Pilotlar geri dönüyor !
Darbe girişimi sonrası pilot eksiği olan Türk Hava Kuvvetleri'nde eski pilotlar geri dönüyor.
Darbe girişimi sonrası ihraçlar nedeniyle pilot ihtiyacı duyan Hava Kuvvetleri'ne dönmek için başvuran pilotlar konuştu... Kimi yüksek maaşı gözardı etti, kimi ailesinden uzak kalmaya razı oldu.
Geri dönüş için başvuran ilk pilotlardan Ertan Uzun, Doğan Mart ve Haris Toğar kararlarının gerekçelerini anlattı. Al Jazeera'dan Güray Ervin'in haberine göre üç isim de emekli binbaşı. Şimdi Eskişehir’de yaşıyorlar. Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Pilotaj bölümünde öğretmen pilot olarak görev yapıyorlar. Sivil sektörün ihtiyaç duyduğu ticari pilotları eğitiyorlar. Uzun, Toğar ve Mart, darbe girişimi sonrası oluşan pilot açığını azaltmak için, "baba ocağı" dedikleri, Türk HavaKuvvetleri’ne tekrar dönmek için başvurdu. Onlarla birlikte başvuran diğer pilotlar da Mehmet Akif Öz, Ersoy Çil ve Tolga Çınar.
GÖREVİNİ İYİ YAPAN BİR ÖĞRETMENDİM
Binbaşı rütbesinde emekli olan Haris Tuğar, 6 yıldır Eskişehir'de yaşıyor. Evli ve üç çocuğu var. Ordudayken eğitmen pilottu. Mecburi hizmet süresini tamamladıktan sonra 7 yıl önce emekli olduğunu anlatıyor. Emeklilik kararında son 5 yılında karargâha çekilmesinin de etkisi var. "Şimdi anlıyorum ki başkalarının önünü açmak için uçuştan aldılar" diyor. Şimdi Eskişehir’de yeni bir hayatı var. Toğar, Türk Hava Kuvvetleri’nin pilot ihtiyacı olduğunu öğrenince, hiç düşünmeden dilekçe verdiğini anlatıyor:
BAŞKALARINA YER AÇMAK İÇİN BENİ KARARGAHA VERDİLER
“2004'e kadar eğitmen pilot olarak Çiğli’de pilotaj eğitimi verdim. Görevini iyi yapan bir öğretmendim. İşimi severek yapıyordum. Şimdi anlıyorum ki başkalarının önünü açmak için beni uçuştan alıp, karargâha verdiler. En verimli zamanımda beni karargâha verdiler. Bunu o zaman anlamadık. Her pilot uçmak ister. Karargâhta beş yıl çalıştım ve 2009’da mecburi hizmetim bitince emekli oldum. Ailemle birlikte burada bir düzen kurduk. Çocuklarım okula gidiyor. Bir çevremiz var. Ama Türk Hava Kuvvetleri’nin pilot ihtiyacı olduğunu duyduğumda, hiç düşünmeden mesleğime geri dönmeye karar verdim. Eşim ve çocuklarım da bu konuda beni desteklediler. Dilekçemizi verdik ve süreç başladı. Eğer kabul edilirsem, İzmir Çiğli’ye gideceğim. Ailem ve çocuklarım burada kalacak. Ben orada belki bir yıl belki daha uzun süre misafirhane de kalacağım. Bunlar hiç önemli değil. Beni meslek sahibi yapan TSK’ya borcum var.”
Doğan Mart (solda) ve Ertan Uzun, birlikte görev yaptılar.
