''IŞİD HDP'li vekili öldürecek''
Eski DEP’li Kaya’dan korkunç iddia:’IŞİD bir HDP’li vekili öldürebilir’
Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden, kapatılan Demokrasi Partisi (DEP) kurucusu ve genel başkanı Yaşar Kaya, Kürtler ve Türkler arasına nifak sokmak için IŞİD’in HDP milletvekillerinden birine yönelik suikast yapabileceğini öne sürdü. Devletin, çözüm süreci vaadiyle PKK ve Kürtleri kandırdığını ileri süren Kaya, ortada bir çözüm sürecinin olmadığını söyledi. Kaya, PKK’nın asker ve polis öldürmesini tasvip etmediğini, aksine Türkiye’den bir an önce silahını çekmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin dar bir tünelden geçtiğinin altını çizen Kaya, politikacıların sözlerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘Bu bombardımanlar devam edecek’ sözlerini ise savaş baronlarının sözlerine benzetti.
Türkiye’ye 21 yıl sonra dönen 77 yaşındaki Yaşar Kaya, gündeme ilişkin CİHAN’a açıklamalarda bulundu. Kürt meselesinin, Ortadoğu’nun en eski ve çözümü gecikmiş bir sorunu olduğunu söyledi. Bugüne kadar devletin Kürt sorununu kullandığını iddia eden Kaya, “Bugün Kürt meselesi deyince akla PKK gelmektedir. PKK, Kürt sorununun neticesidir, sebebi değildir. Eğer Kürt sorunu çözülmüş olsaydı, bugün Kürtler ve Türkler eşit şekilde yaşayacaktı. Belki bugün federasyon olacaktı.” dedi.
Ülkede iki yıl boyunca barışa gidileceğinin söylendiğini dile getiren Kaya, şöyle konuştu:
“Bana göre ortada bir barış süreci yoktur. Devlet sadece Kürtleri ve PKK’yı kandırmak için seçimlere kadar vakit kazanmak istedi. Seçimlerden sonra devlet söylediklerinin hepsinden vazgeçti. Bunu büyük yalanlarla utanmadan söylediler. Bunlar kabul edilir şeyler değildir. Beşir Atalay’ın o yaşıyla başıyla ‘süreç, durdu, yürümüyor’ demesi, ne kadar acayipti. Hani süreç yürüyordu? Yalçın Akdoğan, ‘Dolmabahçe bir mutabakat değildi’ sözleri, onlar konuştular bizler dinledik. Devlet orada görüşünü belirtti. Bunlar doğru şeyler değil. Devleti temsil eden konuşmacılar bu kadar küçülemezler. Bu büyük bir yalandır. 2015’te Diyarbakır’da Erdoğan, ‘Kürt meselesi vardır, bu sorun benim sorunumdur, ben bu sorunu çözeceğim’ dedi. Kürtler de bundan memnun oldular. Ama bunun arkası hiçbir zaman gelmedi. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı kendi sözünü yalanlıyor. Burada bir ciddiyet yok. PKK’nin asker öldürmesi, jandarma öldürmesi, polis öldürmesi tasvip edilir bir şey değildir. Barışsever olan hiç kimse benimsemez. Biz de tasvip etmiyoruz.”
Kaya, bundan sonra 1990’lı yıllara geri dönülmesinin çok zor olduğunu söyleyerek, “Dünya çok değişti. Ortadoğu çok değişti. Türkiye çok değişti. Bugün Türkiye’de 80 milletvekili meclise sokacak bir Kürt siyasal hareketi var. 94’te failli meçhuller, sokak ortasında adam öldürmeler, evlerden erkekleri, gençleri götürüp öldürmeler söz konusuydu. Bunları bire bir yaşadım. Oraya bir daha dönülmeyecek.” ifadelerini kullandı.
