Bahçeli aylar sonra grup toplantısında: Partililer ayakta alkışladı

Eylül ayında rahatsızlanan MHP lideri Devlet Bahçeli, uzun bir aranın ardından partisinin grup toplantısında kürsüye çıktı. Salona giriş yapan Bahçeli'yi partililer ayakta alkışladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tedavi sürecinin ardından TBMM'de ilk kez partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, tedavi süreci boyunca kendisini arayan ve mesaj gönderenlere teşekkür etti. Bahçeli, "Düşmemizi bekleyenler Allah’ın izniyle kurumuş ağaca dönecekler, daha çok bekleyeceklerdir. Tuzak kuranlar bilmelidir ki, tuzakçılara tuzak kuran vardır, Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. Kulisçilerin, komplocuların, kumpasçıların, kurnazların, kundakçıların, kuduzların, kuralsızların, kuklacıların, sahte kurtarıcıların hevesleri kursaklarında kalmaya mahkumdur. Bunlar ya bizi tanımıyorlar ya da tanıma ve tarif etme yanlışına kapılıyorlar. Eğer yürek yemedilerse, eğer meydanı boş zannetmedilerse kesinlikle yiyecekleri kurtpençesiyle titreyip kendilerine gelecekler, arkalarına bakmadan da kuytu yerlere saklanmak zorunda kalacaklardır" dedi.

'VAKTİ GELDİĞİNDE ÜLKÜCÜ OLARAK ÖLECEĞİZ'
Şehit ve gazi yuvası MHP üzerinde hesap yapılamayacağını ifade eden Bahçeli, "Yarım asrı aşan bir millet şaheseri üzerinde karalama ve kurcalama yapılamaz. Sağlığım üstünden spekülasyona yeltenenler, kötü dilek ve temennilerini açıktan veya şifreli mesajlarla servis edenler bilmelidir ki, biz şer ve şekavet kişilere değil er kişilere, edepli ve erdemli gönüllere bakarız. Daha önce de söyledim, dua edenler bela okuyanlardan fazla olduktan sonra ne fırtınalardan korkarız ne de felaketlerden kaçarız. Ecel aman verdiği müddetçe alayı gelsin, bu cepheyi yıkamazlar, millet ve vatan sevgimize gölge edemezler. Çünkü biz Ülkücü doğduk, Ülkücü yaşadık, vakti saati geldiğinde de Ülkücü olarak öleceğiz. Alın yazımız budur, bu kader çizgisi ezelden ebede Türklüğün bekasına başını koyan her mümtaz ve muhterem insanın şaşmaz ve sapmaz istikametidir" diye konuştu.

'KÜRÜSEL SİSTEM HUZURSUZLUK SARMALINDA'

Bahçeli, hem bölgenin hem de küresel sistemin huzursuzluk sarmalında olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
"İnsan haysiyeti, insan hakları, insani emanetler ucuzlamış, belirsizlik ve bilinmezliklerin kuyusunda küllenmeye ve küflenmeye bırakılmıştır. İstanbul’da katledilen Cemal Kaşıkçı vakası, Bağdat’ta hava saldırısıyla öldürülen Kasım Süleymani, 176 insanı taşıyan bir yolcu uçağının kazaen vurulması, kanlı ve vahşi hesaplaşmalara kurban giden mazlumlar, azgınlaşan terörist saldırılar beşeri vicdanı kaygılandırmıştır. Güç mücadeleleri insani kazanım ve mirasa kast etmektedir. Daha fazla petrol için daha çok insan ölüme terk edilmektedir. Dünyadaki çatışma alanları hakikaten alarm verici düzeyde koyulaşmış, yaygınlık ve yoğunluk kazanmıştır. Bombayı eline alan, silahı beline kuşanan ya cinayet nöbetine girmekte ya da ihanet devriyesine çıkmaktadır. Suriye’de yaşananlar, Libya’da sahnelenenler, Irak ve İran’a ambargo koyan ilkellikler başka bir şey düşünmemize manidir."

'BUZLU CAMIN ARDINDAN DİKİZ AYNASINA BAKIYORLAR'
Libya konusunun Türkiye için siyasi ve dış politika konusunun yanında tarih, coğrafya ve gelecek konusu olduğunu ifade eden Bahçeli, "Doğu Akdeniz’de ülkemizi sıkıştırma ve çevreleme planı Libya Mutabakatıyla çöpe atılmış, yeni bir jeostratejik denge ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Tobruk merkezli Hafter’i destekleyen ülkeler meşru ve tanınmış Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni yıkmak için kuyruğa girmişlerdir. Libya’ya asker gönderilmesini esas alan Tezkere’nin 2 Ocak 2020’de TBMM’de kabulü düşmanları çatlatırken, CHP’yi, HDP’yi, İP’i, SP’yi aynı anda zıvanadan çıkarmıştır. Türkiye’nin menfaatlerini, tarihi haklarını, egemenlik çıkarlarını savunmaktan aciz düşenler bize ne söylemeye, neyi anlatmaya çalışıyorlar? Buzlu camın ardından, dikiz aynasına bakarak neyi görmeye ve göstermeye çabalıyorlar? Türkiye’nin deniz yetki alanının Batı Akdeniz’e kadar uzanmasına, dayatmalar ve zorlamalara boyun eğmeyen bir siyasi iradenin varlığına tepki ve karşı çıkış zillet değil midir? Rezalet değil midir? Böylesi bir tutum vatanseverlikle nasıl bağdaşacaktır?" ifadelerini kullandı.

