Öğretmenlerden okullara tepki: Öğrenciler için ciddi endişelenmeliyiz
"Okulların açılması ile ilgili konuşan öğretmenler, 21 Eylül'de okullar bu şartlarda açılırsa öğrenciler için ciddi endişelenmeliyiz. Okulları çok pis bulduk. Üniversite sınavından arta kalan atıklar hatta peçeteler bile temizlenmemiş. Öğretmenlere sürü bağışıklığı mı uygulandı diye düşündük” dedi.
Corona virüsü salgınına rağmen 1 milyon öğretmen bugün online yapabilecek mesleki eğitime alındı. Bakan Ziya Selçuk’un hijyenin önemini anlatıldığı videolarla öğretmenlerin dersi başladı. Öğretmenler ilk gün okullarda hijyen kurallarına uyulmadığını söyledi.
“OKULLAR NİYE PİS?”
Mesleki eğitime katılan çok sayıda öğretmen okullara ilk gün hijyende ‘sıfır’ not verdi. Öğretmenler “Okullar niye pis?” diye sorduklarını ve okul idarelerinin kendilerine “Ödenek gelmedi. Para yok. Herkes kendi dezenfektanını alsın” dediğini söyledi. Bakanlığın talimatına uygun olarak öğretmenler okula dışarıdan yiyecek-içecek siparişi vermediklerini de söyledi.
ÖĞRETMENLER OKULDAKİ İLK GÜN TESPİTLERİNİ ANLATTI
Ankara’da öğretmen olan B.T. şunları söyledi:
* Keçiören’de bir okullarda görev yapıyorum. Okulumda gerçekten değişen bir şey yok.
* Okulumu en son bıraktığım gibi buldum. Temizlenmemişti. Bir anda tatil edildiği için çocuklardan montu askıda kalanlar bile aynı yerindeydi.
* Okullar aylardır eğitime kapalı olduğu ve kimse gitmediği için normalden daha da pis olduğunu söyleyebilirim.
“OKULDA DEZENFEKTAN YOKTU”
Diyarbakır’da öğretmenlik yapan R.S. şu ifadeleri kullandı:
* Meslektaşlarımı ve öğrencilerimi çok özlesem de, okula pandemi nedeniyle korkarak gittim. Okul girişinde dezenfektan yoktu.
* Çantalarımızda kolonya vardı. Sık sık döktük. Hijyen şartları sağlanamamış. Müdürümüze sorduk, ‘Okulda para yok, dezenfektan alamadık. Para istedik gelmedi.’ dedi.
* Biz öğretmenler kendi dezenfektanımızı aldık, yine alırız. Bu okul bin kişiden daha kalabalık.
* 21 Eylül’de bu şartlarda eğitime açılırsa, ne olur bilmiyorum. Çocuklar adına çok ciddi endişe duydum.
“SİRKÜ AYNI KALEMLE İMZALANDI”
İstanbul’da öğretmenlik yapan M.B. de şöyle konuştu:
* Bakanımız sunumda ortak kullanım alanındaki bilgisayar, klavye vb laboratuvar cihazların her kullanımdan sonra mutlaka temizlenip, dezenfekte edilmesini önerdi.
* Bu çok doğru bir tavsiyeydi. Ama daha ilk gün mesleki eğitim sonunda katılımcıların tespiti için öğretmenler arasında ‘İmza sirküsü’ denilen kağıt dolaştırırken aynı kalemin kullandığını gördüm.
* Bazı öğretmenlerin ceplerinden kendi kalemlerini çıkardı. Ama onlar da, bir sonraki öğretmene iletmek için mecburen ortak kaleme dokundu.
“ÖĞRETMENLER ODASINDA BERABER OTURDUK”
Öğretmen O. G. ise şöyle konuştu:
* Okullarda eldiven takan öğretmen yoktu. Tüm öğretmenler maskeliydi.
* Eğitim 2-3 saat sürdü. Bu arada maske değiştiren öğretmen olmadı.
* Öğretmenlerin, sosyal mesafeyi kapalı alanlarda konferans salonları ve öğretmenler odasında yan yana oturdukları ve koruyamadıklarını gördük. Ancak bahçede yapılan eğitimlerde sosyal mesafe korunuyordu.
“ÜNİVERSİTE SINAVI ATIKLARI BİLE ATILMAMIŞ”
Öğretmen Y.T. şu ifadeleri kullandı:
* Okulumuzda toplantı kapalı salonda yapıldı. Üniversite sınavı 27 Haziran’da yapıldı.
