Babacan'dan ''Cumhur İttifakı'na katılır mısınız'' sorusuna çok konuşulacak yanıt
AK Parti'den ayrılarak Deva Partisi'ni kuran eski Bakan Ali babacan, Deva Partisi'nin Cumhur İttifakı'na katılıp katılmayacağına dair soruya dikkat çeken bir yanıt verdi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Habertürk'te katıldığı "Enine Boyuna Özel" programında ortada hukuken ittifak denecek bir şey olmadığını söyledi. "İttifakta yer almayız" demediklerini, günü geldiğinde ittifaklarla ilgili partilerinin yetkili organlarında tartışıp karar verebileceklerini belirten Babacan, şöyle dedi:
"Şu an ülkeyi yöneten partilerle bir arada olmamız mümkün değil.
Yeniçağ gazetsinden Sami Gökçe'nin haberine göre Cumhur İttifakı'nda yer almamız kesinlikle mümkün olamaz. Şu an Türkiye'yi yöneten ortaklığın asla ve asla sorunlara çözüm olmayacağını biliyoruz. 2022 yılında seçim olma ihtimali 2021 ve 2023'e göre daha fazla. Ancak ihtimallerden bahsedebiliriz, çünkü kararı biz almıyoruz. Ortaklık dışarıdan sağlam gibi görünüyor, iç yüzünü bilemeyiz. Bu ortaklık çatladığı anda ülke seçime gidebilir."
Dünya ekonomisine bakıldığında pandemi sonrasında ciddi bir hareketlilik görüldüğünü belirten Ali Babacan, içeride vatandaşın yüzü gülmeden, emekli, sağlık görevlisi, işçi daha iyi yaşam standardına kavuşmadan ekonominin iyi olduğunu söylemenin mümkün olmadığını da vurguladı. Babacan, "Enflasyonu yüzde 18.9 olarak açıkladılar. Unun, şekerin, çayın fiyatlarına bir bakın. İnsanların alışverişe gücü yetmiyor. Böyle bir tabloda Sayın Erdoğan'ın seçime gidebileceğini zannetmiyorum. Risk alır ve kaybeder. Twitter'a bedel ödetmeler, Ekşi Sözlük'le ilgili ifadeler... Sayın Cumhurbaşkanı'na seslenmek istiyorum: Gençleri rahat bırakın. Ülkeyi yöneten insanın tahammüllü olması lazım" diye konuştu.
Ali Babacan, ülkemizde yaşayan yabancılara kendi vatandaşlarımızın olumsuz bakmasını sağlayacak bir iklim oluşturmanın da çok tehlikeli olduğunu söyledi. Sığınmacılara nefret söyleminin psikolojiyi etkilediğini ifade eden Babacan, şunları söyledi: "Göç meselesine asla ve asla ırkçılık, yabancı düşmanlığı çerçevesinde bakamayız. Uluslararası hukuk ve insani reflekslerin ön planda olması gereken bir konu. Kendi vatandaşlarımızın çıkarları açısından da bakmalıyız. Ülkelerine geri dönecekleri bir zemini hazırlamak tabii ki hükûmetin aslî görevi olmalı. Şu anda Türkiye'nin bir Suriye stratejisi yok. Suriyelilerin önemli kısmı iç savaşın çıktığı dönemde gelmeye başladı.
O dönemlerde bu işin sorumluları kim? Başta Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı. MGK tabii ki iki ayda bir toplanıyor ama günlük kararlar anlık verildi. Türkiye'nin en önemli sorunu Suriye'yle ilgili strateji eksikliğidir. Her şey ayak üstü ve anlık."
Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın NATO Zirvesi'nde yaptığı görüşme sonrası Afgan sığınmacı sayısının arttığını da kaydetti. Babacan, "Türkiye'nin Afganistan'da Kabil Havaalanı'nı korumasının bizim millî çıkarlarımız açısından ne faydası olacak? Hükûmetin izah etmesi lazım. Havaalanını korumakla ilgili millî çıkarımızı çıkıp açıklamalıdır" sorularını da sordu.
Son günlerde Türkiye'yi kasıp kavuran orman yangınlarına da değinen Ali Babacan, "Cumhurbaşkanlığı filosundaki uçaklardan en küçüğünün parasına en az 10-15 yangın söndürme uçağı alırsınız. Özel yaptırılan büyük bir uçak var, onun maliyetine tam 50 tane yangın söndürme uçağı alırsınız. Devletin THK dışında başka kurumu mu yok?" dedi.