2016 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulu'nda
Maliye Bakanı Ağbal:-"Suriyeli mülteciler için bugüne kadar yaklaşık 10 milyar dolar civarında bir harcama yapılmıştır. Türkiye hiçbir şekilde bu harcamanın bir başka harcamayla mukayesesini yapmamıştır. Bu hepimizin birbirimize karşı bir insanlık borcudu
TBMM (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, Suriyeli mülteciler için bugüne kadar yaklaşık 10 milyar dolar civarında bir harcama yapıldığını belirterek, "Türkiye hiçbir şekilde bu harcamanın bir başka harcamayla mukayesesini yapmamıştır. Bu hepimizin birbirimize karşı bir insanlık borcudur" dedi.
Genel Kurul'da 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısı'nın 9'uncu maddesi görüşülüyor.
Bütçe üzerinde söz alan MHP Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya, mali disiplinin mali reformla; mali reformun, mali kurallarla gerçekleşebileceğini söyledi. Karakaya, "Bu kurallar uygulanabiliyorsa, denetlenebiliyorsa, o zaman bir anlam ifade ediyor" diye konuştu.
AK Parti iktidarlarının "denetimi iktidarsızlaştırdığını" savunan Karakaya, kamu iradelerinin denetiminde Sayıştayın devre dışı bırakıldığını ileri sürdü.
HDP Batman Milletvekili Saadet Becerekli, barışçıl bir dış politikanın hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, "Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kronikleşen sorunların çözülmemesinin faturası bugün Türkiye halklarının tamamına kesilmiş durumdadır. Başta Kürt sorunu olmak üzere sistemsel hataların devamında ortaya çıkan sonuçlar halen neden ve gerekçe olarak kullanılmaya devam edilmektedir" görüşünü ileri sürdü.
Becerekli, "Tarih önümüze koymuştur ki Türkiye'nin sorunu bir demokratikleşme sorunudur. Tamamıyla demokratikleşmeyen bir Türkiye Kürt sorununu çözemez, tamamıyla demokratikleşmeyen bir Türkiye, Alevi sorununu çözemez, demokratikleşmeyen bir Türkiye'de adalet tesis edilemez" değerlendirmesinde bulundu.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, AK Parti'nin, dünyada örneği olmayan bir algı yaratma becerisine sahip olduğunu ileri sürerek, bunun için kurulan ekipte her kesimden kişinin olduğunu söyledi.
Ağbaba, "Bu kadro, bu ekip şefleri ne derse onu tekrarlıyor. Bu kadro, reisin başkanlığında her şeye karar veriyor. Bu kadro, sizin eseriniz değerli arkadaşlar ve bu kadronun bir eseri daha var ki onunla da övünmelisiniz. Bakın, bu kadronun yani AKP'nin, yani sizlerin vatanseveriniz Sedat Peker, hayırseveriniz Rıza Sarraf" iddiasında bulundu.
"Kimin terörist olduğuna bu kadro karar veriyor. Kimin ne zaman vatansever olduğuna da bu kadro karar veriyor" diyen Ağbaba, kürsüden, geçmişte Ergenekon ve benzeri davalarda yargılanan bazı kişilerin fotoğraflarını gösterdi.
Kayseri'deki FETÖ/PDY operasyonuna da değinen Ağbaba, "Acaba, dün Fethullah terör örgütüne yardım eden Boydak ailesi, AKP'ye yardım etti mi etmedi mi? İstikbal'den, Boydak grubundan AKP, 2002'den beri para aldı mı almadı mı?" sorularını yöneltti.
-Genel Kurul'da "kafan kalın" tartışması
Konuşması sırasında kendisine yönelik "Ne dediğini anlamıyoruz" ifadesini kullanan AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin'e "Kafan kalın olabilir, kafan kalın" diyen Ağbaba'nın bu sözleri Genel Kurul'da tartışmalara neden oldu.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Biz anlatsak toplum belki inanmayacak ama herkes kendi gözüyle görüyor, kulağıyla duyuyor; kim paralelin yanında kim değil, kim terörün yanında kim değil; Ergenekon sanıklarının yargılanma sürecinde hakimlerin yaptığı yanlışlar bugün revizeyle düzeltirken kim buna karşı çıkıyor kim karşı çıkmıyor, bunu görüyor. Hiç şaşırmıyoruz" dedi.
Turan, "Daha sorumlu anlayış bu ülkenin geleceği adına daha anlamlıdır ama aynı şeyleri 14 sene yaptınız; hakaret, iftira, tehdit, zerre kadar korkmadık, korkmayacağız. Toplum aynı şeri yapıdan farklı şeyler bekleyenlerin seçimlerde defterini dürdü ve dürecek" dedi.
Bu arada basın mensuplarının Genel Kurul çalışmalarını izlediği kulise gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, milletvekillerinin fotoğrafını çekti.
AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin ise Ağbaba'nın kendisine yönelik sözlerinin çok saygısızca olduğunu ifade etti.
Veli Ağbaba da bunun üzerine "Ben burada hiçbir arkadaşıma hakaret etme babında bir şey söylemek istemedim. Onu da üzdüğüm için üzgünüm" dedi.
Başkanvekili Ahmet Aydın da İçtüzüğün ilgili maddelerini okuyup, Genel Kurul'da konuşma yapan milletvekillerinin üsluplarına dikkat etmesini isteyerek, sert eleştiriler olmakla birlikte sataşmadan ve hakaret etmeden konuşulması gerektiğini dile getirdi.
