Okullarda kayıt parasına şimdi de dezenfektan ve maske de eklendi

Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece birinci sınıflar ve okul öncesi eğitimin yüz yüze olacak şekilde başlayacağı 21 Eylül tarihi için yeterli önlemleri almaması tepki çekerken, maske ve dezenfektanlar dahi “kayıt ücreti” adı altında velilerden talep ediliyor.

21 Eylül’de okulların nasıl başlayacağı, hangi önlemlerin alınacağına ilişkin bir genelge yayımlanırken, Bakan Selçuk imzalı genelgeyi soL’dan Ali Ufuk Arıkan'a değerlendiren Eğitim-İş Başkanı Orhan Yıldırım, hem genelgeyi hem de okullardaki son duruma ilişkin açıklamada bulundu.

Yıldırım, öğrencilerin maske ve dezenfektan ihtiyacının bile “bütçemiz yok” denilerek velilerden talep edildiğini, öğretmenlere test yapılması taleplerine yanıt verilmediğini dile getirdi.

"HİÇBİR PLANLAMA YOK"

Aylardır ifade ettikleri gerçeğin 21 Eylül yaklaşırken bir kez daha görüldüğünü, Bakanlığın yüz yüze eğitim konusunda hiçbir planı olmadığının görüldüğünü söyleyen Yıldırım, “Bakan hâlâ her konuşmasında yeni bir şey söylüyor, sürekli yeni bir karar, yeni bir genelge açıklanıyor. Oysa yapılması gereken gerekli tüm önlemleri alarak okulların nasıl açılacağını, hangi koşulda eğitimin duracağını, hangi durumda diğer kademelerin de katılacağının açık şekilde ilan edilmesi. Bunu yapmak yerine sürekli kafa karıştıran yeni bir açıklama geliyor” dedi.

"ÖĞRETMENLER BİLE NE OLACAĞINI BİLMİYOR"


Öğretmenlerin dahi okulların başlayıp başlamayacağı, nasıl bir süreç işleyeceği konusunda kafalarının karışık olduğunu, sürecin nasıl ilerleyeceğini birbirlerine sorduklarını aktaran Yıldırım, öğretmenlerin bile ne olacağını bilmediği bir ortamın yaratıldığını, bunun sorumlusunun bakanlık olduğunu söyledi.

"OKULLAR HAZIR DEĞİL; VELİLERDEN MASKE, DEZENFEKTAN VE KOLONYA İSTENİYOR"

“Okullar hâlâ hazır değil, yardımcı hizmetliler alınmış değil, okulların temizliği yeterince yapılmış değil” diyen Yıldırım, şöyle konuştu:

"Kayıt için gelen velilerden dezenfekten, maske isteniyor. Bu talepler bağış adı altında okul yöneticilerince isteniyor. ‘Kolonya alın, maske alın, dezenfektan, siperlik alın ve bize bağış yapın’ deniyor. 

Okulların bütçesinin olmadığı, bakanlığın da bu ihtiyaçları karşılamadığı söyleniyor.

Toplam öğrencilerin 10’da birinin katılacağı eğitim sürecinde bile gerekli malzemeler temin edilmemiş durumda. Bu olacak bir şey değil.

Okul yönetimlerinin bu talebi, maske ve dezenfektan temininin bile velilere bırakılması salgın sürecinde mali kriz yaşayan ailelere çocuğunuzu okula göndermeyin demek. Üstelik Bakan, bu süreçte okula gönderip göndermemenin velilerin insiyatifinde olduğuna yönelik açıklaması var.

Bunları birlikte düşündüğümüzde ortada çok üzücü bir durum var. Anayasada açıkça yer alan devletin tüm çocuklara eşit ve ücretsiz eğitim hizmeti vermesi maddesi açıkça ihlal ediliyor.

İşsiz bir veliyseniz, çocukların giyimi ve bu tip sağlık malzemelerini alamayacak durumdayızsanız, Bakan da bunu söylediğinde o veli çocuğunu okula göndermemeyi de tercih edebilir.

Okul öncesi ve ilkokul öğretmenlerinin toplam sayısı 150 bin civarı.

Biz bu öğretmenlere salgının yayılması riskinin de önüne geçilmesi için test yapılmasının talep ettik ancak hiçbir adım atılmadı.

Bir de öğretmenlerin derse girmediği takdirde ücretlerinin kesilebileceği söylentileri yayılıyor. 

Buna kesinlikle izin vermeyeceğimizi, özlük haklarına saldırıya izin vermeyeceğimizi de söylemek gerekiyor."

Sonraki Haber