AK Parti'den koalisyon için önemli açıklama
AK Partili Ömer Çelik ile CHP'li Haluk Koç koalisyon için bir araya geldi. Çelik görüşmenin ardından yaptığı açıklama ''olumlu geçti'' dedi.
Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun CHP ile yürütülecek koalisyon görüşmeleri çerçevesinde görevlendirdiği Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç ön görüşme yaptı. Ömer Çelik ve Haluk Koç, görüşme sonrası açıklamalarda bulundu.
Çelik şunları söyledi;
"Birincisi ilkelerin belirlenmesi... İkinci olarak görüşeceğimiz konu başlıklarının belirlenmesi, üçüncü olarak da hangi mekanda bir araya geleceğimizle ilgili bir değerlendirme yapmamız gerekiyor.
Bunlarla ilgili bir toplantımız var. karşılıklı olarak heyetlere katılacak isimler belirlenir ve karşılıklı olarak bildirilecek. Arkasından biz heyetler olarak hafta sonuna doğru, en geç hafta başı bir araya geliriz.
Bu ilkeler üzerinden hangi konu başlıklarını konuşmamız gerektiğine karar vereceğiz.
Yaklaşık görüşmeler için 10-15 günlük vakte ihtiyacımız var. Bütün konu başlıklarını değerlendirmemiz için.
Bu sürecin bitimine doğru sayın genel başkanlara ayrı ayrı yada beraber bir sunum yapılır. Bu çerçevede mutabık olunan, olunmayan ve çatışılan noktalar ortaya konulur.
Ama koalisyon kurulmasına imkan olmadığına karar verilirse, süreç kesilmiş olur.
HEYETLER BİR ARAYA GELECEK
Görüşme hem pozitif bir havada, hem de mutabık kaldık. Heyetlere karar verilecek, heyetler bir araya gelecek.
Bütün bunlar, ben de kendileri de genel başkanlara sunacağım. Genel başkanların değerlendirmesi neticesinde, sayı ve isimler belirlenecek.
Heyetin rahat ve sağlıklı biçimde görüşebilmesi için ihtiyacımız olan, ve ortak kabul görecek bir yer olması lazım.
Öncelikle siyasi meseleler, sonraya ekonomik meseleler bırakılacak. Her birimizin konu başlıkları var.
Örneğin yargıdan bahsediyoruz, biz ne mana yüklüyoruz, onlar ne mana yüklüyorlar. Dış politikada onlar ne düşünüyorlar biz ne düşünüyoruz.
Konu başlıklarını netleştireceğiz ilk heyet görüşmesi için.
Bizim görevimiz resmi çekmek. Bir hükümet ortaklığını gerçekleşmesi de erken seçimihtimali de yarı yarıyadır. Bu görüşmeleri yürütüyoruz, sürecin kendisi sonuç kadar kıymetlidir.
müzakerelere geçme kararı verilir yada verilmez, ikisi de mümkün. Bugünkü görüşme, sürecin standartlarını belirlemeye yönelik bir görüşme oldu.
Mutabık olunduğu takdirde, genel başkanlara sunum yapıldıktan sonra, artık biz görüşmelere geçeriz derlerse öyle bir fotoğraf çıkar. Görüşmelere geçmeyiz derlerse süreç orada kesilir.
SİZ MASAYA NELERİ GETİRECEKSİNİZ? İLKELERİNİZ NELER OLACAK? SEÇİM BARAJININ DÜŞÜRÜLMESİ GÜNDEME GELDİ Mİ? YARGI BAĞIMSIZLIĞI, ÇÖZÜM SÜRECİ...
Zaten bu konu başlıkları başbakanımızın, genel başkanımızın hem parti kongresinde açıkladığı bir takım ilkeler. Aynı şekilde kılıçdaroğlu'nun 14 maddelik açıklaması var.
Seçim barajı, dış politika gibi konular, bu konular konu başlığı olsun mu diye ilk heyet görüşmesinde bunlara karar vereceğiz.
