''Darbecileri sevindirmez, gereğini yapardım''

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, darbe sabahı İstanbul’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanına giderken yolda tanık olduğu sahneleri gözleri dolarak anlattı. Duygusal anlar yaşayan Türel, bir soru üzerine “Beni evime gelip kimse almadı. Ama almayı da beceremezdi. Ben onları sevindirmezdim. Gereğini yapardım” dedi.

AK Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Gökçen Özdoğan Enç, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ve AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer bir basın toplantısı düzenledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 15 Temmuz darbe girişiminin Türk demokrasisine vurulmuş bir darbeden öte bir işgal provası olduğunu belirterek, “Bu girişimle Türkiye dünyanın egemen güçlerine teslim edilmek istenmiştir. Ama iki şeyi fark edemediler. Türk milletinin ne yüce millet olduğunu fark edemediler. Bu hain ve alçaklar Türk milletinin yüz yıllardır, binlerce yıldır, Ergenekon’dan başlayan Çanakkale’ye uzanan çizgide yazmış olduğu destanları yeniden yazabileceğini hiç düşünmediler. Yeni Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın başkomutan olduğunu hesaba katamadılar. Cumhurbaşkanımız, Türk milletini arkasına alarak bu güçlerin oyununu bozdu. FETÖ elebaşı ile bu kalkışmaya fiilen katılan herkes bunun hesabını sorulacaktır. Bu milletin talebidir” diye konuştu.

AMELİYAT YAPMA HESAPLARI

Türkiye’nin refahını istemeyen birçok güçler olduğunu belirten Türel, “Bu güçler her zaman ülke üzerinde ameliyat yapma hesaplarını ortaya koymuşlardır. Türkiye bu badireyi atlatmıştır ve bu yüce milletin birliği beraberliği adeta Türkiye’nin yeniden ayağa kalkmasının da müjdesi olmuştur. İçimizdeki pislikleri temizlemek için çok hızlı bir çalışmaya girişildi. Bunun arasında ufak tefek hatalarda olabilir. Bu hataları yapmayacağız, bu temizlik hareketinin hızlı bir şekilde sonuçlanmasından imtina edemeyiz” dedi.

BATI’YA TEPKİ

Başkan Türel, darbe girişiminin ardından batı dünyasının Türkiye’ye karşı tutumunun kendisini şaşırtmadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Darbe girişimi öncesi turizm için Avrupa’ya tura çıktığımda ülkelerin üzücü tutumuna şahit olmuştum. Mursi’ye sahip çıkmayan Avrupa, aynı tutumu Türkiye’ye karşı izledi. Ama Mısır’da başarılanı Türkiye’de başaramadılar. Aksi olsaydı batı Mısır’da darbecilere gösterilen ilgi, burada da farklı olmayacaktı. Bizim bizden başka dostumuz yok. Biz güçlü olmalıyız. Biz güçlü olursak, kim ne hesap yaparsa yapsın başarılı olamayacaktır. Yeter ki nifak tohumları yeşertmeye çalışanlara müsaade etmeyelim.”

TÜRK HALKI DİMDİK AYAKTA

Cumhuriyet Meydanı’nda hemen her gece bulunduğunu ve orada her farklı görüşten ve siyasi partiden vatandaşları görmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Türel, “Demokratik yarış, seçim zamanı yapılır. Ama onun dışında ülkenin birlik ve beraberliğine ihtiyaç duyulduğu zaman, işte hepimizin hiç tereddütsüz Cumhuriyet Meydanı’nda günlerce, saatlerce, haftalarca nöbeti omuz omuza tuttuğumuzu görmek bizim gelecek umutlarımızı yeşertiyor. O yüzden burada özellikle bu birlik, beraberliğin tesis edilmesinde katkı koyan bütün siyasi parti liderlerimize ve bunu özellikle önemseyen Sayın Cumhurbaşkanımıza bu milletin bir yaşayanı, vatandaşı olarak teşekkürü bir borç biliyorum. Çok zor günler atlatıldı, çok zor saatler yaşadık. Ama ne mutlu Türk halkı dimdik ayakta. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayakta. Başkomutanımız ve milletimiz dimdik ayakta. Önemli olan da budur. Biz bunu başardığımız müddetçe bize karşı hain planları olanlar yeni planlar yazmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

HERŞEY BİTMEDİ

 “Her şey 15 Temmuz’da bitmemiştir” diyen Türel şunları aktardı: “Bu kakışmanın artık neticeye kavuşmayacağı açıktır. Gezi olaylarında aramıza nifak sokmak isteyenler planlarını noktalamadılarsa, 17-25 Aralık’ta tezgah kumpaslar başaramayanlar planlarına nokta koymadılarsa, bundan sonra da koymayacaklardır Binlerce yıldır koymamışlardı. Bizim bizden başka dostumuz yok. Allah birliğimizi beraberliğimizi bozmasın.”