'BİZ GÖNÜL BORCUNU ÖDEYEMEDİK'
Dilekçe veren isimlerden biri de Doğan Mart. Evli ve iki kızı var. Mart, 7 yıl önce Hava Kuvvetleri’nden ayrıldı. Kendisini yetiştiren Hava Kuvvetleri’ne gönül borcu olduğunu söylüyor:
“Savaş pilotu yetiştirmek kolay değil. 2,5 yıl pilotaj eğitimi alıyorsunuz, 6 ay harbe hazırlık eğitimi alıyorsunuz. Etti 3 yıl. 3 yıl sonra savaş pilotu oluyorsunuz. Uçtukça tecrübe kazanıyorsunuz. Ben eşime ‘Hava kuvvetleri bizi çağırabilir’ dedim. Hiç düşünmeden ‘Kabul et’ dedi. ‘Kolay olmayacak zorluklarını düşün’ dedim. ‘Hayır’ dedi. ‘Derhal kabul et’ Eşimden de aldığım bu cesaretle dilekçemizi verdik. Eşim öğretmen. Kızlarım okuyor. Onlar da desteklediler. Biz fiili hizmet borcumuzu 15 yıl 6 ay çalışarak ödedik. Ama bize bu altın bileziği Hava Kuvvetleri taktı. Biz Hava Kuvvetleri’nde büyüdük. Biz gönül borcumuzu ödeyemedik. Onun yeri çok farklı. Gönül borcu ödenmez zaten. İnşallah olursa Kasım’ın ilk haftası İzmir’e katılış yapacağız. Ülke savunması bir numaralı önceliktir benim için, sonra da ailemdir.”
BU İNSANLAR NASIL CANAVARA DÖNÜŞTÜ
Ertan Uzun, 1993'te Hava Harp Okulu’ndan mezun oldu. 2011'e kadar Türk Hava Kuvvetleri’nde eğitmen pilot olarak görev yaptı. Uzun, 15 Temmuz darbe girişimini televizyon takip ettiğini, gördükleri karşısında çok şaşırdığını söylüyor:
"Ankara üzerinde uçan jetlerin oradaki insanlara yaptıklarını izlediğimde bu insanların bizim yetiştirdiğimiz, bizim öğretilerimizle çalışan, bizim gösterdiklerimizle... Çünkü bunların öğretmeniydim ben çoğunun. Ben kıtalarda uzun yıllar savaş pilotları yetiştirdim. Biz insanlara böyle birşey göstermedik. Hangi şalter açıldı ve kapandı da bu insanlar bir canavara dönüştüler anlamak mümkün değil. Onlar amaçlı bir şekilde, verilen hedefleri bombaladılar. Rütbeleri ya da üstlerindeki kıyafet ne olursa olsun, onlar bir Türk subayı değil. Meclis'in bombalanması, Cumhurbaşkalığı'na bomba atılması, Özel Harekât'a ve Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan operasyonların hepsinin sistematik olduğunu duydum. Hatta telsiz konuşmalarını dinlediğimde, Ankara üzerindeki belli hedefleri kodlamışlar ve o hedeflere yönleniyorlar. Akıncı kuleden de hedefleri belirliyorlar."
'BABAMIZI GÖRMÜŞ GİBİ OLDUK'
Uzun, Hava Kuvvetleri’ne dönmek için hiçbir tereddüt yaşamadığını ve arkadaşlarıyla birlikte dilekçesini vermeye gittiğini söyledi:
“Komutanlığa gitmeden önce etrafımızdan merak edilen soruları toparladık. Biz üç kişiydik. Diğer üç arkadaşımızla da Ankara’da buluştuk. Dilekçelerimizi verdikten sonra Hava Kuvvetleri Komutanımız Sayın Abidin Ünal’ın bizi davet ettiği söylendi. Makama çıktık. Babamızı görmüş gibi olduk. İçimizde böyle güzel bir duygu oluştu. Gururumuz okşandı. İnsan baba ocağına bir şeyler öğrenir. Biz orada öğrendiklerimizle çocuklarımızın rızkını karşılıyoruz. Ben Zonguldak’ta madenci bir ailenin çocuğuyum. Hava Kuvvetleri’ne girmeseydim pilot değil muhtemelen madenci olurdum. Bana bu imkânı TSK sağladı. Bizim bir gönül borcumuz var.”
SON TARİH: 23 EYLÜL
Hiçbiri maaş konusunu açmak istemiyor. Bunun kendileri için önemli olmadığını söylüyorlar. Üstelik başvuranlar arasında özel hava yolu şirketlerinde çalışıp çok yüksek maaş alanlar da var.
Hava Kuvvetleri'ne geri dönmek isteyen pilotlar için 23 Eylül son gün. Adaylar, bir hafta sürecek sağlık muayehanesi ve fizyolojik eğitime girecekler. Hava Kuvvetleri’nin istediği standartları yerine getiren adayların isimleri Milli Savunma Bakanlığı’na önerilecek. Bakanlık, uygun gördüğü adayların atamalarını yapacak.