Osman Kavala hakkındaki ikinci iddianamenin detayları
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yargılandığı davada tahliyesine karar verilen ancak cezaevinden çıkmadan başka suçlarla tutuklanan iş insanı Osman Kavala için hazırlanan ikinci iddianamenin detayları belli oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca tamamlanan soruşturma sonunda 28 Eylül'de hazırlanan iddianame, bugün gönderildiği İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 64 sayfalık iddianamede, iş insanı Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan Henri Jak Barkey "şüpheli" sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, şüpheli Henri Jak Barkey için "Amerika Birleşik Devletinde faaliyet gösteren Wilson Center düşünce kuruluşunda Orta Doğu analisti ve uzmanı olarak çalıştığı, istihbarat faaliyetlerinde bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti sosyal siyasal demografik yapısını çok iyi bildiği, bir yandan PKK/KCK , PYD terör örgütü diğer yandan da FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanması ile yoğun ve derin irtibat halinde olduğu, bu irtibatın alelade bağlantının ötesinde bu terör örgütlerinin eylem stratejilerinin üzerinde inisiyatif kullanabilecek düzeyde etkin olduğu" ifadelerine yer verildi. İddianamede, şüpheli Henri J. Barkey'in, "uzun yıllar CIA'de görev aldığı, üst düzey CIA yetkilileri ile çok sıkı ilişkilerinin bulunduğu, uzun yıllardır Türkiye özelinde çalışmalar yaparak CIA ve ABD hükümetlerine raporlar hazırladığı" da belirtildi. Şüpheli Osman Kavala hakkında ise "Anadolu Kültür A.Ş.ve kurucusu ve yöneticisi olduğu diğer STK'lar, şirketler ve kuruluşlar aracılığıyla ülkemiz halkının kültürel ve sosyal durumuna ilişkin araştırmalar yaparak detaylı, önemli bilgilere ulaştığı gibi bu STK, kurum ve kuruluşlar aracılığıyla ayrımcılığı amaçlayan faaliyetlerde bulunduğu" anlatıldı. Kavala ve Barkey dışında soruşturma aşamasında başka şüphelilerin olduğunun tespit edildiği, araştırmalar devam ettiği gerekçesiyle bu kişiler yönünden dosyanın ayrıldığına da dikkat çekildi.
"BARKEY GEZİ SÜRECİNDE ÇOK SIK TÜRKİYE'YE GELDİ"
Şüpheli Henri Jak Barkey'in "Gezi Kalkışması sürecinde çok sık şekilde diğer zamanlardan farklı olarak Türkiye'ye geldiği", şüpheli Osman Kavala'nın ise "Gezi Kalkışması'nın fiili olarak başlamasından bir gün önce 27 Mayıs 2013'te Türkiye'den çıkış yaptığı, kalkışmanın devam ettiği tarihlerde ise Türkiye'de bulunduğunun tespit edildiği" kaydedildi. Kavala ve Barkey'in "yapmış oldukları seyahatler, iletişim irtibatları, uluslararası toplantı ve konferanslar ve de kişiler ile yapılan görüşmeleri oluşturulan algının aksine sosyal, kültürel gelişmeyi, iyileşmeyi amaçlayan faaliyet olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ulusal menfaatleri aleyhine yapılmış faaliyetler olduğu" da öne sürüldü. İddianamede, şüpheli Henri Jak Barkey'in de bulunduğu yabancı istihbarat servisleri ile ilişkili toplam 15 kişinin 15- 17 Temmuz 2016'da Büyükada'daki Splendid Otel'de yaptıkları toplantıya da yer verilerek, "15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleştiği saatlerde şüpheli Henri J. Barkey, Ellen B. Laipson, Ali Vaez ve Ellie Geranmayeh'in sabaha kadar darbe girişimini takip ettikleri, yoğun şekilde uluslararası irtibatlar kurdukları" vurgulandı. Barkey'in "Adalar ilçesinde darbe girişimi nedeniyle yaşanabilecek ve yaşanan saldırı olaylarına nispeten güvenli bir mesafeden bu yöndeki girişimin takip edilerek süreci yönlendirdiği anlaşılmıştır" denildi.
"TWEETİNDEN SONRA CUMHURBAŞKANININ KALDIĞI OTEL BASILDI"
Şüpheli Henri Jak Barkey'in ise darbe girişiminin henüz başlarında saat 00.26'da Twitter hesabından "Bu ciddi bir darbe olsaydı, Cumhurbaşkanı ve Başbakanı yakalarlardı" şeklinde paylaşım yaptığı, "bu tweetinden yaklaşık 30 dakika sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konakladığı Marmaris'teki otele darbeci teröristler tarafından basıldığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın otelden ayrıldığının ve uçakla başka bir şehre gitmek üzere olduğunun darbeci teröristler tarafından anlaşılması üzerine şüpheli Henri J. Barkey ve Ellen B. Laipson'un da analist olarak çalışmalarına katıldığı Stratfor'un resmi Twitter hesabından Cumhurbaşkanı'nın uçağının uçuş bilgileri ve koordinatlarının yayınlandığı" belirtildi.
"PENSİLVANYA'YI SİMGELEYEN ÇANI OTELE BIRAKTI"
Splendid Otel çalışanlarının ifadelerinden şüpheli Barkey'in otelden ayrılırken, üzerinde FETÖ Silahlı Terör Örgütü lideri Fetullah Gülen'in 1999 yılından bu yana ikamet ettiği ve 15 Temmuz darbe girişimini yönettiği Amerika Birleşik Devletleri Pensilvanya Eyaleti'nin isminin ve haritasının yer aldığı çanı resepsiyona bıraktığı belirtilerek şöyle denildi: "FETÖ'nün yuvası olarak kabul edilen Pennsylvania Eyaleti'ni simgeleyen çanı darbe girişiminden önce Türkiye'ye gelirken yanında getirmesi ve otelden ayrılırken de bu çanı resepsiyona bırakması hayatın olağan akışı içerisinde kabul edilebilir bir davranış değildir ve darbe girişimi sonrası Türkiye'den ayrılarak bir daha Türkiye'ye gelmeyen şüpheli tarafından darbe girişimi ile ilgili verilmiş istihbari bir mesaj mahiyetinde olduğu açıktır."
"CUMHURBAŞKANI'NIN SEYAHAT BİLGİLERİ PAYLAŞILDI"
İddianamede, "Henri Jak Barkey'in kendisiyle birlikte kalan oturum katılımcısı diğer şahıslardan farklı biçimde gece boyunca darbe girişimine dair gelişmeleri yakından takip ederek gergin bir karakter yapısı ile sürece dair yönlendirme olarak kabul edilebilecek irtibatlarda bulunduğu, kendisiyle irtibatlı olan yabancı kişi ve kurumların Türkiye Cumhuriyeti sayın Cumhurbaşkanı'nın seyahat bilgilerini sosyal medya üzerinden paylaşmasının da bu kapsamda olduğu, Barkey'in casusluk eylemleri kapsamında yerel işbirlikçisi ve ülkemizdeki faaliyetlerinde iştirak halinde birlikte hareket ettiği şüpheli Osman Kavala'nın da darbe girişimi öncesinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü adına darbe girişimini sevk ve idare eden örgütün mahrem sorumluları ile birbirine paralel bir kısım irtibatlarda bulunarak darbe girişimine hazırlık hareketlerinde bulunduğu" ifadelerine de yer verildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 20'ŞER YIL HAPİS İSTENİYOR
Her iki şüpheli hakkında "Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal düzenini cebir şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs" ve "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 20'şer yıla kadar hapis talep edildi.