AK Partili Çelik'ten Mansur Yavaş açıklaması
AK Partili Sözcüsü Ömer Çelik, CHP tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Mansur Yavaş hakkında açıklama yaptı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Mansur Yavaş'a yöneltilen 'sahte senetle tahsilat yapmaya kalkışmak' suçlamasını yorumladı. Yavaş'ın kendisine yönelttiği eleştirilere cevap veren Çelik, 'Benim 'saygıdeğer' gibi bir ifadem olmadı. Biz bu kişiyi tanımıyoruz. Bu kişi hakkında bilgi sahibi değiliz' dedi.
Çelik’in konuşmasının satırbaşları şöyle:
BENİM ‘SAYGIDEĞER’ GİBİ BİR İFADEM OLMADI
Susarken bizim açıklamamızın ardından açıklama yaptılar. Bazı yalan ifadeler var. Birkaç gün sustuklarını söylüyorlar, bu birkaç aylık mesele. Oradaki beyanlarda bizim, kendilerinin ihtilaflı olduğu kişiyle ilgili tarafgir olduğumuzu söylüyor. Benim ‘saygıdeğer’ gibi bir ifadem olmadı. Biz bu kişiyi tanımıyoruz. Bu kişi hakkında bilgi sahibi değiliz. Biz hakim değiliz, savcı değiliz.Biz bu meselede taraf değiliz. Bizim gündeme getirdiğimiz mesele Ankaralı seçmenin hak ettiği temiz siyaset talebi konusunda Mansur Yavaş’ın niçin cevap vermediği, CHP yönetiminin neden sustuğudur. Bu kişinin nasıl biri olduğu kendisiyle dostluk yapan Mansur Yavaş’tır.
Biz gündeme getirene kadar CHP, Mansur Yavaş’ın kendisi ve orada kurulan ittifakın unsurları cevap vermedi. Bizden sonra açıklama yaptılar. Yalan beyanlar var, siyasetçiye yakışmayan. Oradaki beyanlarında bizim kendisinin ihtilaflı olduğu kişiyle ilgili olarak tarafgirlik tutumu sergilediğimizi söylüyor. Bu kişiyle ilgili olarak saygıdeğer iş adamı gibi bir ifadem olmamıştır.
Bunu Türkçe anlayabilen herkes duydu. Biz bu kişiyi tanımıyoruz. Saygıdeğer midir, kriminal bir kişi midir bilmiyoruz. Hakim değiliz savcı değiliz. Mansur Yavaş ile bu kişi arasında taraf da değiliz
‘BU CHP’NİN MESELESİDİR’
Bu kürsü, Türkiye’de sivil siyasetin gelişmesi için kurulan bir kürsüdür. İftira arıyorlarsa kendilerinin içinde bulundukları atmosfer içindeki siyasi ilişkilerine bakması gereken bir durumdur. Bu rakipler meselesi değildir. Kendisine güvenen bir siyasetçi bu sorulara cevap verebilir. AK Parti bir dünya markasıdır. AK Parti’nin Mansur Yavaş gibi bir meselesi yoktur. Bu CHP’nin meselesidir. Bu gerçeklerin kamuoyuna duyurulması her siyasi partinin görevidir. Mansur Yavaş meselesi bizim meselemiz değildir.
Sahte bir senetle alacak takibi yapmıştır, Yargıtay’da bu kesinleşmiştir. Ortada iftira yoktur. Mesele Mansur Yavaş’ın bunu nasıl izah ettiğidir. Bu iş birkaç günlük mesele değil. Bu haberlerin çıkması 11 Aralık 2018 tarihli. 3 günden değil, 3 aydan bahsediyoruz. Bu zamana kadar niçin tekziple idare etti de, dünkü basın toplantısını adaylığı açıklanmadan yapmadı?
İftira, tezgah gibi bir takım manipülasyonlar bizim kapımızdan içeri giremez. Bu konuda daha deneyim sahibi olanlar var. Etrafına bakmasında fayda var. Bu mahkeme kararıyla sabit. Biz hayal mahsulü bir durumdan bahsetmiyoruz. Rakibinin, mal beyanında bulunduğu için bunun geldiğini söylüyor. Temel bilgi eksikleri var. Biz bunu CHP adaylarında olmasından bıktık. Bunları düzeltmekten yorulduk. Bizim belediye başkan adayımız 1994’ten beri kamu görevi yapmaktadır. Birçok defa mal beyanında bulunmuştur. Kendisine adresine göndereceğiz.
