Babacan: ''Muhalefetin vaatleri...''
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, muhalefetin asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili verdiği vaatleri böyle değerlendirdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İzmirli işadamlarına konuştu, 'siyasi istikrar' ve 'güven' vurgusu yaptı. Babacan, seçim öncesi muhalefet partilerinin emekli maaşları ve asgari ücret vaatlerinin Türkiye'yi borç batağındaki Yunanistan'ın durumuna düşürebileceğini söyledi.
Babacan, "Yunanistan da öyle yapmış zamanında popülist vaatler savurmuş. AB üyesi olmasına rağmen sırtını oraya dayamasına rağmen şu anda da sıkıntıda. İbret alınması için söylüyorum dikkat etmek lazım" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İzmir Ticaret Odası genişletilmiş meclis toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, "İş dünyamızın sıkıntıları çok. Elbette gelişmenin olduğu yerde sıkıntı da olacaktır. Bu sorunlar çözülecektir, yenileri olacaktır. Ama istikrar olursa. Çünkü ekonomik istikrarsızlıkların olduğu dönemlerde önümüzü görmemiz mümkün değil. Köşeye çekilmek gibi bir lüksünüz yok. Çok değerli birikimleriniz var" dedi.
'DÜNYADAN ETKİLENMEMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Başbakan Yardımcısı Babacan, dışa açık ekonomisi ile Türkiye'nin dünyadaki gelişmelerden etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirterek, diğer ülkelerdeki gelişmeleri şöyle anlattı:
"Bugün, 27 Mayıs demokrasi şehitlerimizi burada saygıyla minnetle anmak istiyorum. Türkiye dışa açık bir ekonomi. Finansman hareketlerinin serbest olduğu bir ülke. Böylesine dünyaya açık bir ülkenin dünya ekonomisinde olup bitenlerden etkilenmemesi mümkün değil. Bu yıl G20 başkanı sıfatıyla dünyanın ekonomik ve finans sorunlarına ayrıca gayret gösteren bir ülke. İngiltere'de bir miktar toparlanma var Japonya'da büyüme son derece zayıf ve kırılgan. Gelişmekte olan ülkelere baktığımızda büyüme hızları düşmüş durumda. Çin yüzde 9-10 gelişme mümkün değil, önümüzdeki 10 yıl ancak yüzde 5 gerçekleştirilebilir. Meksika'da büyüme zayıf. Brezilya'da büyüme sıfır."
'G20'DA KADIN GİRİŞİMCİ AÇILIMI'
Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin G20 başkanlığında kadın girişimcilere büyük önem vereceğini belirterek, şunları söyledi:
"G20'de dünyanın en büyük ekonomileri 19 ülke ve AB var. Dünya nüfusunun üçte ikisi burada, bütün kıtaları temsil ediliyor. Biz üç yıl önce üye olmuştuk. Başkanlık sırayla olmuyor, aday oluyorsunuz ve oyla seçiliyorsunuz. Başkanlık dönemimizde üç önemli önceliğimiz var. Kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlar. KOBİ'lere özel önem veriyoruz. Kadın 20 girişimcisi oluşturacağız. Kadın girişimciler için özel bir odaklanma olacak. Kendi yapımızı kurduk. W20 toplantısı yapılacak. 'Kadın 20 ekibi olarak 20 lidere şunları öneriyoruz' diyecekler. G20'ye kazandırdığımız kalıcı bir yapı olacak. Az gelişmiş ülkeler odak noktamız. Gelir seviyesi düşük ve gelişme potansiyeli olan 70 ülkeye açılım başlattık. Ekonomik sorunlar biliniyor. 'Peki bunlar nasıl çözülecek' dendiği zaman onlar da biliniyor ancak uygulamada sıkıntılar var. Buna özel önem vermeye başladık. Bir ülke kendi içindeki önemli bir reformu yapmadığı zaman üye ülkelere neden yapmadığını anlatacak."
'İSTİKRAR BİR BİNANIN ZEMİNİ GİBİDİR'
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, siyasi istikrarın önemini vurgulayarak, istikrarı bir binanın zeminine benzetti ve şunları söyledi:
"Siyasi istikrar varsa bu ülkenin ekonomisini ilerletmek daha kolay olur. İstikrarla ilgili sorunların olduğu bir ülkede ekonomik başarı elde etmek mümkün değil. İstikrar bir binanın zemini gibidir. Sağlam zemin sağlam temel zemin çürükse üzerine ne inşa ederseniz edin binanın ayakta kalması mümkün olmaz. Onun üzerine makro ekonomik istikrarı inşa etmek gerekir. İlk sütun kamu maliyesi, ikinci sütun bankacılık, üçüncü sütun para politikaları. Onun üzerine artık ince işler geliyor. İkinci nesil mikro ekonomik reformlar gibi. 25 dönüşüm eylem planı hazırladık. Bin 248 eylem var, hepsinin takvimi belli. Her üç ayda bir kamuoyunu aydınlatarak devam edeceğiz. Güven ancak söz verip yapmakla olur. Pek çok ülkede böyle takvimle kendi kendini bağlamak yok. 25 dönüşüm programına yargı ve eğitimi de eklediğinizde Türkiye'nin ihtiyacı olan reformların çoğunu yapmış oluyoruz."
