PKK'dan kaçan iki kız çocuğu anlattı: İki gün boyunca bir şey yemeden yürüdük
Şırnak'ta 1,5 ay önce terör örgütü PKK tarafından kaçırılan iki kız çocuğu örgütün elinden kaçarak jandarmaya sığındı. Yaşadıklarını anlatan iki kız, 2 gün boyunca yemek yemeden yürüdüklerini söyledi.
Şırnak'ta 1,5 ay önce kaçırılarak PKK'nın mağarasına götürülen 18 yaşından küçük iki kız çocuğu, film senaryolarını aratmayan kaçış öyküsüyle jandarmaya sığındı. İki gün boyunca aç yürüyen, gizlendikleri mağarada nöbetleşe uyuyan kız çocukları, yaşadıkları zorlukları jandarmaya şöyle anlattı: ''Kaç gün işkence ve cinsel istismara maruz kaldık hatırlamıyoruz. Toprak'a 'Buradan kaçmalıyız yoksa bunlar bizi öldürecekler' dedim. Bir gün işkencenin ardından mağara başında nöbetçi olmadığı bir anda dışarı çıktık, taşların arkasına gizlene gizlene uzaklaştık. Bir gün boyunca hiç durmadan yürüdük. Yorulduğumuzu hissettiğimiz anda bir mağara bulup içeri girdik. Birbirimizin başında nöbet tutarak yarım saat kadar uyuduk.''
Hayvancılık yaptıkları yayladan kaçırılan "Çiçek" ve "Toprak" rumuzlu iki kız çocuğu, terör örgütü PKK'dan nasıl kaçtıklarını sığındıkları jandarmaya anlattı.
"Çiçek" ile "Toprak", yaylada ailelerinin yanından terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldıklarını söyledi.
Dağlık bir araziye götürüldüklerini, aç bırakıldıklarını ve hiçbir şey söylenmeden bekletildiklerini belirten "Çiçek" ve "Toprak" daha sonra kendilerini dağda PKK'nın mağarasında bulduklarını ifade etti.
Oradaki teröristlerin kendilerine, "Terörist olacaksınız, Kürdistan için savaşacaksınız." dediğini dile getiren "Çiçek" ile "Toprak", teröristlerin söylediklerini kabul etmediklerini, aç susuz bırakıldıklarını, işkence yapıldığını ve cinsel istismarda bulunulduğunu aktardı.
"İki gün boyunca hiçbir şey yemeden yürüdük"
Yaklaşık 5 gün önce yine işkence gördükten sonra "Toprak" ile kaçmayı kafaya koyduklarını anlatan "Çiçek", şöyle konuştu:
"Kaç gün işkence ve cinsel istismara maruz kaldık hatırlamıyoruz. Toprak'a 'Buradan kaçmalıyız yoksa bunlar bizi öldürecekler' dedim. Bir gün işkencenin ardından mağara başında nöbetçi olmadığı bir anda dışarı çıktık, taşların arkasına gizlene gizlene uzaklaştık. 'Neredeyiz, burası neresi' sorularını sora sora dağdan indik. Bir gün boyunca hiç durmadan yürüdük. Yorulduğumuzu hissettiğimiz anda bir mağara bulup içeri girdik. Birbirimizin başında nöbet tutarak yarım saat kadar uyuduk. İki gün boyunca hiçbir şey yemeden yürüdük. 'Kaybolduk' hissine kapıldığımız bir anda topraklarımıza geldiğimizi gördük. Sonra jandarmaya sığındık. Kaçarken üzerimizde terörist kıyafetleri vardı. Jandarma bizi gördü ve ateş etmedi, çünkü üzerimizde silah yoktu. Sonrasında jandarma yemek ve su ihtiyacımızı karşıladı. Biz vatanını ve bayrağını seven vatandaşlarız. PKK terör örgütü mensuplarına seslenmek istiyorum; örgütün yalan ve iftiralarına inanmayın. Gelin Türkiye'nin adaletine teslim olun."