Öğretmenler için kritik karar
Yargı, nöbet yükümlülüğünü yerine getirmeyen öğretmenlerin okulda yaşanacak olaylarda soruşturulabileceğine ve sorumlu bulunurlarsa yargılanabileceklerine hükmetti..
Okullar bugün açılırken, yargıdan, okullarda yaşanan, öğrencilerin ölümüne kadar uzanan sonuçlara yol açan kaza ve olaylarla ilgili kritik bir karar çıktı. Yargı, nöbet yükümlülüğünü yerine getirmeyen öğretmenlerin yaşanacak olaylarda soruşturulabileceğine ve sorumlu bulunurlarsa yargılanabileceklerine hükmetti. Karar, Kocaeli’deki İşitme Engelliler Okulu’nun bahçesinde top oynarken, kaçan topu almak için çıktığı parmaklıklarda elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdiği Yunus Eser ile ilgili olarak verildi.
Milliyet'in haberine göre Yunus, 2 Ekim 2012’de, öğrencisi olduğu Kocaeli Karamürsel Gazanfer Bilge İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’nun bahçesinde arkadaşlarıyla top oynarken, kaçan kopu almak için bitişikteki yurt ile okulunu ayıran duvara tırmandı. Eser, burada parmaklıklardaki elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Eser’in ölümüyle ilgili olarak, ailesi ile Gündem Çocuk Derneği adına avukatlar Şahin Antakyalıoğlu ile Sezgi Korkmaz, suç duşurusunda bulundu. Soruşturma sonunda bilirkişi raporunda yer alan aksi yöndeki tespitlere rağmen nöbetçi iki öğretmen hakkında İl Milli eğitim Müdürlüğü’nün soruşturma izni vermemesinden dolayı dava açılamadı. Elektrik direğini mevzuata uygun yaptırmayan yurt müdürü ile elektrikçi hakkında açılan davada ise mevzuata açık aykırılıklara rağmen sadece para cezası çıktı. Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesi, taksirle ölüme sebebiyet suçundan 3 yıl 6 ay hapse mahkum ettiği müdür ile aynı cezayı verdiği elektrikçinin cezasını iyi halden dolayı indirip, “suçun işlenmesindeki özellikler, ceza süresi, ekonomik ve sosyal durumunu” gözeterek, bu cezayı da paraya çevirdi. Mahkeme 21 bin 200 lira olarak belirlediği cezanın 24 taksitte ödenmesine hükmetti.
‘Paraya çevrilemez’
Karamürsel Başsavcılığı ise bu kararı temyiz etti ve bozulmasını istedi. Savcı Uğur Kaan Arısoy, temyiz başvurusunda, sanığın bilinçli taksirle hareket ettiğini ve cezasının üçte birden yarısına kadar arttırılması gerektiğini bildirdi. Savcı Arısoy, sanık Taşkıran’ın okulda yönetici olduğunu, yasal proje ve ihale sürecini gerçekleştirmeden, hareket ettiğini, tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında hapis cezasının paraya çevrilmemesi gerekirken, “suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama süresindeki pişmanlığı” gibi gerekçelerle paraya çevrildiğini vurguladı. Arısoy, bu hususların ne şekilde sanık hakkındaki cezanın paraya çevrilmesine esas teşkil ettiğinin belli olmadığını, cezada indirim ve sonra adli para cezasına çevirilmesinin gerekçeleri belli olmadığından kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu kaydetti.
Soruşturma izni
Soruşturma izni verilmediği için haklarında dava açılmayan iki nöbetçi öğretmenin dosyaları, avukatlar tarafından Sakarya Bölge İdare Mahkemesi’ne taşınmıştı. Mahkeme, kritik bir karara imza attı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün olay anında öğretmenlerin bahçede diğer öğrencilerle ilgilendikleri gerekçesiyle soruşturma izni vermediğini belirten mahkeme, buna karşılık iki öğrencinin nöbet saatinde öğretmenleri verandada otururken gördüklerini anlattıklarına dikkati çekti. Nöbet Yönetmeliği’ne aykırı bu durumun ancak soruşturmayla aydınlatılabileceği sonucuna varan mahkeme, soruşturma izni vermeyen müdürlüğün bu kararını kaldırdı. Öğretmenlerin yükümlülüklerini yerine getirmedikleri saptanırsa haklarında dava açılabilecek. Olası dava ve verilecek karar, binlerce öğrencinin güvenliklerinin okuldaki takibi açısından da emsal niteliği taşıyacak.