'İP CHP'YE DOLANMIŞ'
CHP'yi eleştiren Bahçeli, "Kılıçdaroğlu biliyorsa söylesin, Ortadoğu’da olmadan, Libya’daki kanamayı dindirmeden, Misak-ı Milli emniyet ve esenliğe kavuşturulmadan Anadolu’da nasıl tutunacağız? Barbaros Hayrettin Paşa'nın 482 yıl sonra tekrar dönüşü bu CHP'yi niye ürkütüyor, niye gocunduruyor, neden sızlandırıyor? Akdeniz’de sahne alan güç oyunlarının içine Türkiye’nin girmesi zilleti niye kızdırıp kahrediyor? Emri kimden alıyorlar? Kimin nam ve hesabına huşunet ve husumet akını düzenliyorlar? CHP kimin tarafındadır? Doğu Akdeniz’deki varlığımızdan Yunanistan rahatsız. Rum Yönetimi rahatsız. Hafter rahatsız. Sisi rahatsız. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Veliahtları rahatsız. Şu tuhaf işe bakınız ki, Kılıçdaroğlu da rahatsız. İP desen CHP’ye dolanmış, HDP’ye ulanmış, çıkar lobilerine dayanmış" dedi.

'BU CHP'DE HAYIR YOKTUR'
Bahçeli, Kanal İstanbul gündeme geldiğinde aynı CHP'nin 'yaptırmam' dediğine vurgu yaparak şöyle devam etti:
"Köprü yapılır yıkmak isterler, tünel yapılır kapatmak isterler, denizin altından yol açılır, ray döşenir 'ne gerek var' derler, 'niye ihtiyaç duydunuz, ihaleleri kime verdiniz' diye tahrip etmek isterler. Yerli ve milli silah sanayinin gelişmesi için saygıdeğer teşebbüslerde bulunanlara yalan yanlış, çürük çarık, eksik gedik ifadelerle saldırıp kara çalarlar. Bu CHP’de hayır yoktur. Bu İP’de umut yoktur. Bu HDP’nin patenti ve paleti Kandil’dir. Tarih tereddüt edenlerin sebep olduğu onlarca felakete şahittir. Üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyalarda tereddüt edenin sözü orta yerinden kesilmektedir. Bu kapsamda CHP itimat, itibar ve inandırıcılığını kaybetmiş Türkiye’nin karşısına geçmiştir. Dünya petrol rezervinin yüzde 12’sine; altın, elmas, kobalt ve uranyum gibi stratejik madenlere sahip Afrika’nın küresel güç odaklarının, emperyalist oluşumların yeni adresi haline geldiğini bilmezler, hegemonya yarışından anlamazlar. Ama sıra yalana geldi mi bunlar gibisi yoktur. Gündüz elinize bir fener alsanız bile bu CHP’nin hiçbir yöneticisini bulamazsınız, göremezseniz. Pinokyo adeta bunların yanında masum kalır. Esad, Hafter ve Sisi için neredeyse fan kulübü açacak, taraftar grubu oluşturacak, hayran kitlesi kuracak kadar ahlaki eşikleri yıkmışlar, akıl tutulması yaşamışlardır."

'VATAN, BAYRAK SEVGİSİ SİZİ YOLDAN ÇIKARMAZ'
Kılıçdaroğlu ve CHP’li yöneticilere seslenen Bahçeli, "Türkiye’nin hak ve çıkarlarını savunmak, bekasına destek olmak korkmayın sizi MHP’li veya AK Partili yapmaz, sadece adam yapar, sadece yerli ve milli insan yapar. Vatan ve bayrak sevgisi sizi yoldan çıkarmaz, aksine yola getirir. İnsanın bedeninde ameliyat yapmak için bayıltmak, CHP’nin ruhunda yapmak için de ayıltmak lazımdır. Hani korku siyaseti diye konuşup duruyorlar ya, alayı kuyruklu yalandır, sahtekarlıktır, müfteriliktir. Kabuktan öze inemeyenler, zarftan mazrufa ulaşamayanlar, karakterlerinde özgüven, kişiliklerinde öz değer eksiği olanlardır. Siyaset akıl işidir, mantık işidir, ahlak işidir, fedakarlık gerektirir. Bunların hepsi CHP'de tükenip kaybolmuştur" diye konuştu.


'ÇADIR TİYATRONUZU KANDİL'DE KURUN'
Bahçeli, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 'Devran' isimli kitabının öykülerini okuma tiyatrosunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu'nun, Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş ile birlikte izlemesiyle ilgili şöyle dedi:

"Terörist Demirtaş’ın Devran isimli sözde kitabından tiyatro oyunu çıkarıp buna övgü düzenler bu milletin ruh köküne yabancı olanlardır. CHP’ye diyorum ki, çadır tiyatronuzu ya gidin Kandil’de kurun, ya da Pensilvanya’ya açın. Emin olun kapalı gişe oynatırsınız, hasılat rekorları kırarsınız. Fakat Müslüman mahallesinde salyangoz satmayın, satmaya kalkışmayın, zira sattırmayız, müsaade etmeyiz. Diyeceklerim Kılıçdaroğlu’nun kulağını küpe olsun, aksi halde Türk milleti bu siyaset ucubesini affetmeyecek, bulduğu ilk sandıkta da bedelini ödetecektir."

Sonraki Haber