'KISA VADEDE DÖVİZ GİRİŞİ SAĞLANMALI'
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, cari açık ve tasarrufların düşük olmasının ekonomide seçenekleri daralttığını belirterek, kısa vadede döviz girişinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Babacan, şöyle konuştu:
"Tek tek yüksek katma değer üreten fertlere sahip olmalıyız. Hayat boyu öğrenim kavramı eğitim sistemine girmeli. Öğrenmenin yaşı yok. Ekonomi hızla değişiyor. Yeğenim bilgisayar mühendisi okuyor 2. sınıfta '4. sınıfı bitirenler bizim müfredatımızı görmediler' diyor. Böylesine hızlı değişen bir dünyadan bahsediyor. Ömür uzuyor, emeklilik yaşları uzuyor. Hayat boyunca insanlar birkaç meslek değiştirecekler. Başka bir alanda çalışmaya uygun bir sistemi geliştirmemiz lazım. Türkiye ekonomisinin öyle bir yapısı var ki bizim makro ekonomik seçeneklerimizi daraltıyor. Tasarruf oranlarının düşük olması ve cari açığın yüksek olması. İthalat, ihracat ve turizm cari hareketlerine baktığımızda döviz kaybımız var. Dövizi kaybediyoruz, dengeyi yurtdışından sağlanan finansman ve doğrudan sermaye girişi ile kuruyoruz. Cari açık finansmanı ile çarklar sürüyor. Kendi tasarruflarımız refah seviyemize yetmiyor. Kısa vadede döviz girişini sağlamamız gerekiyor. Yoksa bırakın büyümeyi mevcut refah seviyemizi bile kaybedebiliriz."
'TÜRKİYE DIŞINDA KENDİ İSTİKRARINI SAĞLAYAN ÜLKE AZALDI'
Başbakan Yardımcısı Babacan güven ve istikrarın önemine dikkat çekerek, komşu ülkelerdeki durumu şöyle anlattı:
"Güven ve istikrar olmazsa elin adamı neden tasarrufunu buraya getirsin? Dışarıdan taze kaynak çok zor. Bırakın taze kaynağı içerideki birikimin memlekette tutulması zor olabilir. Bir yerden sonra 'başka bir ülkede ne yapabilirim' ona bakar. En önemli değer istikrar ve değer. Bu varken kıymetini bilmeyebiliyoruz. Aynı sağlık gibi. Sağlığımız varken kıymetini bilmeyiz. Hep öyle sanırız. İyiye alışmak kolay. Kötüye alışmak zor. İstikrar varken kıymetini bilmeliyiz. Suriye'ye bakın iç savaş var. Milyonlarla kişi dışarıya taşınmış. Irak, üçte biri fiilen bir terör örgütünün işgali altında. Yemen'in başkenti bir örgütün fiili işgali altında. Libya, fiilen ikiye bölünmüş kendi içinde çatışan bir ülke. Mısır askeri darbe yapılmış haklın oyuyla iktidara gelmiş bir insan hakkında idam cezası veriliyor. Türkiye'nin dışında bu coğrafyada kendi istikrar ortamını sağlayan ülke azaldı. Rusya bir yıl önceye kadar güveni kaybedince yüzde 4 bu yıl daralacak. Ukrayna yüzde 5 daralacak."
'TÜRKİYE'Yİ YUNANİSTAN'IN DURUMUNA DÜŞÜRECEK VAATLER'
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sözlerini Aleksis Çipras'ın başbakan olduğu Yunanistan ile sürdürerek, Türkiye'de seçim öncesi bazı siyasi partilerin vaatlerinin Türkiye'yi Yunanistan'ın durumuna düşürebileceğini iddia etti. Babacan şunları söyledi:
"Yunanistan har vurup harman savurmanın bir ülkeyi ne hale getirdiğini izliyoruz. 100 bin memuru işten çıkardılar. Bol keseden atmak kolay, AB kredileri ile yapmak kolay. Her gün gazetelerde Yunanistan'ın çarşaf çarşaf borç ödemelerini okuyorsunuz. Şimdi bakıyorum bazı siyasi partiler de Türkiye'yi bugün olmazsa iki üç yıl sonra Yunanistan'ın durumuna düşürecek vaatlerde bulunuyorlar. Yunanistan da öyle yapmış zamanında, popülist vaatler savurmuş. AB üyesi olmasına rağmen sırtını oraya dayamasına rağmen şu anda da sıkıntıda. İbret alınması için söylüyorum, dikkat etmek lazım. Gerçekçi olmak lazım. Biz emeklilerimizden, asgari ücretten söz ediyorsak reel satın alma gücü çok önemi. Önemli olan paranın satın alma gücü. Enflasyon gelir o parayı alır götürür. 12 yıl paranın satın alma gücünün arttığı bir dönem oldu. Bir aylık maaşla alınan satın alma gücü arttı. İstikrar olmadığında koalisyonlar döneminde tablo nasıl hızla bozulabiliyor görüyorsunuz."
Babacan'ın işadamlarının gelen soruları yanıtladığı bölüm kendi isteği üzerine basına kapalı gerçekleşti.