* O gün sınavdan kalan atık kağıtlar hatta adayların açtığı kalemlerden çıkan fazlalıklar, kullanılan peçeteler bile sınıflarda sıraların üzerinde hala duruyordu. Öğrenciler gelince okulun halini düşünemiyorum.
“SOSYAL MESAFE YOKTU”
Öğretmen D. A. şunları söyledi:
* Okulumuzda önlem yoktu. Kapalı kaldığı sürece hiç temizlenmemişti.
* Kimsenin ateşe ölçülmedi. Çünkü ateş ölçer de yoktu. Maske, dezenfektan da bazı kadın öğretmenlerimizde vardı.
* Olmayanlara dağıttıklarını gördüm. Kimse de sosyal mesafe kuralına uymadı. Zaten istese de uyamazdı.
* Toplantı salonu küçük çünkü. Bakanın konuşmasını da oradan izlettiler.
“OKULDA ‘TEDBİR VAR’ DİYEMEM”
Öğretmen G.A. ise şu ifadeleri kullandı:
* Ben 22 yıllık öğretmenim. Pandemi nedeniyle memleketimdeyim. Bin kilometreden fazla yol yapıp İstanbul’a mesleki eğitime geldim.
* Yol boyu, maskemi özel aracımda bile çıkarmadım. Okulumu ve öğrencilerimi çok özledim.
* Ama tedbirlerin, bakanlığın rehberinde anlatılanlardan gerçekten çok uzak olduğunu ve okulların da öyle televizyonlardaki gibi temizlenmemiş olduğunu bugün üzülerek gördüm.
* Sınıfımdaki öğrenciler için şimdiden endişelendim. Açıkçası, okullarda hijyenle ilgili ciddi tedbir var diyemem.
BAZI OKULLAR RESMİ YAZIYLA UYARDI
Bazı okullar ise öğretmenlerine toplu mesaj atarak şu talimatı verdi:
* Okula gelirken hijyen kuralları gereği herkes kullanacağı kalem bardak gibi kişisel araç gereçlerini getirsin.
* Bardak, çatal, bıçak ve kaşıklar tek kullanımlık olacak.
* Herkesin kendine ait kalemi, kolonyası, dezenfektan malzemesi ve maskeleri olacak.
* Eldivenler de unutulmasın. Okulumuza henüz bu türden malzemeler verilmedi.
* Gelirken kullananlar tek kullanımlık çay ve kağıda sarılmış şeker getirebilirler. Çünkü okulda sadece su kaynayacak. Çay demlenmeyecek.
* Okulda sosyal mesafeyi korumaya çalışın. Herkes kendi kullanacağı malzemeyi kendi getirsin.
* Belediyelerden malzeme istedik ama gelen giden yok.
SENDİKALAR NE DİYOR?
Eğitim İş Hukuk Genel Sekreteri Maksut Balmuk konu hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
* İstanbul’da çok sayıda okulu sendikal görevimiz nedeniyle gezdik. Eğitime de katıldık.
* Okullar, kendi imkanları ölçüsünde tedbir almaya çalışmış. Ancak ödenek gönderilmediği için geleceğe yönelik yeterli temizlik ve dezenfektan malzemesi hatta temizliği yapacak personellerinin olmadığını okul idareleri bizlere bildirdi.
* Öğrencilerin 21 Eylül’de bugün öğretmenlere mesleki eğitim kapsamında açılan okullara aynı şartlarda geleceğini düşündüğümde ciddi kaygılandım. Çünkü biz yetişkinler bir şekilde kendimizi koruyabiliriz.
“PARA YOK PERSONEL YOK”
* Yeni sayısal olarak her okulda ortalama 70 ile 100 öğretmen var. Mesleki eğitimde zaten öğretmenler odası, toplantı salonu ve bazı okullarda risk almamak için hava koşullarından da yararlanarak, okul bahçesinde eğitim vermeyi tercih ettiklerini gördük.
* Okulları genellikle ve gerçekten de bıraktığımız gibi kirli bulduk.
* Genellikle idare bir kolonya veya kişisel imkanlarla dezenfektan temin etmeye çalışmış. Normal eğitim başladığında kişisel imkanlar yetmeyecek.
* Okul müdürleri hep ‘para yok, personel yok’ diye şikayet ediyor.