AK Partili Mahir Ünal: Ana muhalefetin tavrı üzücü
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin CHP'den gelen açıklamaları eleştirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, canlı yayında NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.
Mahir Ünal'a yöneltilen sorular ve alınan yanıtlar şöyle;
Afrin harekatı, 11. gününde devam ediyor. Nasıl ilerliyor harekat, planlara uygun mu şu anki durum?
Son 7 yıldan beri devam eden sınırımızda 910 kilometrelik bir sınırımız var Suriye ile, doğal olarak da hemen sınırımızın başında 7 yıldan beri devam eden bu sürecin aslında bizi getirdiği kaçınılmaz nokta. Orada oluşturulmak istenen bir koridor vardı. Özellikle Afrin'de yuvalanmış olan YPG'ye dönük terörden arındırma harekatı. Bu Suriye topraklarına dönük bir saldırı değil. Burada içeride maalesef bu meselenin ele alınış biçimi milli güvenlik meselesi olan konuda ana muhalefetin aldığı pozisyon üzerinde konuşmak lazım. Siyasetin bu sürece destek olması gerekiyor. Ana muhalefetin tavrı son derece üzücü. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun ifadeleri Türk ordusu bir siyasi partinin emrinde değildir. Devlet aygıtı milletin onayıyla milleti temsil eden siyasi irade tarafından çalıştırılır. Yarın CHP iktidar olursa o zaman CHP devlet aygıtını çalıştırır. Devlet aygıtını millet iradesi çalıştırır.
Türk Tabipleri Birliği'nin bir açıklaması olmuştu bu sabah 11 yöneticisi ile ilgili gözaltı kararı çıkarıldı. Bu konudaki yorumunuz nedir?
Bu tamamen yargının ilgili savcının mahkemenin aldığı bir karar. Yargı süreci başlamış meseleyle ilgili bizim bir takım mülahazlarda bulunmamız doğru olmaz.
Zeytin Dalı Harekatı'yla birlikte başlayan bir tartışma var; "Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)'' CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Afrin harekatını desteklediklerini açıklasa da "Ordunun başarısı ÖSO'ya devredilemez" açıklamaları yapıyor. Bu eleştirilere, ÖSO'nun harekattaki fonksiyonunu da değerlendirerek yanıtınız ne olur?
ÖSO kimdir? ÖSO 7 yıldan beri devam eden Suriye ihtilafında kendi ülkesini savunan ve bütün dünyanın kabul ettiği Esed rejiminin zulmüne karşı düşünün milyonlarca insan 6 milyon insan mülteci durumuna düşürüldü. Kendilerini savunan halkın askeri kanadıdır. Bu yapının DEAŞ ile bir ilgisi yok. CHP bu harekatı itibarsızlaştırmak için bunları kullancaktı. Maalesef şu anda Türk siyasetinde CHP'nin yaşadığı durum ancak çoklu kişilik bozukluğu ile ifade edilebilir. Bir bakıyorsunuz PKK PYD YPG sevici duruma geliyor FETÖ ağzı ile konuşuyor. Artık CHP'nin yerli olmasından milli olmasından vazgeçtik. Cumhurbaşkanımız bu milletin seçtiği meşru cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanımıza dönük ağır hakaretler yapılıyor.
CHP, Suriye krizinin çözümü için Ankara-Şam hattında doğrudan temas kurulması gerektiğini söyledi ve Şam'a bir heyet gönderip göndermemeyi değerlendirdiklerini açıkladı. Hem Şam'la doğrudan temas çağrısına hem de CHP'nin Şam'a heyet planına ne dersiniz?