‘KILIÇDAROĞLU DERSİNİ ÇALIŞMAMIŞ’
Sayın Kılıçdaroğlu konuya değindi. Aynı şeyi o da yapıyor. Hakkında kesin mahkeme kararı olan kişiyi Ankaralının önüne aday çıkarma konusunda sorumlu olan kişidir. Ama yine dersine çalışmamış. Ankara’ya aday gösterdiği şahsın kriminal kişinin arkadaşı olduğunu sürekli olarak görmezden gelerek iddiayı ortaya koyuyor. Burada mahkeme kararı var. Kriminal dediğiniz kişi adayınızla bağlantılı.
‘LAFI DOLANDIRMAK ÖRTBAS ÇABASI’
Biz soru soruyoruz. Cevap verebilir. Yaptıklarına güveniyorsa ifade edebilir. Çirkin ifadelere başvurmanın alemi yok. Bu kişiden alacağını nasıl bir hizmet karşılığı elde etmiştir. Fatura var mıdır? Ne karşılığında 600 bin dolar hakettiğini sormak herkesin hakkıdır. Hangi hizmetin ve bağlantıların karşılığı olarak alacak ortaya çıkmıştır. Kendine güveniyorsa vereceği iki cümledir. Uzun zuzun lafı dolandırmak örtbas çabasıdır.”
‘DAVAYI HEYECANLA BEKLİYORUZ’
Bu konuların mahkemede de görüşülmesi, kamuoyunun önünde daha açık ve net bir şekilde konuşulması için dava açma sözünden sakın geri adım atmasın. Bu davayı heyecanla beklediğimizi ifade etmek isterim.
Çelik, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Konuşmanızda da vurguladınız, ama Sayın Mansur Yavaş Yargıtay'ın onanmış bir kararı olmadığını söylemişti. Bu açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Çelik, “Bu bahsettiği ceza davasından bahsediyor, yani bir ceza davası almadım diyor. Ama hakkında bir sahte senetle icra takibi konusunda hakkında verilmiş bir karar var, Yargıtay da bunu 2016 yılında onamış. O yüzden de kötü niyet tazminatına mahkum edilmiş. Zaten ceza davası almış olsaydı, aday olma yeterliliğini yerine getiremezdi. Mesele bununla ilgili bir mesele. Orada da aslında bunu çok iyi bilebilecek birisi de bunu örtbas etmeye çalışıyor. Bahsettiği kişiyle ilgili, şimdi orada şöyle bir şey yapıyor, bu maalesef çok düşük düzeyli bir siyasal olmayan bir akılla başvurulan bir yöntem. O kişiyi, kendisinin ihtilaflı olduğu kişiyi kriminalize ediyor. Dediğim gibi kriminal midir, değil midir ben onu bilemem, onu bu iddiaların görüldüğü mahkemeler karar verecek. Kişiyle bağlantısı olan biz değiliz, bize diyor ki; bunları biliyor musunuz? Biz saygıdeğer bir iş adamı mı değil mi, bu kişi kriminal mi değil mi, bunu bilebilecek durumda değiliz. Fakat mesele bu değil” cevabını verdi.
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ama şunun bilinmesi gerekir. Kişiyle bağlantı olan biz değiliz. Madem o kullandığı ifadeler, tekrar etmekten bile utanıyorum, bu suçları işleyebilecek nitelikte bir kişiyse yıllardır niye arkadaşlık ettiniz ve alacak-verecek ilişkisine girecek bir bağlantınız nereden kaynaklanıyor? Buna da karar vermesi gereken kendisidir, yani bunu dün öğrenmiş değil herhalde. Çünkü yansıyan bilgilere bakılırsa aralarında pek çok sayıda karşılıklı açılmış dava var. Dolayısıyla burada şöyle bir kurnazlığa başvurulması bizim gözümüzden kaçmaz. Kendisinin ihtilaflı olduğu kişiyle bizim aramızda, bizi bu ihtilaf ilişkisi içerisinde bir taraf gibi göstermeye çalışıyor. Biz kendisinin ihtilaflı olduğu hiçbir ilişkide taraf değiliz, bizim meselemiz değil bu. Bizim sorduğumuz sorular, mahkeme kararlarıyla ortaya çıkmış konularda Mansur Yavaş'a yöneltilmiş sorulara Mansur Yavaş'ın cevap verip vermemesiyle ilgilidir. Ha o kişiyle ilgili böyle düşünüyorsa kendisi ben bilemem, hakim değilim, savcı değilim, kişiyi tanımıyorum, ona mahkemeler karar verecek. Tanıyan Mansur Yavaş, dolayısıyla o zaman Mansur Yavaş'ın kendisinin açıklaması gerekiyor. Yıllardır bu bağlantı nereden kaynaklanmıştır? Böyle bir kişiyle bağlantılı olmanızın mahiyeti nedir? Böyle bir kişiyle alacak-verecek ilişkisi içinde olmanızın mahiyeti nedir? Mesele bundan ibarettir.”