PKK TÜRKİYE’YE ÇEVİRMİŞ OLDUĞU SİLAHINI İNDİRMELİDİR
Son günlerde terör olaylarının tırmanışa geçmesine yönelik olarak da Yaşar Kaya, şunları söyledi: “Mesele şurada, diyorlar ki ‘terör olayları’.. Hangi terör? Diyelim ki; PKK terör örgütü. Peki, Kürtlerin ulusal mücadelesini yapan kim? Onun için bu doğru değil. PKK bir terör örgütü değil. Terör örgütüyse niçin görüşüyorsun? Senin devletinin istihbaratı yıllardır onunla görüşmeler yapıyor. Onun başkanı olan Abdullah Öcalan’la görüşmeler yapıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Hazmedilebilir mi? Böyle bir yalana başvurulabilir mi? Dünyanın her yerinde ulusal kurtuluş mücadelelerinin silahlı kolu vardır. Silahlı mücadele vardır. İran’da 40 yılı aşkın bir süredir sürdü. Bunlar sürebilir, ama birden bire diyor ki ‘terör tırmanışa geçti’.. terör tırmanışa geçmedi. Taraflar birbirlerine güvenemediler. Güvenemedikleri için de masaya oturamadılar. Bana göre bu iş yürüyebilirdi. PKK da terör hareketini yapmazdı. Nitekim iki yıl yapmadı. Fena mı oldu? Çok iyi oldu. Anneler ağlamadı, insanlar ölmedi, ocaklar sönmedi bu önemli bir olaydı. PKK, Türkiye’ye karşı silah kullanmamalıdır. İran için, Suriye için dağda kalabilir, silahlı olarak devam ettirebilir o faaliyetleri başka bir meseledir. Ama PKK Türkiye ile ilgili olduğu için Türkiye’deki Kürtlerle ilgili olduğu için muhakkak surette Türkiye’ye çevrilmiş olan silahını indirmelidir, nitekim indirdi. Bekledi ve hiçbir şey olmadı. Hiçbir şey olmadığı için faaliyete geçtiler. Bunu tasvip etmiyorum, ben barışsever bir adamım. Bugün tarafları masaya oturtmaya çalışacak adamlara ihtiyaç var.”
PARTİ KAPANIRSA KÜRTLER DİYARBAKIR’DA BÖLGE MECLİSİ KURAR
Kaya, HDP’nin şu an kapatılma ihtimalinin olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Türkiye çok değişti. Parti kapatmak yok artık. Ne hukuken, ne de sosyal olarak bu mümkün değil. Siz partiyi kapatırsanız, Kürtlerde büyük bir patlamaya yol açmış olursunuz. Meclis’e gelmeyin, parlamenter olmayın demek ne demektir? Buyurun size dağın yolunu gösteriyorum, buyurun dağa gidin demektir. Bu mesele aşılmıştır. Baraj devrilmiştir. Parti kapatmak söz konusu olamaz. Nitekim küçük marjinal bir parti değildir. Bu partinin 6 milyon oyu var. Bunun tabanı var, destekçileri var, bu şekilde seçilip meclise gelmiştir. Bazı konularda beyanatlarından dolayı devletin şikâyetçi olduğu insanlar varsa buna mahkemede, adliyede, bunun hesabını verirler. Partiye de hiçbir şey yolmaz. Parti kapatmak kolay değildir. Kürtlerin büyük patlamasına sebebiyet verir. En azından ne olabilir? Kürtler Diyarbakır’a giderler. Büyük bina tutarlar, bölge meclisi yaparlar, o zaman mesele daha çok büyür. Ama bu Kürtlerin hakkıdır. Diyarbakır’da Kürt bölge partisinin meclisinin olması Türkiye’nin ve Türk halkının aleyhine değildir. Böyle bir mesele söz konusu değildir. Bu konularda çok dikkatli olmak lazım. ‘Ben devletim, elimde güç var, ben her şeyi yaparım, haksızlık yaparım, insan öldürürüm’.. bu çağ geçmiştir. Bu çağ 20. yüzyılda kaldı. Biz 21. yüzyılı yaşıyoruz. Türkiye gibi bir ülkede dört tarafı ateş çemberi olmuşken, çok dikkatli bir siyaset yürütmek lazım. Bu dikkatli siyasette Kürtlerin ve Türklerin kardeşliğidir. Birlikte beraber yaşamalarıdır. Bir politikacı konuşurken haddini bilmeli. Dün başbakan diyor ki; ‘herkes haddini bilecek’.. evet politikacılar da konuşurken haddini bilecek, başbakan konuşurken de haddini bilecek.” diye konuştu.