ONLARI SEVİNDİRMEZ GEREĞİNİ YAPARDIM

Bir gazetecinin “Olay gecesi neler yaşadınız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı nasıl karşıladınız?” sorusu üzerine Başkan Türel, darbe gecesi yaşadıklarını şöyle anlattı: “Hepimizin hafızalarından silinmeyecek yaşadıkları var. Beni evime gelip kimse almadı. Ama almayı da beceremezdi. Ben onları sevindirmezdim. Gereğini yapardım. Öyle bir şey olmadı. Sayın Başbakan'ımızın kalkışmayla ilgili televizyondaki ilk beyanını izledikten sonra durumun vehametini daha iyi kavrayabildim. Çünkü bu gibi anlarda direkt üst düzeyde birilerine ulaşmanın ne kadar güç olduğunu bilirim. Hem 17, 25 Aralık hem Gezi olaylarında ben Sayın Cumhurbaşkanı'mızın en yakınındaki üç beş kişiden birisiydim. Ailemin güvenliğini düşünmek zorundaydım. Onları daha güvenli bir yere taşımamız gerektiğini düşündüm. Çeşitli iddialar var, tabii ben bunlara şahit olmadım. Kimi komşularımız, bizim evimizin askeri güçler tarafından sarıldığını görmüşler ya da söylüyorlar, ben görmedim tabii. Kimileri evimizin etrafında önemli bir güvenlik tedbiri alındığını ifade ediyor. Bu gibi durumlarda Allah'a sığınmaktan başka hiçbir şey yapamayız. Ailemi daha güvenli bir yere taşımamız gerektiğinden hareketle onu öncelikle bizzat kendim organize ederek,  gereğini yerine getirdim" diye konuştu.

GÖZLERİ DOLDU SESİ TİTREDİ

Ailesinin güvenliğini sağladıktan sonra önemli bir görevi ifa etmesi gerektiği için İstanbul’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanına hareket ettiğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, şöyle devam etti: “O gecenin bir bölümünü Vali Konağında geçirdikten sonra, gün ışırken Cumhurbaşkanımızın yanına intikal etmek için yolculuğa çıktım. Zor bir yolculuktu. İstanbul’a vardık. Vatandaş nöbette, TIR’larla yolları kesmiş, yarım saatlik yolu 3.5 saatte geçerek Cumhurbaşkanımızın yanına intikal ettik. Oradaki durum iyi değildi, çok az insan vardı Yollar kesik olduğu için sivil araçla yola çıktık. Güvenlik tedbiri yok. Aracımızın içi, film kaplı olduğu için gözükmüyor polise kendimizi göstermemiz gerekiyor ki aralardan geçebilelim. Bir tanesinde, aradan bir vatandaş bizi gördü hatta gömleği kanlıydı. Muhtemelen yaralı taşımıştı. Kafayı camdan içeriye sokmaya çalışıyor, şunu söyledi. 'Biz ölmeye hazırız, siz yaralanmayın yeter'. Tabii bu her şeyi ifade ediyor. Gidiyorken o tankların üstünde elinde Türk bayrağıyla bekleyen insanları gördüm ve bu iş bitmiş dedim. O günü atlattıktan sonra çok şükür her şey daha güzel rayına girdi. Öğlen saatlerinde Cumhurbaşkanımız evine geçiyordu, talimatları doğrultusunda müsaade isteyerek, Antalya’ya geri döndük.”

Yaşadıklarını anlatırken duygulu anlar yaşayan Türel’in sesinin titrediği, gözlerinin nemlendiği gözlendi.

BELEDİYE BAŞKANLARINA TEŞEKKÜR

AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, belediye başkanlarının darbe gecesi kışlaların önüne iş makinelerini göndererek önemli bir iş yaptığını söyledi. Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda her partiden insan gördüklerini ifade eden Enç, “O gece Cumhuriyet Meydanı’nda çok gururlandım. Ülkemizde çok umut verici gelişmeler yaşanıyor. İnşallah bu hava bozulmaz”  şeklinde konuştu.

Milletvekili Mustafa Köse ise darbe girişiminin milletin iradesine yapılmaya çalışıldığını belirtti. Meclisin tarihinde hiç bombalanmadığını vurgulayan Köse, FETÖ’nün milletin iradesi olan meclisi bile bombalayacak kadar gözünün döndüğünü dile getirerek,  milletin darbe yapmaya çalışanlara karşı darbe yaptığını söyledi.

MEYDANLARI BIRAKMIYORUZ

Ak Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer de Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na karşı yeni bir mücadele dönemi başladığını, bu örgütün tamamen temizlenene kadar mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı. Kurunun yanında yaşın yanmaması gerektiğini kaydeden Sümer, “Umarım hatalar yaşanmaz. İkinci bir emre kadar meydanları bırakmıyoruz. Sinsi bekleyen FETÖ var. Meydanlarda onlara korku salmaya devam edeceğiz” dedi.