AK Parti'nin sosyal medya düzenlemesine Anayasa engeli
Sosyal medya düzenlemesi için kolları sıvayan AK Parti, hem ihbara dayalı bir sistem, hem Sosyal Medya Başkanlığı gibi bir başkanlık hedefliyor.
AK Parti, “Bir paylaşımın suç olduğunun tespitinin” anayasanın, “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlıklı hükmüyle çelişmemesi gerektiği ve “cezai yaptırımlar sonrası oluşabilecek tazminat davalarını” da hesaba katıyor.
Cumhuriyet gazetesinden Selda Güneysu'yun haberine göre TBMM’den daha önce geçirilen sosyal medya düzenlemesinden farklı olarak AK Parti, bu kez cezai yaptırımlar da içeren bir düzenleme için kolları sıvadı. Düzenleme ile ilgili önceki gün bir toplantı gerçekleştirildi. Edinilen bilgiye göre toplantıda “cezai yaptırımların nasıl uygulanacağı” tartışma konusu oldu. Bu kapsamda AK Parti’li yetkililer, “düzenlemede yer alacak yaptırımların anayasa ile çelişmemesi” üzerinde durdu.
26. MADDE ENGELİ
Mevcut anayasanın “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlığı altında yer alan 26. maddenin birinci fıkrasında, “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir” hükmünü içeriyor. Sosyal medyanın da günümüzde “bir iletişim aracı” olarak görüldüğünden hareketle AK Parti, “cezai yaptırımlarda aranacak şartların bu hükümle çelişmemesi” üzerinde çalışıyor. AK Parti’nin elini zorlayan asıl konu ise “bir paylaşımın suç olup olmadığına kimin, nasıl karar vereceği”. Almanya örneğinde olduğu gibi “herhangi bir şikâyet konusunda içerik kaldırımı” gibi yaptırımların ancak “kişi hak ve özgürlüğünü hedef alması durumunda yapılabileceği” kaydediliyor.
Örnek olarak da “siyasetçiler ile ilgili yapılan paylaşımlar” gösteriliyor. Buna göre sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda, anayasanın ilgili maddesi uyarınca bir siyasetçiyi eleştirmek “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendiriliyor. Bir siyasetçi ya da herhangi bir yurttaş üzerinden yapılan “hakaret içerikli paylaşımların ancak cezai yaptırıma tabi tutulabileceği” ifade ediliyor. Ancak “ifade özgürlüğü”nün terör suçlarını kapsamayacağı, buna da yine anayasanın aynı maddesinin bir diğer fıkrası örnek olarak gösteriliyor.
YENİ BAŞKANLIK
AK Parti, çalışmasında “şikâyete dayalı” bir düzenleme de istiyor. Buna göre de “bir sosyal medya paylaşımı için şikâyet oluştuğu takdirde, Almanya’da olduğu gibi içeriğin kaldırılması talep edilen paylaşım için Facebook ve Twitter gibi şirketlerin “rapor oluşturması” istenebilecek.
Öte yandan AK Parti, sosyal medya düzenlemesinde “Sosyal Medya Başkanlığı” gibi bir başkanlığın kurulması gerektiği üzerinde çalışıyor. Cezai yaptırımların nasıl ve ne şekilde uygulanacağının, başkanlık çatısı altında ve “hukukçulardan oluşması” öngörülen bir kurul kurularak belirlenmesi düşünülüyor. Hukukçuların daha önce gündeme gelen ancak hâlâ üzerinde tartışıldığı ifade edilen “1 ila 5 yıla kadar hapis cezasının Türk Ceza Yasası ve anayasa gibi yasalara da uygunluğunu denetleyeceği” kaydediliyor.