YAVAŞ’IN AÇIKLAMALARINI NETFLİX DİZİLERİNE BENZETTİ
Bir başka gazetecinin, “Siz basın toplantısına devam ederken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den bir açıklama geldi. Sayın Bahçeli Mansur Yavaş'ın bu iddialar nedeniyle adaylıktan çekilmesi gerektiğini ifade etti. Bir bunu soruyorum. Bir de sanırım sizin hakkınızda dava açacağını ifade etti dün Mansur Yavaş. Siz de demin bunu değerlendirirken açabileceğini ve hikayenin çok da öte noktalara varacağını söylediniz. Buna da bir açıklık getir misiniz?” sorusu üzerine Çelik, “Bunu ifade eden basın yayın organlarına, işte Özhaseki Bey’e, bana, bunlara dava açacağız diyor. Biz de diyoruz ki, şimdi bu ilk olarak 11 Aralık tarihinde çıktı, o günden bugüne kadar hikaye öylesine hızlı gelişiyor ki Netflix dizisi gibi, Netflix'teki diziler gibi arka arkaya devam ediyor. Şimdi gördüğüm kadarıyla Aralık ayında birinci sezon bitti Netflix dizisi gibi, Ocak ayında ikinci sezon bitti, üçüncü sezon devam ediyor. Şimdi dolayısıyla bu takibi seyrettiğiniz zaman sezon sezon bir gelişme kaydettiğini görüyorsunuz hikayesinin, bunu ifade ediyorum. Üçüncüsü de bizim söylediğimiz şey basına yansıyan ve mahkeme kararlarıyla ortaya çıkan belgeleri ifade ediyoruz ve soru soruyoruz. Bununla ilgili dava açacaksa da, bu Netflix dizisinin devamında hikayenin daha büyük olacağını görüyoruz. Bu mahkeme belgelerinin kendisinin basın toplantısında söyledikleriyle mahkemede söyledikleri arasındaki çelişkinin, basın yayın organlarında yayınlanan belgelerin basındaki arkadaşlara, Sayın Özhaseki'ye, bize dava açılmak suretiyle mahkeme önünde tartışılmasından dolayı bizim çekindiğimiz bir şey yok. Biz kimseye iftira atmıyoruz, kimseye kurulmuş bir tezgah yok. Ankara seçmeninin hakkını, hukukunu, sivil siyasetin temizliğini korumaya çalışıyoruz. Dolayısıyla dün basından bazı arkadaşlar da söylediler bu ifadeyi, bizim için de aynı şey geçerli. Heyecanla bekliyoruz bu Netflix dizisinin devamının ne şekilde devam edeceğini” dedi.
Çelik, “Tabii bu iddialar çerçevesinde söyledik, geçen basın toplantısında da sordum biliyorsunuz, hala bu adayı devam ettirecek misiniz diye. Çünkü temel mesele şudur; siyasi ahlak açısından, siyasettin temel prensipleri açısından tüm bunlarla çelişen bir durum var. Buna cevap vermek yerine rakiplerim benden korktuğu için işte bu iddiaları gündeme getiriyor. İddiaları gündeme getiren biz değiliz, mahkeme belgelerinden bahsediyoruz. İkincisi de, şunun bilinmesi lazım; seçimden korkmayan, sandıktan korkmayan, seçimi bir şölen gibi algılayan ve sandığı başının üstünde taşıyan bir partiyiz biz. Her zaman da sandığın sonuçlarına saygılıyız. O, kendisini aday yapan tek parti geleneğine bakacak, seçim, sandık konusundaki korkudan dolayı. Artık bundan sonra böyle bir adayı devam ettirip ettirmemek CHP'nin meseleyi sindirme kapasitesiyle alakalı bir durumdur” dedi.