AK Parti'ye ''darbe'' suçlaması: ''Darbe yapmak istediler!''
CHP'li Özgür Özel, "Üzülerek söylemek gerekir ki Meclis başkanı da Cumhur İttifakı'nın arzuhalcisine dönmüş durumdadır" diyerek "AKP, Meclis'in işleyişine doğrudan darbe yapmak istedi" ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin tüm itirazlara ve AYM'nin daha önce iki kez verdiği iptal kararına rağmen 5. kez Meclise getirdiği "Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi" muhalefet milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Halk TV'nin aktardığına göre; CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi.
CHP Grup Başkanvekili ve Özgür Özel, "Olağanüstü bir gün yaşıyoruz. 3 muhalefet partisi 10'ar dakika bölüşerek basın toplantısı yapıyoruz. Acilen konuşulması gereken hususlar var. Çünkü Meclis'in işleyişine karşı, demokrasinin şeklen bile olsa Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Saray'dan aldığı talimatlar, milletvekili grubu üzerine kurmuş olduğu tahakküm önceden milletvekillerinin hangi kararı alacağının haftalar önce bakanlar tarafından bilinmesi.." diye konuştu.
Özel şöyle devam etti:
"Meclis'i hiçe sayan, yok sayan, kendi grubunu yok sayan anlayış şimdi de Meclis'in işleyişine doğrudan darbe yapmak, kural tanımamak, kuralları değiştirmek, tabiri caizse yediği golü yememiş saymak için sahadaki hakemi değiştirmek gibi akıl almaz işlere karışmış durumda Adalet ve Kalkınma Partisi.
Üzülerek söylemek gerekir ki Meclis başkanı da Cumhur İttifakı'nın arzuhalcisine dönmüş durumdadır. Dün 9 aydır Meclis gündeminde olan, 9 aydır gelip gelip giden bir kanun görüşülüyor. Kanun güvenlik soruşturmasını içeriyor. Tepeden tırnağa anayasaya aykırı. Zaten Anayasa Mahkemesi bozduğu için tekrar tekrar gelmiş. AYM, AK Parti'nin getirdiği fişleme kanunu başvurumuz sonrası iptal etmiş. AK Parti'de onu yeniden getirmiş. Kendileri de rahatsızlar. Çünkü bir sene sonra iktidar bize geçtiğinde AK Partili memurların hepsinin gitme korkusu var. Biz de diyoruz ki geçirseniz bile iptal ederiz, kullanmayız.
Kafalar karışık, grup karışık, moralleri bozuk. Dün görüşmeler başladı. Biz tüm haklarımızı kullanıyoruz ama AK Parti grubunda durum şu, yoklama istediğiniz zaman Çin Ordusu gibi geliyorlar. Müzakerelerde çil yavrusu gibi dağılıyorlar. Galiba orada fotoğraf çektirmek istemiyorlar.
Biz çağırıyoruz, onlar gidiyor. Baktık içeride durmaya niyetleri yok. Yoklama isteyip de onları grupların zoru ile gelmelerindense gelmesinler bakalım dedik. Gelmediler. Muhalefet salonda, muhalefet daha çok. Oylamaya geçiliyor. AK Parti Grup Başkanvekili yaptığı görevin farkında değil. Oylamaya geçildi, başkan baktı. "Sayın arkadaşlar dedi, açık bir fark var" dedi ve maddelerine geçilmesi reddedildi kanunun. İç Tüzük diyor ki bir yıl süre ile gelemez artık.
Bu sırada oturum kapatıldı. Hepsi koştu geldi. Baskılar, biz çokuz vs diye. İçeride dünya kadar tartışma. Çoksanız geleceksiniz, yoksanız sonucu kabul edeceksiniz. Bu milletin vergilerinde kesilen paralar ile hepimiz maaş alıyoruz. O salona gelmeyip hepimiz maaş alıyorsa sonuca katlanacaksınız. "Vay efendim Tayyip bey bizi mahveder" E orasını da sen düşünecektin. Tam bu noktada Meclis Başkanı geldi koşa koşa. Diyor ki, "Ben başkanım, Haydar bey senin yerine ben yöneteceğim." Yapamazsın, doğru değil.
Şimdi 12'ye başkanlık divanı toplantısı konulmuş. Öyle bir şey ki, bir arkadaşımız Adıyaman'da, bir arkadaşımız Burdur'da. Bir arkadaşımız Tekirdağ'da. Toplantıyı koyuyor. Geldi bütün arkadaşlarımız. Böyle bir şey olur mu arkadaşlar? Maç bitmiş, düdük çalmış diyor ki biz bu maçı iptal edeceğiz baştan oynatacağız diyorlar. Tamamen bir iç tüzük ihlali. 12'de yaptıkları toplantı hukuka aykırıdır. Bu İstanbul seçimindeki durumdur. Şimdi İç Tüzüğü, Cumhur İttifakı'nın, AK Parti'nin arzuhalcisi bir kez daha bunu ayaklar altına almaya niyetlenmiş. Anayasal denetim altındadır. Anayasa Mahkemesi'ne gideriz.
Artık belli bir yerden sonra bu kadar hukuksuzluğa, haksızlığa biz ne diyelim? Bir milletvekilinin toplantısını, 10'ar dakikalara bölerek sesimizi duyurmaya çalışıyoruz muhalefet olarak. Size oy verenler seçmen de bize oy verenler Mars'tan mı gelmiş?"