AK Partlili isim itiraf etti: ''Göçmenlerin en az yarısı kalacak''
AK Partili yönetici: "Ne kadar zorlarsak zorlayalım göçmenlerin en az yarısı burada kalacak. Kendimizi buna alıştırmamız lazım"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Türkiye’deki 2,5 milyon göçmenin yarısının Türkiye’de kalacağını belirterek, yeni göç politikalarına ve örgütlenmeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Üstün, AK Parti’de İnsan Hakları Başkanlığı olarak üzerinde çalıştıkları konulardan birinin göçmenlerin sorunları olduğunu belirtti.
Türkiye’de 2,5 milyondan fazla göçmen bulunduğuna işaret eden Üstün, sayısal çoğunluk olarak Suriyelilerin öne çıktığını ancak dünyanın her yerinden insanın bulunduğunu vurguladı. Türkiye’nin göçü doğru okuması gerektiğini savunan Üstün, göç konusunda artık transit ülke olmaktan çıkarak göçmenlerin kalıcı hale geldiğini ifade etti.
“Ne kadar zorlarsak zorlayalım, bu göçmenlerin en az yarısı burada kalacak. Kendimizi buna konumlandırmamız ve alıştırmamız lazım” diyen Üstün, Suriyelilere “misafir” dememek gerektiğini, Türkiye’nin hiçbir zaman göçmen sayısını 1,5 milyonun altına düşüremeyeceğini, gidenler olabildiği gibi gelenlerin de olacağına dikkati çekti ve şunları söyledi:
“Yeni göç politikaları belirlemeliyiz. İskan, çocukların eğitimi, istihdam gibi temel sorunlarına eğilecek yeni politikalar belirlememiz lazım. Bizden çok küçük Avrupa ülkelerinde Göç ve Uyum Bakanlığı var. Bizde de ‘Göç, Uyum ve İnsan Hakları Bakanlığı’ kurulabilir. Türkiye’nin yerleşik nüfusu üzerinden çok, göçmen nüfusu üzerinden insan hakları meselemiz olacak. Türkiye göçmenlere yönelik muamele ve yaptığı yardımlar dolayısıyla Avrupa’da büyük itibar kazandı.”
‘Nüfus 100 milyonu devirmeden...’
“Mesela Kilis’te uygun Hazine arazileri üzerinde yeni ilçeler oluşturulabilir. Kendi kültürü içinde barışık yaşayacakları mekanlar oluşturmak lazım” dedi ve ekledi:
“Bu topraklarda nüfusumuz 100 milyonu devirmeden, bizi rahat bırakmayacaklar. Bizim nüfusumuzun 100 milyonu aşması lazım. Ama kendi canlarımızla ama akrabalarımız ve komşularımızın gelip yerleşmesiyle bu nüfusu sağlamamız gerekir. 100 yıl önce bunlarla kimlik kartımız aynıydı, aynı pasaportu taşıyorduk. Bizden olan insanların burada kalması kadar doğal bir şey olamaz.”