OLASI BİR ERKEN SEÇİMDE HDP’NİN OYU YÜZDE 15 OLACAKTIR
Ülkede yakında bir erken seçimin olmayacağını söyleyen eski siyasetçi Kaya, “Cumhurbaşkanı Saraya iki kişiyi çağırıp konuştu. Bunlarla neyi konuştuğu belli değil. Bu konuda tahminlerimiz var. Koalisyon o şekilde veya bu şekilde olacaktır. Koalisyonlardan korkmamak ve kaçmamak lazım. Yakında bir seçim yok. Bu ülke koalisyonlarla da idare edilebilir deneyimini herkes görecektir. Bunun başka yolu ve yordamı yoktur. Yeni bir seçimde eğer koalisyon başarılı olmazsa, kurulamazsa, hemen seçime gidilirse HDP’nin alacağı oy yüzde 15 civarında olacaktır. Bu ülkenin Kürt’ü de Türk’ü de bu partiyi tanıdı. Bu partinin yaptıklarını gördüler.” dedi.
Kaya, bugün yaşanılan olaylarının HDP’yi olumsuz yönde etkilediğinin altını çizerek, şunları söyledi: “HDP ile PKK’nın tabanı Kürt halkıdır. Biz PKK’nın bu yaptıklarının doğru olmadığını, Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının şansını kırdığını açık açık söylüyoruz. Bunlar olmamalı. Devlet de bu saldırganlığını bırakmalıdır. PKK bu işi bırakmalıdır. Türkiye de bombardımanları yapmaktan vazgeçmelidir. PKK ile IŞİD’in bir ayrıcalığı vardır. PKK Kürt halkının çocuklarıdır. IŞİD, nereden geldiği belli olmayan adi, namussuzca, her türlü pisliğe bulaşmış bir çetedir. Bu çeteye Ortadoğu’da en büyük darbeyi vuran Kürtlerdir. Bundan dolayı Batı Kürtleri hem kucakladı, hem de yardım etti. Mersin’de durdurulan TIR’larda silah vardı. Bunlar IŞİD’e gidiyordu. IŞİD’i güçlendirirsek Esad’ı vururuz diyorlardı. Bunun için IŞİD’e yardım ettiler. IŞİD döndü hem onların başına bela oldu, hem de Kürtlerin başına bela oldu.”
DEP milletvekillerinden Mehmet Sincar’ın 1993’te öldürülmesinin benzeri provokatif olayların bugün yaşanması ihtimalinin olduğu ileri süren Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Böyle bir ihtimal söz konusu olabilir. Mehmet Sincar’ı devlet öldürdü. Ama şimdiki milletvekillerinden IŞİD birini öldürebilir. O da Kürtlerin ve Türklerin arasına nifak sokmak için olabilir. Buna çok dikkat etmek lazım. Türkiye bugün dar bir tünelden geçmektedir. İyi düşünüp, iyi yapmak gerekli. Bunun başka yolu yoktur. Türklerle Kürtler birlikte bir karar vermelidir. Birlikte yaşayacaklarsa siz Kürtleri, Türklerle eşit hale getireceksiniz. Bugün başbakan diyor ki; ‘Bu bombardımanlar devam edecek, silah bırakıncaya kadar devam edecektir’.. bu felakettir. Bu büyük bir savaş baronunun sözüdür. Böyle bir ülkenin başbakanının sözü değildir. Ne demek silah bırakıncaya kadar? Ortadoğu’da herkes silahlanıyor. PKK da silahlansın deyince ben yanlış bir şey mi söylemiş olacağım? PKK sana karşı silah kullanmasın, bunu isteyebilirsin.”