabir ile MHP'yi sorgulayamazsınız" diye konuştu. 

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

“Ne kadar Türkiye karşıtı varsa bir olmuş görülen bir cinayet davası ile MHP’yi şerefsizce suçlamaya kalkmıştır. Bazı parti genel başkanları, kifayetsiz muhabirler ayak üstü mahkeme kurup savcı ve hakim rolüne soyunup arkadaşlarımızı yargılamaya girişmiştir. Önce aynaya bakacaklar, şeref ve haysiyetleri el verdiği ölçüde konuşacaklar. Malum davanın duruşmalarını dikkatle takip etmekteyiz. Bizim için yeterlidir. MHP’ye organize Pensilvanya operasyonu çekenlere MHP ve ülkü ocaklarını çiğnetmem. Alayını birden heyecanla beklerim. Özgür Özel, iddialıların şahsın gibi çürüktür.

Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın. Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, akbabaların da katlarını yolarız. Halk TV ve CHP ayağınızı denk alın. 4 soytarı muhabir ile MHP’yi sorgulayamazsınız.”

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Partililere seslenen Geleceğin koordinatlarını dosdoğru çizmek ancak ileri görüşlü, irade ve sezgi gücü yüksek toplum ve milletlerin harcıdır.

Medeniyet ve milletler arasındaki kutuplaşmanın başlıca nedeni derinlemesine genişleyen anlam bunalımının, hakimiyet ve paylaşım kavgalarının cinnet eşiğine dayanmasının eseridir. Adalet ve hakkaniyetin sözünü eden çok olsa da riayet ve saygı duyan neredeyse kalmamıştır. İnsani değerler, insanlık onuru, insan hak ve hukuku ayaklar altındadır. Bu kahredici salgının yavaş yavaş ülkemizi tesir altına alıyor olması hepimize alarm vermelidir. Kardeşçe yaşamak, erdemli bir hayatın izinden yürümek, milli ve manevi hükümler kapsamında yol haritamızı belirlemek varken birbirimizi hırpalayıp şeytanlaştırmak, çerden çöpten meseleler etrafında savaş boyaları sürmek hiç kimse unutmasın ki bedeli ve vebali çok ağır olacak bir gaflettir. Yol yakınken henüz vakit geçmemişken, bir vicdan muhasebesinin zarureti deyim yerindeyse herkesin elini husumet tetiğinden çekmesi samimi niyazım ve iyi niyet beyanımdır. Başka Türkiye yoktur. Gideceğimiz, geleceğimizi kuracağımız, sığıntı gibi toprağında gezeceğimiz bir yurt köşesi yoktur.

Türk milleti büyük ve güçlü bir ailedir. Bugünkü dünyada en emin, en merhametli sığınağımızdır. Değişen şartlara değişmeyen tepkiler vermek akıl karı olarak değerlendirilemez fakat değişim kisvesi altında başkalaşmanın ve başıboşluğun çekimine kapılmak, kaynak ve kök değerlerden süratle kopmak mazur addedilemez.

Uçurum kenarında güreş tutmak, yağlı direğe tırmanmak, mayın tarlasında kavgaya tutuşmak, ateşin ortasında kıvılcım saymak hiç kimseye bir şey kazandıramaz. Hele ki tahrik atmosferlerinin ve sürekli oğul veren dış bağlantılı operasyon kovanından siyasi menfaat arayışına tenezzül etmek namuslu bir insan ve siyasetçi tavrı asla olamaz, olmamalıdır.

"ZALİMLER İNSANLIK VİCDANINI HEDEF ALDI"

Zamanın gerisinde kalmak, çağın dışına savrulmak, hafızamızı kaybetmek, sebepsiz yere birbirimizin açığını arayıp gönül köprülerini yıkmak, gözünün üstünde kaşın var bahaneleriyle pozisyon almak uyarıyorum ki tarihin harabelerine karışmakla eş anlamlıdır. Güncelleşmiş barbarlık, güçlenmiş vahşet, yeni dünya düzeni adıyla formüle edilen küresel sömürgecilik yalnızca Türk İslam alemine değil, beşeriyetin tamamına pusu kurmuştur.

"TAVIR ALMAMIZ BİR İHTİYAÇTIR"

Zalimler insanlık vicdanını doğrudan hedef almışlardır. Olmaz denilen ne varsa olmaya başlamıştır. Zulüm taarruza geçmiş, insani, ekonomik, sosyal ve ahlaki zayiat tahammül sınırlarını aşmıştır. Küresel arenada yapıtaşlarını döşediği korku imparatorluğu seri cinayetlerinde devamlı el yükseltmektedir. Sabrın limitleri dolmuş, akıl ve sağduyunun güvertesini sular basmıştır. İnsanlığın içine sıkıştığı zora ve silaha dayalı şiddet mengenesini gevşetme çabaları şimdiye kadar sonuçsuz kalmıştır. İnsani krizler tıpkı bir volkan ağzı gibi patlamaktadır. Tavır almamız bir ihtiyaçtır.

Dünya çapında gelir, servet ve refah eşitsizliği hüküm sürerken buna bir de çatışmalar, savaşlar, felaket senaryolarından mülhem kaygılı bekleyişler eklenmiştir. Coğrafyaların geneli kanlı hesaplaşmalarla boğulmaktadır.

İnsani krizler tıpkı bir volkan ağzı gibi patlamaktadır. Yer küreyi umutsuzluğa sevk eden mevcut statükonun tahliyesi gerekmektedir. Hedef alınan milli birlik ve varlığımızdır. Tüm dünya duysun ki ölümüz şehit, dirimiz yiğit, karşımızdakiler müfrit, direncimiz ve dirayetimiz müthiştir. Şansını denemek isteyen buyursun gelsin. Sakın ola yanlış yolda doğru istikametin çıkacağı sanılmasın. Sakın ola Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkeleri ve kuruluş iradesi üzerinde tahribat ve oynamalara heves edilmesin.

Sahte ve sanal gündemlere kaptıracak yakamız yoktur. Küresel projelere boyun eğecek, tamam diyecek, saklanıp sinecek korkak bir meşrep bizde yoktur. Sosyal medya suikastlarına boyun eğecek fıtrat bizde hiç yoktur. Ne söylemişsek arkasındayız, Türkiye'mize sahip çıkacağız. Cumhur İttifakı'nı yaşatacağız. Devşirilmiş ve DEM'lenmiş fosillere meydanı bırakmayacağız.

İSRAİL'E SERT TEPKİ

Gazze'deki yardım çağrılarını duyacak Türkiye ve bir kaç ülke dışında irade yoktur. Bölgesel savaşın çıkıp çıkmayacağını beklemek nedir? Savaşın yaşanması için daha neyin olması beklenmektedir. Hala farklı argümanlarda aleni savaş ortamını saptırmanın anlamı yoktur. Netanyahu masum bedenlerin üstüne basa basa ikbal kaygısını telafi çabasına girişmiştir. Kaldı ki İsrail'in saldırılarının Türkiye'ye verilmiş bir mesaj olduğunu inkar etmek söz konusu değildir.

Geldiğimiz bu aşamada BMGK'nın fonksiyonel yapısı değişmeli aksi halde toplantıların boykotu gündeme alınmalıdır. Aynı zamanda ülkelerin eşit katılımıyla alternatif dünya birliği konusunda çalışmalar hızlanmalıdır.

Sonraki Haber