Okullarda rota virüsü ve beta mikrobu paniği

Geçtiğimiz yıllarda sıkça salgın şüphesiyle gündeme gelen rota virüsü ve beta mikrobu okullardaki velileri tedirgin etti.

Rota virüsü ve beta mikrobu için okullarda salgın olduğu iddiası velileri tedirgin etti. Geçtiğimiz yıllarda sıkça salgın şüphesiyle gündeme gelen rota virüsü ve beta mikrobu öğrenci velilerinin mesajlaşma gruplarına taşındı. Velilerin çocuklarını doktora götürmesi doğrultusunda uyarı mesajları atılmasıyla devreye giren sağlık uzmanları, gündeme gelen bu virüs ve mikropların mevsimsel olarak yaygınlaştığına dikkat çekiyor.

Mevsim değişikliklerinde sıkça görülen üst solunum yolları hastalıklarına sebep olan Rota virus ve Beta mikrobu salgını özellikle okul çağındaki çocukları olan aileleri korkuttu. Konuya ilişkin konuşan Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler’den Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, özellikle toplu yaşam yerlerinde bu enfeksiyonların mevsimsel olarak artışının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

HALSİZLİK VE ETRAF AĞRILARI BELİRGİN OLUYOR

Beta mikrobunun (streptokok) en fazla üst solunum yolu enfeksiyonunda ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Arman, belirtileri şöyle sıraladı:

“Özellikle toplu yaşam yerlerinde gördüğümüz kısmıyla bazı özel formları olsa da çoğunlukla boğaz ağrısı, yüksek ateş ve çocuklarda karın ağrısıyla dikkati başka vücut bölgesine çekerek kafa karışıklığı yaratabilir. Halsizlik, etraf ağrıları çok belirgindir. Bazen kusma da eşlik edebilir. Erişkinlerde de benzer belirtiler vardır. Ateş daha düşük olabilir ancak çoğu zaman ateşle birlikte boğaz ağrısı, yutma güçlüğü en fazla gördüğümüz belirtiler arasında. Rota virüse ise, bazen grip gibi üst solunum yollarını ilgilendiren belirtiler eşlik ediyorsa da daha çok yüksek ateş, ishal ve kusmayla kendini gösteriyor. Ateşe eşlik eden bulgular da etraf ağrıları, halsizlik ve iştahsızlıktır.”

EL VE ÇEVRE TEMİZLİĞİNE DİKKAT

Her iki türün de bulaşıcı özelliği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Arman, “El ve çevre temizliği son derece önemli. Çocuklara el temizliğinin önemini anlatmak, özellikle tuvaletten çıkıldığında ellerin iyi bir şekilde yıkandığını, her tarafının su ve sabunla temas ederek, ovuşturularak yıkanması gerektiğini bilmek çok önemli” diye konuştu.

DIŞKI İLE BULAŞABİLİR

Rota virüste hasta olan çocukta en az 10 gün, bazı çocuklarda ise 21 güne kadar dışkıda atılımın devam ettiğini belirten Prof. Dr. Arman, şunları söyledi:

“Çok az miktarlarda virüsün alınması bile çocuğu hasta ederken, erişkinler daha dayanıklı. Hastalık erişkinlerde sadece ileri yaşta ve bazı hastalığı olan kişilerde önem kazanıyor. Erişkinlerle çoğunlukla gidişi daha iyi, çocuklarda da kötü bir gidiş söz konusu değil. Yüzde 2-3 gibi santral sinir sistemini ilgilendiren belirtiler varsa da ağır olgular daha çok yeni doğan döneminde gördüğümüz ishallerdir. Dışkıda çok miktarlarda atılıyor virüs ve çok az miktarı bile bulaşması için yeterli. Bu da kolay bulaştığı sonucunu getiriyor. Dışkıyla atılıp ağızdan bulaşan bir virüs. Çevre bulaşları her zaman olabilir.”

BETA, 1 METREDEN YAKIN TEMASLARDA BULAŞABİLİR

Beta olan kişilerin giysilerinde ve yataklarında da bakteriyi bulabilmenin mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dilek Arman, “Daha çok solunum salgıları içindeki parçacıklarla bulaşıyor. Bu da genellikle bizim 1 metreden yakın yüz yüze temas ile bulaştığını söylediğimiz durumdur. Çevrenin bulaşmada da önemli rol oynadığını gösteren bir takım veriler var. Burada da hastalıktan korunmada birinci koşul, yine çevre ve el temizliği” dedi.

ANTİBİYOTİKTEN SONRA BULAŞTIRICI ÖZELLİK 24 SAAT DEVAM EDİYOR

Antibiyotik tedavisine başlandıktan sonra kişinin bulaştırıcı özelliğinin 24 saat devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Arman, “Antibiyotik tedavisinde 1 günü tamamlayıncaya kadar çocukların okula gönderilmemesi, yayılımın önlenmesi açısından oldukça önemli” ifadelerini kullandı.

“AŞILANMA ORANI YÜZDE 80’E ULAŞIRSA ENFEKSİYON AZALABİLİR”

Prof. Dr. Dilek Arman, beta hemolitik streptokokun şu anda uygulanan aşısının olmadığını belirterek, “Rota virüsü için aşı var. Dünyadaki gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılıyor ve salgın durumlarını yüzde 80 azaltabildiğini gösteren veriler var. Ama aşılı çocuk hiç hasta olmayacak diye bir şey yok. Yine de eğer toplumdaki aşılanma oranı yüzde 80’e ulaşırsa çok ciddi oranda enfeksiyonlar azalabiliyor. Sağlık Bakanlığı Aşı Danışma Merkezi’nin de bu aşının uygulanabilirliği konusunda çalışmaları var” dedi.

Sonraki Haber