Okul kantinlerinde 'elektronik para' dönemi
Türkiye Kantin İşletmecileri Esnaf Dernekleri Federasyonu, velilerin çocuklarının harcamalarını takip edebilecekleri ve kantinlerde nakit kullanımını ortadan kaldırmayı amaçladıkları 'kart’ uygulamasına geçtiklerini söyledi.
Yeni eğitim, öğretim döneminin başlamasıyla gözler okul kantinlerine çevrildi. Kantinlerin yeni döneme hazır olduğunu ve denetimlerin yapıldığını söyleyen ve öğrencileri kötü alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçladıklarını belirten Osmanoğlu, "Nakit taşımayarak öğrencileri uyuşturucudan, gasptan, kötü alışkanlıklardan korumak istiyoruz. Kartlar sadece kantinlerde geçecek, veliler kantinlerden ücretsiz kartları alabilir. Harcama limiti oluşturabilir, isterlerse dışarıda geçmesi için de açtırabilirler" dedi.
17 Eylül’de İstanbul’da 500 pilot okulda uygulamaya başlanacak olan dijital ödeme sistemi 'Papara Card' ile hem veli, hem öğrenci hem de kantincilerin memnun olması hedefleniyor.
Federasyon Başkanı Vahap Osmanoğlu, pilot uygulama sonrasında önce İstanbul’da ardından Türkiye genelindeki tüm kantinlerde bu uygulamanın hayata geçeceğini söyledi.
Kantinler hijyenik ve denetim altında
Okul kantinlerinin hijyen denetimlerinin sürekli yapıldığını ve denetimler sonucunda hiçbir olumsuz vaka ile karşılaşılmadığını dile getiren Osmanoğlu, “Kantincilikle ilgili bin 200 saat süren eğitimlerimiz var. Üretime dayalı anında üretim anında tüketim mantığıyla hareket etmeye çalışıyoruz ve başarılı olacağız. Merdiven altı ürünler kantinlerde yok. Dışarıda merdiven altı üretim var ve tek amacımız dışarıyla ilişkiyi kesmektir. Bu ilişkiyi kesersek çocuklarımız sağlıklı ürünler almış olur” dedi.
"Kira artışı en büyük sorunlarımızdan biri"
Osmanoğlu, kantin kiralarındaki artışın hem kendileri hem de öğrenciler için bir sorun olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Kira artışları yüksek gelirse bu da bizim çocuklarımıza yansır. Ürüne zam yapıldığı zaman öğrenciler alamayacak ve evlerine aç gidecek. Bu sene yüzde 11 artış yapılarak Türkiye genelinde bu uygulamanın sağlamasını istiyoruz. Kantinlerle ilgili kira artışı yüzde 10 talep edildi ve talebimizin karşılanacağına inanıyorum. Bizim çocuklarımız önemli. Bu çocukların kantine güvenip orada beslenmeleri çok önemli. Okulları ticari gözle değil de hizmet alanı olarak görmeliyiz.”
"Kantinleri daha modern hale getireceğiz"
Devlet okulları kapsamında İstanbul’da 3 bin, Türkiye’de 20 ila 22 bin, tümüne bakıldığında 60 ila 70 bin civarında kantin bulunduğunu ifade eden Osmanoğlu, “Bakanlık bir çalışma daha yaptı. Fiziki mekanlarla ilgili sıkıntımız vardı. Kantin alanı çok küçük ve yeterli değildi. Yeni bir genelge yayınladı. Bu genelge 81 ilde uygulanacak. Kantincinin soyunma odası, deposu, üretim belgesi, satış alanı, üretim alanı proje şeklinde yatırım ve tesisler planlamasına girdi. Bundan sonra son yayınlanan genelgeye göre kantinlerimizi modern yapacağız ki çocuklarımız dışarıda bir şey aramasın. Alanlar da 100 metrekare ve en küçüğü 88 metrekare büyüyebilir. Çocukların oturma yeri, dinlenme yeri, kantincinin üretim yapabilmesi için bütün imkanlar bu yönergede sağlanmış oldu. Tabi bunu hayata geçirmesi biraz geç olacak ama inanıyorum ki en az 2 yıl içerisinde Türkiye genelindeki tüm kantinler aynı standartlara kavuşmuş olur” dedi.
"Öğrencileri kötü alışkanlıklardan uzak tutacağız"
Yıllardır Parakart projesi üzerine çalıştıklarını ve sistemin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından onaylı olduğunu söyleyen Osmanoğlu, “Amacımız öğrencinin kötü alışkanlıklardan uzak tutulmasıdır. Çocuklarımızı uyuşturucudan gasptan, kötü alışkanlıklardan korumak istiyoruz. Bu kart sadece kantinde geçecek. Aileler 17 Eylül'den itibaren okul kantinlerinden ücretsiz alabilirler. İsterse kart hem kantinde hem de dışarıda geçerli olur. Aynı zaman da hijyenik çünkü para da çok mikrop var. Ayrıca çocuğun okula gidip geliş saatini veli kart sayesinde görebilecek. Çocuğu alışveriş yaparken cep telefonunda kontrollü bir şekilde ne yaptığını görecek. İstanbul’da 500 tane pilot okul seçtik. Türkiye genelinde bu kartı yaygınlaştıracağız” diye konuştu.
“Çocuklarımız ceplerinde mikrop taşımayacak"
Kartın limitinin velinin insiyatifinde olduğunu söyleyen Osmanoğlu, “Veli isterse 5 lira, 10 lira, 50 lira da yükleyebilir. Yani çocuğunun ihtiyacı kadar para yükleyebiliyor. Temassız, ekrana göstererek alışveriş yapacaklar. Kantinciler için de avantajı şu, işlemler biraz daha seri olmuş olur. Para üstü, bozuk para derken çok zaman geçiyor. Zaten 60 dakika çalışıyorsun. 60 dakikada kimse bin kişiye satış yapamaz ancak yüzde 30’una, 20'sine yapabilir. Dışarıda da çok büyük tehlikeler var en büyük amacımız bu tehlikelere karşı önlem almak. Çocuklarımızı elektronik paraya alıştırmalıyız. Avrupa’da da kimse para taşımıyor. Çocuklarımız da artık ceplerinde mikrobu taşımasınlar ve kartla alışverişlerini yapsınlar" ifadelerini kullandı.
500 pilot okul seçildi
Projenin 17 Eylül tarihinde başlayacağını belirten Osmanoğlu, “500 okula kartı yerleştireceğiz. Sonrasında İstanbul’daki tüm kantinlere daha sonra da Türkiye genelindeki kantinlerde bunu uygulayacağız. İstanbul’da istek üzerinde ilerleyeceğiz. Kantinci de nakit para almak istemiyor çünkü nakit para aldığımız zaman satışımız geç oluyor. Zamanımız çok az 60 dakika. Hemen ders zili çalıyor bunu önlemek için de Papara Card bize avantaj sağlıyor” diye konuştu.