2016 Yılı Bütçesi Plan Ve Bütçe Komisyonunda

TBMM (AA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Eğitim Bakanlığının 2016 yılı bütçesinin görüşülmesine devam ediliyor.

Görüşmelerde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, 14 yıllık AK Parti iktidarı döneminde, eğitimde sistemin 12, bakanın 5 kez değiştiğini, değişmeyen tek şeyin ise iktidarda bulunan parti olduğunu söyledi. Anayasa'ya göre eğitimin eşit ve parasız olması gerektiğine işaret eden Usler, son 14 yılda eğitimde özel hizmet anlayışının giderek artığını ifade etti.

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, AK Parti hükümetleri döneminde, özgürlükçü bir eğitim felsefesi temelinde daha esnek, sivil ve demokratik bir eğitim sistemi oluşturmak için eğitim alanının her türlü vesayetçi anlayıştan arındırılmasının, ülke için önemli olduğuna işaret etti.

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, terör nedeniyle bazı bölgelerde operasyonların sürdüğünü anımsatarak, okullarda jandarma tarafından çekildiği iddia edilen ve üzerinde "Eğitim sırası bizde, Sur'a eğitim Geldi. Konu: İtaat, cehenneme gönderme vakti" yazılı fotoğrafları gösterdi. Aydoğan, bu fotoğrafların öğrencilerin üzerinde yarattığı tahribatın rehabilitasyonla da giderilemeyeceğini söyledi.

CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz da bir ülkenin teminatının yetişmiş insan gücü olduğunu belirterek, eğitimin, siyaset üstü bir konu olarak ele alınması gerektiğini dile getirdi.

Durmaz, 2016 bütçesinin, geçmiş yıllardaki gibi başta eğitim ve sağlık alanlarında olmak üzere kamu hizmetleri alanında yaşanan ticarileştirme ve siyasallaştırma mantığına göre hazırlandığını savundu.

Öğrenci velilerinin cebinden çıkan paranın her geçen yıl arttığını kaydeden Durmaz, devlet okullarının istekleri dikkate alınmazken, özel okullara her türlü desteğin verildiğini ileri sürdü.

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın ise Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın kabinedeki en sevimli bakan olduğunu belirterek, "İnanın, 31 Aralık günü kıyafetinizde biraz değişiklik yapsanız, çok sevimli bir Noel Baba görüntüsüyle de öğrencilerin kalbinde yer edebilirsiniz. Ama yaptığınız işlerin hiçbirisini başarı olarak değerlendirmek mümkün değil" dedi.

Milli Eğitim'de bugün bir başarıdan bahsedilemeyeceğini iddia eden Akaydın, üniversite bitirmiş gençlerin bile Türk dilini kullanma konusunda sıkıntılı olduğunu söyledi. Akaydın, imam hatip okullarına karşı olmadıklarını ancak ihtiyaç kadar imam yetiştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar da eğitime ciddi anlamda para ayrılması gerektiğini belirterek, bu alanda bir reforma ihtiyaç olduğunu vurguladı.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, toplumda çatışma yaşanan alanlardan birinin de eğitim sistemi olduğunu savunarak, "Bizim eğitim sistemimiz demokratik bir eğitim sistemi olsaydı Türkiye de demokratik bir ülke olurdu. Yani eğitim sistemimiz demokratik olmadığı için Türkiye de demokratik bir ülke değil" diye konuştu.

YÖK'ün kaldırılması talebinde de bulunan Paylan, "Üniversiteler özgür olsun. YÖK Başkanı bir dahaki sunumda olmasın artık. Şu anayasayı çözersek siz olmayacaksınız zaten. Demokratik bir anayasada sizin işiniz yok. Kusura bakmayın. Siz de üniversitede öğretim görevlisi olun" ifadesini kullandı.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, şu anda Türkiye'de en büyük sorunun sosyal yozlaşma olduğunu savunarak, bunu da çözmenin yolunun değerler eğitiminden geçtiğini belirtti.

Mahkeme kararlarına karşın görevine iade edilmeyen okul müdürleriyle ilgili olarak kendilerine yoğun şikayetlerin ulaştığını aktaran Günal, sorunun çözümü için Avcı'dan yardım istedi.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da yasakçı uygulamalarla ilgili bir şey yapılmadığını ileri sürerek, eğitim materyallerinde nefret söylemi içeren, ayrıştırıcı ifadelerin bulunduğunu iddia etti. Bekaroğlu, özgürleştirici ve eleştirel aklı geliştiren bir eğitime ihtiyaç olduğunu ifade etti.

CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ise emekli olan uzman çavuşlara kadro verilerek, okul çevrelerinde uyuşturucu ve kaçakçılıkla mücadelede değerlendirilmeleri talebinde bulundu.

- "Asker düşmanlığı yapılmamalı"

CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil ise bugünün, eğitim olanaklarına ulaşmada yaşanan eşitsizliği ortadan kaldıracak çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.

MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin ek ödenek yaratmak için Maliye Bakanlığınca kullanıldığını savundu.

Eğitimin kalitesi ile gelirin arasında doğrusal bir ilişki olduğunu dile getiren Usta, öğretmenlerin bölgesel dağılımında farklılıklar yaşandığını belirtti.

Eğitim sisteminin sürekli değiştirilmemesi gerektiğini kaydeden Usta, "Milli eğitim sistemini düzeltmedikten sonra bu ülkede hiçbir şeyi düzeltemeyeceğimizi artık herkes biliyor" diye konuştu.

HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım, Kürtçenin resmi bir dil hüviyetine kavuşturulması talebinde bulundu.

AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora da Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin yüksek olmasının nedenlerinden birinin de geleceğe dair planlar içermesi olduğunu söyledi.

AK Parti iktidarları döneminde eğitimde önemli icraatlara imza atıldığını anımsatan Cora, bununla birlikte mevcut ders müfredatlarının yeniden gözden geçirilerek, daha milli ve yerli bir müfredat programının oluşturulması gerektiğini söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, asker düşmanlığı yapılmaması gerektiğini belirterek, "Silahlı kuvvetlerde, Türk ordusunda, milli ordumuzda darbe heveslisi de yoktur, darbeci de yoktur. Bu eski hastalıkların tedavi edildiğinden emin olalım" dedi.

- İmam hatip tartışması

AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider, 28 Şubat sürecinde imam hatip mezunlarının mağdur edildiklerini kaydetti.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, imam hatipler üzerinden "mağduriyet edebiyatı" yapılmaması gerektiğini belirterek, partilerinin kimliklerin, inançların ve yaşam tarzlarının siyaset konusu olmasına karşı çıktığını söyledi.

Bunun üzerine Gizligider ile Bekaroğlu arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, "Din dersinin, Türkçe, matematik, yabancı dil gibi zorunlu sayılması laik, demokratik eğitim anlayışıyla ve bilimsel eğitimle açıkça çelişmektedir. Türkiye'de dinin siyasallaşması ve siyasal çıkarlara alet edilmesinin engellenmesi ancak devletin dinden elini tamamen çekmesiyle olanaklıdır" görüşlerini ileri sürdü.

YÖK'ün varlığını da eleştiren Çam, "Bana göre YÖK lağvedilmeli, YÖK'ün yerine AVM kurulmalı ve AVM'nin başına da birisi mutlaka getirilir diye düşünüyoruz" diye konuştu.

Bütçe üzerinde görüşmeler devam ediyor.