''Kendi seçmenine bile ''evet'' dedirtemiyorlar''
Eski CHP'li anayasa profesörü Süheyl Batum'dan AK Parti ile ilgili çarpıcı iddia.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ile birlikte Türkiye'yi kent kent dolaşıp yeni anayasanın getirdiklerini vatandaşa anlatan Anayasa Profesörü Süheyl Batum, “Halkoylamasında ‘evet' denilmesini isteyenlerin gerekçesi olmadığı için şeytanı, meleği, terör örgütünü gündeme getirip bu şekilde konuşuyorlar. Halk üzerinde korku yaratıyorlar” dedi.
Halkı ‘Hayır' demeye davet ettiği için bir dönem rektörlüğünü yaptığı üniversiteden atılan Prof. Dr. Batum, görevine son verilmesinin kurumlar üzerinde yaratılan korku ortamından kaynaklandığını savundu.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e konuşan Prof. Dr. Batum, şunları kaydetti:
"Aynı çukura ikinci kez düşüyorlar"
Devletten atıyorlar, sonra ‘Merak etmeyin, yanlışlık varsa düzeltiriz' diyorlar. Böyle hukuk devleti olur mu? Ergenekon, Balyoz davalarında da aynı şeyi yaptılar. Şimdi, aynı çukura ikinci kez düşüyorlar.
"Hayır önde gidiyor"
Anayasa değişikliğinin neler getireceğini madde madde anlatıyorum. Anlatmaya, dolaşmaya devam edeceğiz. ‘Hayır'lar önde gidiyor. Bunu net olarak görüyorum. AKP'nin anlatacak bir şeyi yok. Anayasa değişikliğini anlatırken bunun gerekçelerini ortaya koyamıyorlar. Çünkü haklı bir gerekçeleri, dayanakları yok. ‘Güçlü Türkiye', ‘Türkiye düzelecek', ‘PKK bu anayasaya hayır diyor. O halde evet demek gerekir” diyorlar… “Meleklerin evet, şeytanın hayır dediğini, o nedenle seçimde ‘evet' denilmesini gerektiğini” söylüyorlar. Televizyona hep aynı insanları çıkarıp ‘evet'in önde gittiği söyletiliyor.
"Seçmek ayrı, seçilenin suç işlemesi ayrı"
Gittiğim yerlerde ‘denetimin ortadan kalkacağını' söylediğimde ‘Nasıl?' diyorlar. Bir bakan hakkında cezai soruşturma başlatabilmek için 55 milletvekilinin imzası yeterli. Değişiklikte ise 301 milletvekilinin oyu gerekiyor. Salt çoğunluğu bulmak kolay mı? O zaman ‘Ne var canım, seçtik' diyorlar. Seçmek ayrı, onun suç işlemesi ayrı. ‘Denetim yok' denilince, buna cevap veremeyenler, ‘İnönü döneminde şu olmuştu, 28 Şubat'ta falanca kişi şunları söylemişti' gibi konuyla ilgisi olmayan yönlere kaydırıyorlar.
"AKP'liler AKP'lileri inandıramıyor"
İnanın, AKP'li konuşmacılar, AKP'li seçmeni bile inandıramıyor. Halk aptal değil. Türkiye'de ilk kez bir cumhurbaşkanı ‘hayır' diyenleri teröristlerle birlikte hareket etmekle suçluyor. Çünkü ‘evet'i anlatacak bir şeyi yok. Evrensel doğruları söylerken bile “Acaba söyleyelim mi?” diye endişe ediliyor. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bu koşullarda, baskıyla yapılan referandum yok. Buna referandum bile denilemez. Tüm baskılara rağmen sağduyunun ‘Hayır' vereceğine yüzde 100 eminim.