Akşener'den Erdoğan'ı kızdıracak ''enflasyondan kurtulma'' formülü
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Anı yaşamaya meraklı bir Cumhurbaşkanı varken, enflasyonla mücadele asla mümkün olmaz" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Akşener, "Hâlâ utanmadan çıkıp, yastık altı diyor. Bu sefer de, kur korumalı döviz hesaplarıyla, milletimize, dövizi ve altını bozdurma çağrısı yapıyor. Yahu insan biraz utanır. Hiç değilse, yüzü kızarır. Devletin tüm kaynaklarını tükettiniz. Merkez Bankası’nın tüm rezervlerini erittiniz" ifadelerini kullandı.
Akşener, 6 parti liderinin görüşmesi hakkında, “Kurumsal anlamda ve fikren farklılaştıkları noktalar da olsa da 6 partinin bir araya gelmesi önemlidir. Biz İYİ Parti olarak bu toplantıyı önemli bir başlangıç olarak görüyoruz” diye konuştu.
Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki göstererek, "Erdoğan, nam-ı diğer 'bay kriz', dokunduğu her alanda olduğu gibi enerjide de yaşadığımız krizin esas sorumlusudur" dedi.
İktidara eleştirilerde bulunan Akşener, "Son günlerde hata üzerine hata yapan, beceriksizlikte bir ekol olan, vadesini doldurmuş bir iktidarın son çırpınışlarını izliyoruz" diye konuştu.
Ülkede enerji krizinin yaşandığını kaydeden Akşener, "Enerji gibi uzmanlık ve tecrübe isteyen bir alanda marketçiden, hafriyatçıdan, damattan büyük oyuncu yaratmak isteyen vizyonun mimarı sayın Erdoğan, nam-ı diğer 'bay kriz', dokunduğu her alanda olduğu gibi enerjide de yaşadığımız krizin esas sorumlusudur" dedi.
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Geçtiğimiz hafta sonu Sayın Kılıçdaroğlu'nun ev sahipliğinde yaptığımız toplantı ülke gündemine oturdu. Bu heyecanın sebebi son derece açık ve nettir. Milletimiz ortak akıl için bir araya gelebilen siyasetçiler istiyor. Ben yaptım oldu anlayışından bıkan milletimiz, istişare kültürünün önemini görüyor ve bunu talep ediyor. Kurumsal anlamda ve fikren farklılaştıkları noktalar da olsa da 6 partinin bir araya gelmesi önemlidir. Biz İYİ Parti olarak bu toplantıyı önemli bir başlangıç olarak görüyoruz.
Son günlerde hata üzerine hata yapan, beceriksizlikte bir ekol olan, vadesini doldurmuş bir iktidarın son çırpınışlarını izliyoruz. Her sıkıştıklarında yalana, hamasete ve kutuplaştırmaya sığınan AK Parti'nin elinde hiçbir bahanesi kalmadığını biliyoruz. Sayın Erdoğan geçtiğimiz günlerde her ayın bir önceki aydan daha iyi olacağını söyledi. Damat bakan da bir gece ansızın kaybolmadan önce aynısını söylüyordu. Sonunda ne olmuştu? Damat bakan paket olmuştu. Sayın Erdoğan da ufukta görünen seçimin sonucunu anlamış.
"BU DEFA BAŞARAMAYACAKSIN"
Bugün 2022 yılındayız. Dolarda 13.62 lira. Sayın Erdoğan ise hala 2016 yılındaki sözlerini tekrar ediyor. Gerçekler ortadayken hala utanmadan çıkıp yastık altı diyor. Bu sefer de Kur korumalı hesaplar ile milletimize doları ve altını bozdurma çağrısı yapıyor. İnsan biraz utanır be. Devletin tüm kaynaklarını tükettiniz, hala milletimizin kenardaki birikimine, kadınların bileziklerine göz dikiyorsunuz. Yazıklar olsun.
Milletimizden topladığın altınlarla yine yandaşlarının cebini doldurmanın peşindeysen hiç kusura bakma bu defa başaramayacaksın. Bu millete aynı kazığı bir kez daha atamayacaksın.
"MOTOKURYELERE GÜVENCELİ ÇALIŞMA HAKKI TANINMALI"
AK Parti'nin Türkiye'sinde üniversite mezunu gençlerimiz teknoloji şirketlerinde çalışacaklarına, kendi girişimleriyle uğraşacaklarına ne yazık ki motokuryelik yapmak zorunda kalıyor. AK Parti sayesinde Türkiye dünyanın en eğitimli motokurye ağına sahip oldu.
Motokuryeler kadrosuz bir şekilde çalıştırılıyor. Güvenceleri yok. Kurye taşımacılığı e-ticaret operasyonlarının bir parçasıdır. Karın tokluğuna çalışan motokurye kardeşlerimize sigortalı ve güvenceli çalışma hakkı tanınması gerekiyor.
FAHİŞ ZAM TEPKİSİ
Sadece kışın ortasında yapılan bu zamlar bile iktidarın gitmesi için yeterli bir sebeptir. Esnaflara kiradan fazla elektrik faturası geliyor. Daha maaşını alamadan zammı eriyen asgari ücretliler isyanda. Aldıkları üç kuruşla geçinmeye çalışan emeklilerimiz isyanda. İlginçtir sanki zamların sorumlusu kendisi değilmiş gibi sayın Erdoğan da, ona çalışan milletvekilleri de isyanda. İşi gücü bırakmış muhalefeti suçlamakla meşgul. Zamları ben mi yaptım kardeşim?
