O yarbay ordudan atılabilir mi ?
Yarbay Mehmet Alkan'ın şehit olan yüzbaşı kardeşinin cenazesindeki çıkışı tartışılmaya devam ediyor.
Şehit Yüzbaşı Ali Alkan'ın cenazesinde, "Düne kadar çözüm diyenler, ne oldu da savaş diyor" sözleriyle gündem olan ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan bu çıkışının ardından özellikle sosyal medyada ağır saldırılarla karşı karşıya kaldı. Bazıları onun ordudan atılması gerektiğine kadar varan suçlamalar yöneltenler oldu. Peki hakkında soruşturma açılan Alkan için böyle bir karar alınabilir mi?
Radikal'in haberine göre kardeşi şehit Yüzbaşı Mehmet Alkan'ın cenazesinde, "Düne kadar çözüm diyenler, ne oldu da sonradan savaş diyor. Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip 'Şehit olmak istiyorum' diye bir şey yok" diyen Yarbay Mehmet Alkan ülke gündeminde ilk sıraya oturdu. Yarbay Alkan'ın isyanı için en dikkat çekici 'tepki'lerden biri ise 'ordudan atılması' gerektiğini savunanlar oldu. Ve bugün Alkan hakkında Jandarma Genel Komutanlığı tarafından soruşturma açıldığı haberi geldi.
Peki sosyal medyada konuyla ilgili dönen tartışma dışında 'ordudan atılma'ya kadar varacak bir ceza uygulanabilir mi?
Sorunun kağıt üzerinde yazılı yanıtları var elbette ama silahlı kuvvetlere yakın kaynaklara göre genel değerlendirme, olayın Genelkurmay için yeni çatışma sürecindeki 'ilk sınav' olacağı yönünde.
Bir soruşturma açılması durumunda 'ordudan atma'ya varacak cezanın kriterleri ise 12 Nisan 2014 Cumartesi tarihli 28970 sayılı Resmi gazetede yayınlanan, "Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği"nde şöyle sıralanmış:
MADDE 9 – (1) Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler şunlardır:
a) Aşırı borçlanma ve borçlarını ödeyememek: Nafaka, trafik kazası, doğal afet, personelin öngöremeyeceği şekilde ülke genelinde yaşanan olağanüstü ekonomik dalgalanmalar, ani devalüasyonlar, sağlık ve tedavi giderleri ile kefillik ve benzeri zorunluluk halleri hariç olmak üzere, aşırı derecede borçlanmaya düşkün olmak ve bu borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirmektir.
b) Ahlaki zayıflık: Görevine, sosyal ve aile yaşantısına zarar verecek derecede menfaatine, içkiye, kumara düşkün olmak veya Türk Silâhlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde yüz kızartıcı, utanç verici veya toplumun genel ahlak yapısına aykırı fiillerde bulunmaktır.
c) Hizmete engel davranışlarda bulunmak: Devletin ve Türk Silahlı kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiillerde bulunmaktır.
ç) Gizli bilgileri açıklamak: Yetkisi olmadığı halde, devletin güvenliği ile iç ve dış siyasi yararlarına ilişkin elde ettiği gizli bilgileri yetkisiz kişi ve kuruluşlara vermek, ulaştırmak veya açıklamaktır.
d) İdeolojik veya siyasi amaçlı faaliyetlere karışmak: Siyasi partilere girmek, ideolojik veya siyasi faaliyetlere karışmak, ideolojik veya siyasi amaçlarla disiplini bozucu tavır ve davranışlarda bulunmaktır.
e) Uzun süreli firar etmek: Geçerli bir mazereti olmaksızın kesintisiz olarak bir yıldan fazla süre ile izin süresini geçirmek veya firar halinde bulunmaktır.
f) Disiplinsizliği alışkanlık haline getirmek: Disiplini bozucu tavır ve davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getirmek veya aldığı disiplin cezalarına rağmen ıslah olmamaktır.
g) İffetsiz bir kimse ile evlenmek veya böyle bir kimse ile yaşamak: İffetsizliği anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenen veya evlilik bağını devam ettirmekte veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmakta veya karı koca gibi herhangi bir kimse ile nikahsız olarak devamlı surette yaşamakta ısrar etmektir.
ğ) Gayri tabii mukarenette bulunmak: Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptırmaktır.
Siz ne dersiniz, Yarbay Alkan'ın durumu bu maddelerden herhangi birine dahil edilebilir mi?