DÜNE GÖRE DAHA MI UMUTLUSUNUZ
Siyasetçi açısından umut umutsuzluk gibi kavramlar belirleyici değil. Her şey masa. Ama karar verilmiş bir süreç var. Eğer istikşafi görüşmeler sonunda biz müzakere geçebiliriz noktasına gelinirse başka bir değerlendirme olur."
İşte Haluk Koç'un açıklamalarından satır başları:
Terörü lanetlemek adına mutlaka ulusal düzeyde bir yas ilan edilmesinin gereğini ifade edilmesini istiyorum. Bu kararı alacak hükümeti de gecikmeden bu kararı vermesi gerekiyor. Son yaşanan terör saldırılarıyla ilgili birkaç haftadır basında değişik noktalarda çeşitli ihbar niteliği taşıyan haberler duyumlar yer aldı. Sizler de tanık oldunuz. Bir takım canlı bombaların türkiye’de dün yaşandığı gibi terör saldırılarına alet edileceği konusunda ciddi haberler yer aldı. Böylesi hassas koşullarda basında bile yer bulan olası terör girişimleri ve bu iddialar, istihbarat göreviyle ilgili sorumluların maalesef yeterli önlemleri almadığı sonucunu ortaya koymaktadır.
Bu kapsamda görev ihmali olan herkesin açığa alınması gerekmektedir. Ortada görev ihmali olduğu açıktır. Mutlaka kovuşturulmalı, cezalandırılmalı ve açıklanmalıdır.
Suriye’deki iç savaş karşısında, türkiye’nin izlediği dış politika tercihlerindeki yanlışları sürekli ifade ettik. Gün geldi uyardık, gün geldi risklerini anlatmaya çalıştık, alternatif öneriler sunduk. Bunları kamuoyuyla paylaştık. Mezhepsel olarak başlayan, sonra etnik boyut kazanan bu çatışmalara türkiye’nin yapıcı olmaktan uzak yaklaşımı bu süreci çok daha tehlikeli hale getirdiği de açıktır. CHP’nin tüm uyarılarına rağmen inatla aynı yanlış tercihlerin sürdürüldüğüne tanık olduk.
Saplantılara ve kelime kullanacağım kusura bakmayın Retro hayallere dayalı türkiye’nin bugünkü tutumu. İhtimal gösterilen bazı radikal grupların türkiye’ye terörü bulaştırmasına neden olmuştur.
Sınır güvenliğinin, bilinçli şekilde ortadan kaldırılması bu gruplara sunulduğu belgelenen lojistik destek iddiaları, bugün türkiye topraklarını terörün haline getirmiştir. Türkiye kendi sınırlarının yanı başında, radikal grupların cesaretlendirilip cirit attıkları yeni bir peşaver’in oluşmasına seyirci kalmıştır. Şimdi rüzgar eken fırtına biçen deyimini doğrulayan gelişmeler yaşıyoruz.
Dış politika ele almamız gereken en önemli müzakere konularından biri elbette. CHP’nin dış politika konusunda yapılan yanlışlara karşı tezleri ortadadır. Türkiye’deki demokrasi algısının artık gelişmiş demokrasiler tarafından mutlaka meşru kabul edilmesi gerekiyor. Baskı ile demokrasi yan yana olmaz.
Uzlaşma olabilir. Demokrasinin tarifi tektir. Standardı bulduğumuz zaman kimseni,n de itiraz etmesi söz konusu olmaz
ÖZKES’İN İSTİFASI
Zaman zaman siyasette bu tür olaylar olabilir. Özkes, çalışkan bir arkadaşımızdır. Zaman zaman CHP örgütleri ile vekiller arasında bir takım anlaşmazlıklar olabilir. Bunlar partiyle yolunu ayıracak noktaya gelmez. Anlık kızgınlık içinde verilen kararlar da kalıcı olmaz