KDV İNDİRİMİ
KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e düşürülmesini olumlu karşılıyoruz. Bu vesileyle iktidarı uyarmak istiyorum. Bu indirim bir defalık bir etkidir. Yani yeni oranlar yürürlüğe girdiğinde bir defaya mahsus olarak bazı gıda ürünlerindeki fiyatlarda yüzde 7'lik bir gerileme olabilir. Ancak bu yöntemle enflasyon düşmez. Eğer enflasyonu doğuran nedenleri ortadan kaldırmazsanız bu ay vergi düşürseniz bile gelecek ay fiyatlar artmaya devam eder.
Ekonominin dümeninde 'Politika faizini etkisiz hale getirdik' diyebilen son derece parlak zekalı Hazine ve Maliye Bakanı varken enflasyonu aşağı çekmek mümkün olmaz. Mesela Merkez Bankası'nın başında enflasyonla doğrudan mücadeleyi bırakan üstün liyakatli bir başkan varken enflasyonu düşürmek mümkün olmaz.
ISPARTA'DAKİ ELEKTRİK KESİNTİSİ
Aklı ve bilimi reddeden Sayın Erdoğan şimdi de Edison'u mezarında ters döndürmeye karar verdi. Kendisi, AK Parti'den önce sadece gaz lambası ve mum olduğunu iddia etti. Modern bir hayatın birçok unsuru gibi ampulü de sayın Erdoğan ve arkadaşları keşfetmiş. Ampulü bulan adam Isparta'yı karanlığa mahkum etti. Resmi rakamlara göre barajlar kralı Demirel'in şehri Isparta'da toplamda 113 bin 238 abone elektriksiz kaldı. Milletvekillerimizin aldığı şikayetler bu rakamın daha da büyük olduğunu gösteriyor. İktidar ne yaptı, hiçbir şey. Bir anne 2,5 yaşındaki çocuğunu ocakta su kaynatarak ısıtmaya çalışırken, iktidar mensupları '2-3 günlük sıkıntı bizleri rahatsız etmedi' diye açıklama yaptılar.
Bu arkadaşlar enerji iletim hatlarındaki yoğun hasarı, elektrik direkleri devrilince tespit edebilmişler. Isparta'da yaşanan bu utanç verici olay sırasında biz de Ispartalı vatandaşlarımızla birlikteydik. Karantinada olduğum için bölgeye gidemedim. Arkadaşlarımızla Isparta için neler yapabileceğimiz için çalıştık, çözüm önerilerimizi hazırladık. Isparta'nın bir an önce afet bölgesi ilan edilmesi için kanun teklifimizi sunduk. Kesintilerin sebeplerinin belirlenmesi, vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi, şirketlerin ihmallerinin araştırılması için araştırma önergemizi de sunduk. Madem Isparta'mızın karanlığa hapsolmasına engel olamadınız o zaman zararlara çare olun. Kesintiler sebebiyle elektronik cihazlar hasar gördü. Bu hasarları da iktidar olarak siz karşılayın.
"ENERJİDEKİ KRİZİN ESAS SORUMLUSU ERDOĞAN"
Yaşı olanlar hatırlayacaktır. Ülkemizde 1970'li yıllarda günde birkaç saatlik elektrik kesintileri uygulanırdı. Ancak Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman Türkiye'deki OSB hepsinin sadece birkaç saat değil bir hafta boyunca elektriği ve doğalgazı eş zamanlı olarak kesilmemişti. Ülkemize bu enerji krizini yaşatmakta gider ayak AK Parti'ye nasip oldu.
Enerji krizi sadece sanayicimizin, üreticimizin elektriğinin ve doğalgazının kesilmesiyle kalmadı. Vatandaşımızı yüksek faturalar nedeniyle isyan noktasına getirdi. Toplumun her kesimi fakirleşirken 'zamları devlet yapmadı' deme yüzsüzlüğü de gider ayak AK Parti'ye nasip oldu.
EPDK, yandaş dağıtım şirketlerini korumak için zamları kendilerinin yaptığını itiraf etti. Kurumların itibarını yerle bir eden bu yönetim krizi de gider ayak AK Parti'ye nasip oldu.
Uyarılarımıza ve önerilerimize kulak vermek yerine yandaş şirketler teşvik genel müdürü gibi çalışan bu arkadaşın 'söz konusu değil sıkıntı yaşamayız' dediği her şey gerçek oldu. Yalnız her ne kadar gösterdiği bu müthiş performans ile Tarım Bakanı'nın tahtını sallasa da bu krizin tek sorumlusu Enerji Bakanı değil. O zaman bir gece yarısı sayın Erdoğan'dan affını ister, ertesi gün yandaş şirketlere atanır, konu kapatılırdı. Bu krizden 'Yeni bir şey deniyoruz. Rekabet gücümüzü artırıyoruz' diyen ekonomi yönetimi de sorumludur.
Enerji krizi oscarlarında sıra geldi başrole. Enerji gibi uzmanlık ve tecrübe isteyen bir alanda marketçiden, hafriyatçıdan, damattan büyük oyuncu yaratmak isteyen vizyonun mimarı sayın Erdoğan, nam-ı diğer 'bay kriz', dokunduğu her alanda olduğu gibi enerjide de yaşadığımız krizin esas sorumlusudur."