AK Parti'ye ''Sarin gazı'' suçlaması
CHP'li vekiller El Nusra’nın 2013 yılında Türkiye’de sarin gazı üretmesine göz yumulduğuna dair dosyayı Meclis gündemine taşıyor...
Türkiye’nin IŞİD’e kimyasal silah ürettiği ve bölgeye sarin gazı sevkıyatında bulunduğuna ilişkin iddianeme kapsamındaki sanıkların AKP hükümeti tarafından korunduğu ve yurtdışına çıkarıldığı iddia ediliyor, “Cihatçı örgütlere sarin gazı” dosyasını yeniden açan CHP’liler, hükümetin, sarin gazı sevkiyatının aşamalarını dinlediğini, tanıklık ettiğini, ancak hiçbir adım atmadığı gibi sanıkları “korumak için” yurtdışına çıkmalarını sağladığını belirterek Meclis’i devreye sokmak için harekete geçiyor. CHP milletvekilleri Eren Erdem ve Ali Şeker, “TIR’larla kimyasal silah sevkıyatı fark edildiği halde, bunu yapanlar bağımlı yargı tarafından takipsizlik kararıyla aklanmaya çalışılmıştır. Hükümet ve Erdoğan, bu olayı neden örtbas etmiştir? Bu vatana ihanettir” dedi.
Adana Cumhuriyet Savcılığı, 2013 yılında başlattığı soruşturmada, MKE’ye hammadde sağlayan işadamlarının, yurtdışından sarin gazı hammaddesi getirdiğini tespit etti. Suriye’deki gruplarla temasa geçen bu “işadamlarının” hammaddenin bir bölümünü Türkiye’de işlediği, bir bölümünü de aynı işlem için Suriye’ye gönderdiği ortaya çıktı. Savcılık, uzun süren dinleme ve takibin ardından hazırladığı iddianamede Bekir Karaoğlan, Halit Usta, Halit Ünalkaya, Hytham Qassap, İbrahim Akça, Raif Ay’ın Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılanmasını istedi. Ancak Adana Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan ve 190 sayfadan oluşan, Türkiye’den Suriye’ye “TIR’larla kimyasal sevkıyatını” adım adım aktaran iddianameye rağmen 1 Temmuz 2013’te tüm sanıklar serbest bırakılarak dosya kapatıldı. CHP’li vekiller Erdem ve Şeker’in iddiasına göre, daha sonra dosyada adı geçen isimlerin yurtdışına çıkmaları da sağlandı.
‘Soruşturma kapattırıldı’
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker “uluslararası suç” niteliğindeki bir soruşturmanın “Erdoğan vesayeti” nedeniyle kapattırıldığını vurguladı. Şeker, “Devletlerin görevi, başka devletlerin hükümetlerini yıkmak için silah, hatta kimyasal silah göndermek değildir. Milyonlarca Suriyeli bugün Türkiye ve Avrupa kapılarındaysa, Aylan’ın cansız bedeni sahile vurduysa, bu silahları gönderenlerin payı çok büyüktür. IŞİD için Türkiye’de kimyasal silah üretip adrese teslim sevkiyat yapanlar, gün gelecek insanlık önünde bunun hesabını verecektir” dedi.
‘Erdoğan IŞİD’e sarin gazı sağladı’
CHP’li Erdem, devletin sarin gazı sevkıyatının aşamalarını dinlediğini, tanıklık ettiğini, ancak hiçbir adım atmadığı gibi “korumak için” yurtdışına çıkmalarını sağladığını kaydetti. Erdem, “IŞİD’e sarin gazı ve hammadde gönderilmesinin başlıca sorumlusu bugünkü AKP hükümetidir. Yani dönemin başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Erdoğan, IŞİD’e sarin gazı sağlamıştır” diye konuştu. Türkiye’den Suriye’ye “TIR’larla” kimyasal silah sevkıyatı yapıldığının iddianameden anlaşıldığını, uluslararası bir suç olmasına karşın devamında “bağımlı yargı” tarafından serbest bırakıldıklarını dile getiren Erdem, “Türkiye’den Suriye’ye kimyasal silah transferine hükümet neden göz yummuştur? Takipsizlik kararının ardından bu kişiler yurtdışına çıkarılarak Türkiye’yi terk etmeleri sağlanmıştır. Neden bu insanlar aklanmaya, sonra da saklanmaya çalışılmıştır?” diye sordu. Ankara katliamı bombacılarının da devlet tarafından bilindiğini, ancak herhangi bir işlem yapılmadığını anımsatan Erdem, “Onlar için de derinlikli bir soruşturma yapılmamıştı. Kimyasal silah iddianamesindeki durumda Ankara’daki katliamın altının hangi kirli ilişkilerle doldurulduğunu görüyoruz. 17- 25 Aralık hırsızlığa ilişkindir. Ama bu iddialar, bütün insanlığa yönelik, kimyasal silah kullanımı gibi bir insanlık suçudur. Bu, anayasal olarak vatana ihanettir. Çünkü koruyan, kollayan odur” dedi. BM’nin bölgede sarin gazı kullanımına ilişkin soruşturma yürüttüğünü dile getiren Erdem, “Bu soruşturma, havuz medyasında ‘Esad’ın kullandığı sarin gazları’ şeklinde yansıtılmıştır. Fakat bu iddianameye göre sarin gazlarını temin eden IŞİD’dir. Temin ettiği yer de Türkiye’dir. Aracılık edenler ise Türkiye’deki resmi kurumlara iş yapan işadamlarıdır” dedi.