Pandemi hastanesinde kırmızı alarm! Neredeyse tüm odaların...
Diyarbakır'da koronavirüs vakalarının artış göstermesi nedeniyle pandemi hastanesinde dikkat çekici yoğunluk yaşanıyor. Hastanenin neredeyse tüm odalarının ışıklarının yandığı gözlemlendi.
Türkiye'deki vaka artışında ilk 5'te yer alan Diyarbakır'da hastaneler doldu. Günde bin 200 testin yapıldığı kentte 500’e yakın pozitif vaka çıkıyor. Vaka sayısının artması hem sağlık çalışanlarını hem de hastanelerin kapasitesini zorluyor.
İki pandemi hastanesinden biri olan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 70'i yoğun bakım olmak üzere 300'e yakın koronavirüs hastasının tedavi gördüğü belirtilirken, hastanede boş oda kalmayınca, hastane yönetimi iki ameliyat salonundan birini yoğun bakıma dönüştürdü.
HASTANE IŞIKLARI SALGININ BOYUTUNU GÖSTERİYOR
Sputnik'ten Sertaç Kayar'ın haberine göre Diyarbakır’daki pandemi hastanelerinden biri olan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin oda ışıkları gece boyunca yanıyor.
2 pandemi hastanesinden biri olan, 273 oda ve 546 yataklı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin gece yoğunluğunu Sputnik görüntüledi. 12 katlı hastanenin neredeyse tüm odaların ışıkları yanıyor. Hastanenin gece fotoğrafı, salgının boyutunu ortaya koyuyor.
Diyarbakır’daki vaka artışları ve hastanelerdeki duruma ilişkin Sputnik’e konuşan Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Başkanı Elif Turan, pandeminin etkilerini her geçen gün daha ağır şekilde hissettiklerini belirterek, "Sahadan arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre 700’e yakın hastanın yatarak tedavi gördüğü ve 100 civarında hastanın da yoğun bakımda tedavi edildiğini biliyoruz. Maalesef durum pek parlak değil, alarm verici durumda. Kamu hastanesi ful kapasite çalışıyor. Ancak biri taburcu olunca başkası yerine alınabiliyor. Hasta sirkülasyonu ancak böyle oluyor" dedi.
'POZİTİF ÇIKAN HEKİM ARKADAŞIMIZ YOĞUN BAKIMDA YER OLMADIĞI İÇİN BAŞKA SERVİSE ALINDI'
"Dün bir hekim arkadaşımızın testi pozitif çıktı ama yoğun bakımda yer olmadığı için kovid olmayan serviste takibi yapıldığına dair bilgi aldık” diyen Turan şunları söyledi: "Öğleden sonra yoğun bakımda yer boşalınca oraya götürüldüğünü öğrendik. Hasta sikülasyonu yer boşaldıkça oluyor. Hastanelerde yeni yerlerin açıldığını da öğrendik, yatak sayısı arttırıldı. Şimdi vaka sayısı da aynı oranda arttığı için yetemiyor maalesef.”
'438 SAĞLIK ÇALIŞANI ENFEKTE OLDU, 4 ARKADAŞIMIZI KAYBETTİK'
Diyarbakır'da 6 Ağustos tarihine kadar 346 sağlık çalışanının enfekte olduğunu, 2 hafta içinde bu sayının 438’e çıktığını ifade eden Turan, "4 Ağustos’ta bir hekim arkadaşımızı kaybettik. Geçtiğimiz hafta da bir sağlık emekçi arkadaşımızı kaybettik. Dünde hastanede çalışan bir tekniker arkadaşımız yaşamını yitirdi. Şu an Diyarbakır’da 4 kaybımız var” bilgisini paylaştı.
1 Haziran öncesi yapılan 'Evde kal' çağrılarının halkta bir bilinç oluşturduğunu ve dikkat ettiğini söyleyen Turan, "Ama 1 Haziran sonrasında normalleşme süreci ile birlikte tedbirler hızlı bir şekilde kaldırıldı. Bu da halkta bir rehavete neden oldu. Sanki korona bitmiş gibi bir algı yaratıldı. Bu da toplumsal hareketliliğin artmasına neden oldu. Maske takmamız, el hijyenine dikkat etmemiz, kalabalık ortamlara girmememiz, sosyal mesafeye dikkat edilmesi konusunda çağrılarımız oluyor ama bu sadece bireysel önlemlerle olacak bir iş değil, kamusal tedbirlerin de alınması lazım. Pandemi ile mücadele sadece hastalığı tedavi etmek değildir, hastalığı önlemektir, virüsün bulaşmasını engellemektir. Bunun için koruyucu sağlık hizmetlerine önem vermemiz lazım. Hala maskeye ulaşamayan insanlarımız var. Bir maske 1 tl ama onu bile alamayacak durumdaolan insanlarımız var. 1 maskeyi bir gün takan insanlarımız var. Maske ve hijyen ürünlerinin ücretsiz bir şekilde dağıtılması lazım” dedi.
'SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ÜCRETSİZ GRİP AŞISI YAPILMALI'
Sonbahar mevsiminin grip salgınının başlama mevsimi olduğunu hatırlatan Turan, "Grip ile kovid-19 pandemisinin birleşmesi çok kötü sonuçlar doğuracaktır. Bunun için riskli gruplarla çalıştıkları için sağlık çalışanlarına ücretsiz grip aşısının yapılmasını istiyoruz. Okulların açılması planlanıyor. Bölge illerine baktığımızda, devlet okullarında 40 kişilik sınıflar var. Okullar açılacaksa ailelerle, meslek örgütleri ile oturup bir tartışma yürütülmesi gerekiyor. Çünkü ona göre formalizasyon yapılmalı. Yoksa 40 kişilik kalabalık bir ortamda bu virüsün yayılmasına yol açacaktır” şeklinde konuştu.