Almanya'dan Avrupa Birliği itirafı
Almanya'nın Avrupa Bakanı, AB'nin Türkiye'ye yönelik tavrını eleştirerek ''AB, son yıllarda güvenirliğini yitirdi'' dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Avrupa Sorumlusu Devlet Bakanı Michael Roth bir öğrencinin AB’nin Türkiye’den beklediği ‘değerler’ eleştirisi üzerine, AB’ye ilişkin özeleştiride bulundu ve “AB, son yıllarda hakikaten biraz güvenirliliğini yitirdi" dedi.
İstanbul Kültür Üniversitesi, (İKÜ) Hukuk Fakültesi'nin düzenlediği 'Zor Zamanlarda Türkiye-Avrupa Dostluğu' başlıklı konferansın konuşmacısı Almanya Dışişleri Bakanlığı Avrupa Sorumlusu Devlet Bakanı Michael Roth oldu. Roth konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.
"HİÇBİR MÜSLÜMAN DIŞLANMIŞ HİSSETMEMELİ"
"Sorum yok. Eleştirim olacak" diyen bir öğrencinin, AB'nin Türkiye’ye dayattığı demokrasi ve insan hakları gibi değerler konusunda kendini sorgulamadığı yönündeki eleştirisi üzerine Bakan Michael Roth, "Çok haklısınız, inandırıcı olabilmek için söz konusu değerlere önce kendinizin sahip çıkması gerekir. AB son yıllarda hakikaten biraz güvenirliliğini yitirdi" dedi.
Aynı öğrencinin mülteciler konusunda ve Türkiye'nin terörle mücadelesinde AB'nin ikiyüzlü tavır takındığını, Afrin Harekatı'nın gerekli olduğunu ve İslamofobi konusunda çeşitli Avrupa ülkelerinde aşırı sağcı, milliyetçi partilerin Türkiye karşıtı ve aleyhine çok fazla propaganda yaptığını ve o tavırların kendilerine yansıdığını söylemesi üzerine Roth, eleştiriyi haklı bulduğunu belirtti. Bakan Roth, "Birçok meslektaşıma ‘Avrupa nezdinde çok fazla atıp tutmayın’ diyorum. Her zaman da ben sesimi duyuramıyorum ama en azından çaba gösteriyorum" diye konuştu. Roth, "AB kendisini ‘Değerler Birliği’ olarak tanımlıyorsa, bu değerler herkesi bağlayıcı nitelikteyse, bütün etnik gruplara, kültürlere, dinlere bu değerler çerçevesi içerisinde sahip çıkıyoruz. Bu da karşılıklı saygı ve hoşgörü gerektiriyor. Dolayısıyla İslam, AB'nin parçası, tarih ve kimliğimizin bir parçası ve Almanların da bir parçasıdır. Hiçbir Müslüman vatandaşı, dininden dolayı kendini bizim gibi ülkelerde dışlanmış hissetmemeli" diye konuştu.
"AB DEĞERLERİYLE ÖRTÜŞMÜYOR"
"Avrupa değerlerine sahip çıkan İslamiyet'in olamayacağı söyleniyor.Ben bunlara itibar etmiyorum" diyen Michael Roth, "Hangi tanrıya inanıp inanmadığınız da hiç umurumda değil. Ben Protestan Hristiyan’ım ama başka dinlere de aynı hoşgörüyle yaklaşıyorum. Tabii inanmayanlara da, Müslümanlara da aynı hoşgörüyü gösteriyorum. Bu çok önemli. Bu şekilde bizim kültürel, etnik ve dini çeşitliği koruyabiliyoruz eleştirilerinize katılıyoruz" ifadesini kullandı.
"MÜCADELEYİ BİZ SORGUSUZ SUALSİZ DESTEKLİYORUZ"
Mülteci sorununa ilişkin eleştiriyi de yanıtlayan Roth, "AB'nin bir temsilcisinin gelip 'Bu mültecileri istemiyoruz.Çünkü hepsi Müslüman’dır' demesi…Çok haklısınız; AB değerlerinin tümünü karşısına alıyor. Biz 'Bu insanları kabul etmiyoruz' diyemeyiz. Elbette hepsini alamayız. Zannediyorum adım adım daha iyi bir duruma geliyoruz" dedi. "Türkiye'nin teröre karşı yaptığı mücadeleyi biz sorgusuz sualsiz destekliyoruz" diyen Roth, "Bizce de PKK gibi örgütler AB için terör örgütüdür. Almanya ve diğer AB ülkelerinde de ona karşı çıkılıyor. Suriye tarafından Türkiye'ye saldırılar oldu ve insanlar öldü. Türkiye'nin kendini savunma hakkını hiçbir şekilde sorgulamıyoruz" dedi.
"VİZE SERBESTİSİ BENİM ARZU ETTİĞİM BİR ŞEY"
Bir öğrencinin de “Vize serbestisi tarafında ne kadar ileri gidilebilecek? Ne tür çalışmalarınız var?" sorusuna Roth, "Almanya'da 3 milyon insan Türk kökene sahip ve iki ülke arasındaki en iyi köprüyü oluşturuyor. Bu insanların bürokrasi gerekmeden birbirleriyle görüşmesini istiyorum. Vize serbestisi benim arzu ettiğim bir şey fakat bizim isteklerimiz doğrultusunda olmuyor. Bunun için toplam 73 kriterin yerine getirilmesi gerekiyor. Bu kriterlerin önemli bir kısmı Türkiye tarafından yerine getirildi. Henüz tartışma aşamasında olan bazı kriterler var ki bu görüşmeler, müzakereler Almanya ile değil AB ile Türkiye arasında yapılıyor. Türkiye, bizim AB değerlerimize, özellikle demokrasi ve hukuk devleti ilkesi konusuna ne kadar yakınlaşırsa, vize serbestisi konusunda da o kadar çabuk harekete geçebileceğiz" şeklinde cevap verdi.
"TÜRKİYE'DE MEVCUT OHAL'E RAĞMEN ÖZGÜR VE ADİL SEÇİMLERİN OLMASINI BEKLİYORUZ"
Başka bir öğrencinin 'OHAL döneminde seçime gidiliyor, buna nasıl bakıyorsunuz?' sorusuna ise Bakan Roth, "Türkiye'de mevcut OHAL'e rağmen özgür ve adil seçimlerin olmasını bekliyoruz. Adil ve özgür rekabet olmasını istiyoruz. Çok sayıda parti ve aday var. Bunlar arasındaki yarış adil ve özgür olmalı. Parlamentoda çoğunluğu oluşturan ve Cumhurbaşkanı’nın da ait olduğu partinin bu ilkelere bağlı olmasını bekliyoruz. Demokrasi, herhangi bir şey değildir. Bu bahsettiğim şeyler demokrasinin temelidir" cevabını verdi.
"KARAR VERECEK OLAN TÜRKİYE'DİR"
Bir diğer öğrencinin 'Fiilen AB ile müzakereler kapandıysa, neden resmiyette dosya açık?' sorusunu da Michael Roth, "Uzattığımız bu eli tutup tutmamaya karar verecek olan Türkiye'dir. Türkiye Hükümeti’nin sözlerini, eylemlerini takip etmesi gerekiyor. Bunu, sadece ben söylemiyorum. Tüm AB'nin Türkiye'den beklentisi budur" diye yanıtladı