AK Partili Türkeş'ten MHP için ''babamın partisi'' çıkışı
AK Partili Tuğrul Türkeş, Ankara'da uğradığı silahlı suikast sonucu hayatını kaybeden Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ilgili yaptığı açıklamada "Babamın partisi böyle bir suçla özdeşleştirilemez" dedi.
MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in oğlu AK Partili Tuğrul Türkeş, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili davaya günler kala açıklama yaptı. Türkeş, "Babamın Partisi böyle bir suçla ve onu işleyen bireysel suçlularla özdeşleştirilemez" dedi.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili AK Parti'de olayın yaşandığı 30 Aralık 2022'den beri süren sessizliği partinin Ankara Milletvekili ve MHP'nin kurucu ismi Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş bozdu.
Olayla ilgili bir buçuk yıldır konuşmamaya ve hiçbir yorum yapmamaya özen gösterdiğini belirten Türkeş, "Vicdani bir sorumluluk" diyerek yaptığı açıklamasında, 1 Temmuz'da olayla ilgili davanın görülmeye başlayacağını hatırlattı.
"Sinan Ateş 30 Aralık 2022 Cuma günü bir suikast sonucu katledilmiş, ardında göz yaşlı bir eş ve baba hasretiyle büyüyecek iki yetim çocuk bırakmıştır" diyen Türkeş, konunun "ağır cezalık adi bir suç olduğunu ve ideolojik bir tarafı bulunmadığını" öne sürdü.
“MHP (Babamın Partisi) böyle bir suçla ve onu işleyen bireysel suçlularla özdeşleştirilemez” diyen Türkeş, Cumhur İttifakı ve ittifak yöneticilerinin de bu olayla ilgilerinin olmadığını savundu.
İşte Türkeş'in açıklamasını tamamı:
Bu açıklama vicdani bir sorumluluktur
Sinan Ateş cinayetinin üzerinden bir buçuk yıl geçti. Bu süre içerisinde bütün üzüntüme rağmen konuşmamaya ve hiçbir yorum yapmamaya özen gösterdim.
Taraflar ve hatta hiçbir tarafta yer almayanlar bile aile ziyaretinden kanal gezmeye kadar her fırsatı değerlendirmeye çaba sarf etmekteler.
01 Temmuz 2024 günü bu dava nihayet eksikleri ve olmayanları ile birlikte görülmeye başlıyor.
Gelinen nokta itibarı ile durum aşağıdaki gibidir.
1- Sinan Ateş 30 Aralık 2022 Cuma günü bir suikast sonucu katledilmiş, ardında gözü yaşlı bir eş ve baba hasretiyle büyüyecek olan iki yetim çocuk bırakmıştır. 2- Bu konu ağır cezalık adi bir suçtur.
3- Bu konunun ideolojik bir tarafı bulunmamaktadır.
4 Bu konudan istifade etmek isteyen tarafların da ideolojik bir yanı bulunmamaktadır. 5- 01 Temmuz 2024 de başlayacak olan duruşmaya kalabalık olarak gelmek isteyenlerin de; onları oraya sokmak istemeyeceklerin de ideolojik bir yanı yoktur.
6- 17 Ocak 2021 de o günlerde yaşananlardan endişe duyarak kaleme aldığım AZGIN MİLLİYETÇİLİK yazım tam da bu yaşananları görerek dünyada ve ülkemizdeki bu kötü gidişata dikkat çekmek ve bir nebze engel olmaya gayret etmekti.
7- Keza birçok konuşmada hukukun üstünlüğünün ve hukuka bağlı kalmanın önemini vurguladım.
Muasir ve refah seviyesi yüksek bir Türkiye'nin; yani milliyetçilerin arzu ettiği, etmesi gerektiği ve ulaşmak isteyeceği hedefin; dolayısıyla "ÜLKÜ" nün bu yoldan sağlanabileceğini dile getirdim.
8- Bugün her türlü sıfatı bir yana bırakarak sade bir Türk Vatandaşı ve Türk Milliyetçisi olarak aşağıdaki hususlara dikkat çekmek istiyorum;
A- Türk milliyetçiliği bu meselenin bir tarafı ve/veya paydaşı değildir.
B- Milliyetçi Hareket Partisi (Babamın Partisi) böyle bir suçla ve onu işleyen bireysel suçlularla özdeşleştirilemez.
C- Kantara çıkartılmak istenen Türk Milliyetçiliği ve MHP kurumsal kimliği değil; ağır işleyen hukuk sistemimiz ve ona köstek olanlar olmalıdır.
D- Keza Cumhur İttifakı ve onun değerli yöneticileri de bu kirli suç organizasyonlarından varestedir.
E- Bu kargaşadan muhalefete de ekmek çıkmaz. Bırakın adi suçlular hak ettikleri şekilde yargılansınlar.
01 Temmuz 2024 günü bu davayı bahane ederek ülkeyi karıştırmak isteyenlere, siyaset üretmedikleri için kaostan medet uman tükenmiş siyasetçilere, ideolojiden uzak ama kendini ideolojik göstermek isteyen gangsterlere, ülkenin yönetimine çomak sokma heveslilerine duyurulur.