CHP bize 2002 yılında devletin başlattığı Suriye rejimi ile yakınlaşmadan dolayı çok ciddi saldırılarda bulundu. Evet biz Esed ile görüşüyorduk. Esed bize anayasa reformu yapacağını söylüyordu. Ama ne zaman ki Esed kendi halkını katletmeye başladı biz uzaklaştık. Siz düne kadar FETÖ ile kol kolaydınız diyorlar. Bu örgütün eli kanlı terör örgütü olduğu ortaya çıkınca bu örgütle savaşmaya başladık. Dün çok kritik bir şey anlattı bir arkadaşımız bu ülkenin kurumlarına en son ne zaman saldırılmış? En son İngilizlerin Meclis-i Mebusan'ı basması var. FETÖ Meclis'i bombalamış. 15 Temmuz'dan sonra çok açık bir şekilde CHP bu yapının dilini kullandı mı söylemini kullandı mı? CHP'yi nasıl ciddiye alacağız. CHP'nin önerilerini biz nasıl ciddiye alacağız? Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir. CHP'nin harekat başladığı günden itibaren tutumu kesinlikle milli bir tutum tavır değildir.
Siyaset gündeminde ittifak çalışmaları ve uyum yasaları da var. İttifak komisyonu, iki kez toplandı. Dün de AK Parti olarak MYK toplantısı yaptınız. Müzakereler AK Parti açısından nasıl bir noktada? Uzlaşılan, mutabık kalınan noktalar var mı?
Dün açıkladığımız bugün yapılacak olan Milli Mutabakat Komisyonu toplantısını yarına erteledik. Sayın Mustafa Şentop'un acı bir kaybı var. Bugün üzerinde mutabık olduğunuz bir konu yarınki müzakereden dolayı yeniden müzakere edilme gereği ortaya çıkabilir. Ortak temayüller kayıt altına alınarak yola devam ediyoruz. Önümüzde olan mart ayından önce kanunlaşması gereken yerel yönetimlerle ilgili yaklaşık 17 maddelik bir düzenleme var. Yerel yönetimler seçimlerinin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uyumlu hale getirilmesi için çalışma yürütüyoruz. Bunun Meclis'e havale edilmesi gerekiyor. Genel başkanların mutabakatından sonra yasalaşması için TBMM'ye havale edilecek.
Afrin harekatının ardından tekrar gündeme gelen bir başka iddia da erken seçime yönelik... Erken seçim şartları var mı şu anda ya da oluşabilir mi bu süreçte?
Hayır. Türkiye'nin milli güvenlik meseleleri ne bir siyasi malzeme haline getirilebilir ne de seçim malzemesi haline... Kılıçdaroğlu devlet yönetmeyi sanırım evcilik oynamak zannediyor. Burada devlet yönetiyoruz. Tehlikenin farkında değiller dünya kaotik belirsizliğe doğru sürükleniyor. Bütün bu tehlikenin ortasından Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları AK Parti hükümeti Türkiye'yi güven ve istikrar adası olarak ayakta tutuyor. Bunlar bu işi oyuncak zannediyorlar herhalde. Beyefendi çıkmış terör sevicilik yapıyor Kemal Kılıçdaroğlu. Terör sevicilik ne zamandan beri düşünce ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiriliyor? Kılıçdaroğlu bize bir tane örnek verebilir mi? Almanya'da dün 2 kişi devlet sırlarını ifşa etmekten tutuklandı. Türkiye'nin kendi içinde birliğini beraberliğini koruması gerekirken bu meseleler seçim malzemesi olarak kullanılmaması gereken malzemelerdir. İstedikleri gibi her türlü sorumsuzluğu sergiliyorlar. Böyle siyaset olmaz. Bunun adı siyaset değil. CHP'nin Atatürk ile bir ilgisi kalmamıştır. Biz Atatürk'ün partisiyiz falan demesinler bugün Atatürk hayatta olsaydı Atatürk bugün alınan kararları alırdı ama onlar Atatürk ile de mücadele ederlerdi. Bunu artık bugün herkes söylüyor. Bu işleri çocuk oyuncağı zannetmesinler. Bizim gündemimizde bir seçim yok.