Bülent Turan, Ağbaba'nın, İçtüzük uyarınca kürsüde düzeltme yapması ve özür dilemesi talebinde bulundu.
-"Adalet, adil maliye politikasıyla olur"
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, hiçbir milletvekilinin, bir başka milletvekiline hakaret etmemesi çağrısında bulunarak başladığı konuşmasında, AK Parti iktidara geldiğinde nüfusun yüzde 1'inin servetin yüzde 36'sına sahip olduğunu, bugün ise nüfusun yüzde 1'inin, servetin yüzde 54'üne sahip olduğunu söyledi.
Vergilendirilmeyen her paranın ranta gittiğini belirten Paylan, ranta vergi uygulanmasını istedi. Bir mali milada ihtiyaç olduğunu ifade eden Paylan, "Öyle pastanın yüzde 54'ünü yüzde 1'e dağıtmakla adalet sağlanmaz. Adalet, adil maliye politikasıyla olur" dedi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili İbrahim Halil Fırat, 2002 yılında vergi gelirlerinin yüzde 85,7'sinin faiz ödemelerine giderken, bugün vergi gelirlerinin yüzde 13'ünün faiz ödemelerine gittiğini vurguladı. Halkın birçok demokratik kazanımına imza attıklarını belirten Fırat, "AK Parti hükümetleri olarak her zaman mazlumun yanında yer aldık, zulme ve zalime karşı dik durduk" ifadesini kullandı.
-"Parlamentoda böyle yol kazaları olur"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM başkanvekillerine oturumları yönettikleri sırada gösterdikleri anlayış nedeniyle teşekkür etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da "Bu polemikçi dilden, bu haddini bildirme, lafı gediğine koyma, karşı tarafı bir bakıma taciz edecek, hop oturup hop kaldıracak bir dil kullanmamak gerektiği açıktır" ifadesini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Ağbaba'nın kullandığı ifadeyle ilgili, iktidar partisi milletvekillerinin, kürsüdeki hatiplerini zaman zaman taciz ettiklerini savunarak, "Sayın Ağbaba'nın ağzından çıkan, kendisinin de tasvip etmediği laf, bir toplu tacizin neticesi olarak bir yol kazasıdır. Parlamentoda böyle yol kazaları olur. Hiçbirimiz de tasvip etmeyiz" dedi.
-"Bu hepimizin birbirimize karşı bir insanlık borcudur"
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Naci Ağbal, üniversitelerin bütçelerinin her yıl artan bir şekilde bütçe imkanları çerçevesinde karşılandığını belirtti.
Trafik sigortaları konusundaki sıkıntıları gidermek üzere Hazine Müsteşarlığı bünyesinde bir çalışma yapıldığını aktaran Ağbal, bu tamamlandığında gerekli yasal değişiklik tasarının Başbakanlığa gönderileceğini söyledi.
AK Parti hükümetleri döneminde özellikle düşük ve orta gelirli grupların, ailelerin kullandığı temel tüketim malzemelerinin Katma Değer Vergisi oranlarının sürekli bir şekilde indirim konusu yapıldığını dile getiren Ağbal, "Özellikle sebze-meyve, gıda ürünleri teslimlerinde, yine eğitim-öğretim hizmetleri teslimlerinde, tekstil konfeksiyon teslimlerinde katma değer vergileri önemli ölçüde indirilmiştir. En son yine yem ve gübrede de katma değer vergisi tamamen sıfırlanmıştır" açıklamasında bulundu.
Emeklilerin mali ve sosyal hakları konusunda da önemli iyileştirmeler yapıldığını vurgulayan Ağbal, en son yine geçen sene temmuz ve bu senenin ocak aylarında emekli aylıklarında da önemli iyileştirmelerin yapıldığını anımsattı.
Ağbal, farklı kaynaklardan yapılan borçlanmalarla ilgili de zaman zaman güncellemeler yaptıklarını aktardı.
Suriyeli sığınmacılara ödenen miktarla ilgili bir soru üzerine Ağbal, bu ülke vatandaşlarına insani yardım yapıldığını belirtti. Bakan Ağbal, şöyle devam etti:
"Suriyeli kardeşlerimiz, oradaki yönetimin meydana getirdiği olağanüstü, insanlık dışı terör sonucunda ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlardır ve Türkiye, bu insanlara bağrını açmıştır. Bugüne kadar yaklaşık 10 milyar dolar civarında bir harcama yapılmıştır. Öncelikle Türkiye, bu harcamayı yaparken hiçbir şekilde, bu harcamanın bir başka harcamayla mukayesesini yapmamıştır. Bu hepimizin birbirimize karşı bir insanlık borcudur."
Ağbal, terör olaylarının yaşandığı bölgede terör örgütünün meydana getirdiği her türlü sıkıntının üstesinden gelmek üzere hükümetin, bakanlıkların ve valiliklerin gece gündüz çalıştıklarını vurguladı.
Naci Ağbal, "Oturdukları yerlerden başka illere giden vatandaşlarımızın oradaki konaklama ihtiyaçlarının karşılanması, barınma ihtiyaçlarının karşılanması, çocuklarımızın, gençlerimizin eğitim ihtiyaçlarının karşılanması, sağlık ihtiyaçlarının karşılanması ve o bölgede terör örgütü tarafından meydana getirilen ağır tahribatın yaralarının sarılması için her türlü gayreti gösteriyoruz, bundan sonra göstermeye devam edeceğiz" diye konuştu.