O ilde vaka sayısı 1 ayda yüzde 160 arttı!
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Çamlı, “İzmir’de son 1 ayda yüzde 160’lık bir vaka artışı var. Buna karşılık hiçbir tedbir açıklanmadı. İl Hıfzısıhha Kurulu neyi bekliyor?” açıklamalarında bulundu.
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Çamlı, “İzmir’de son 1 ayda yüzde 160’lık bir vaka artışı var. Buna karşılık hiçbir tedbir açıklanmadı. İl Hıfzısıhha Kurulu neyi bekliyor?” diye sordu.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ile mücadele Türkiye’de de devam ederken 1 Mart 2021 tarihi itibarıyla başlayan normalleşme süreciyle vaka sayısının giderek artış göstermesi endişe yarattı. Vaka oranlarına göre turuncu renkle, yüksek riskli iller arasında yer aldığı bilinen İzmir’in son zamanlarda yaşanan artışla birlikte kırmızı rengine dönüşmesi, çok yüksek riskli iller sınıfına girmesi öngörülüyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, salgındaki son durumu değerlendirdi. Türkiye genelinde ve İzmir’de yaşanan vaka artışına dikkat çeken Dr. Çamlı, İl Hıfzısıhha Kurulu’na tedbir çağrısı yaptı. Çamlı ayrıca, aşılama süreci hakkında da eleştirilerde bulundu.
ARTIŞA KARŞIN TEDBİR ALINMIYOR’
İzmir’de son 1 ayda yüzde 160’lık bir vaka artışı yaşandığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, “Geçtiğimiz hafta açıklanan resmi verilere göre günlük 700’e denk gelen vaka sayısının son günlerde daha da artığını düşünüyorum. Sahadan aldığımız duyumlar bunu gösteriyor. Buna karşılık hiçbir tedbir açıklanmadı. Ülke genelinde 2 Mart’ta yaklaşık 9 bin olan günlük vaka sayıları şimdilerde 30 bin oldu. Ama hiçbir ek tedbir alınmadı. Yeni dönemde illerde yerinde karar uygulaması yapılacağı açıklanmasına rağmen İl Hıfzısıhha Kurulları herhangi bir ek tedbir hayata geçirmiyor. İl Hıfzısıhha Kurulu neyi bekliyor? Bu vaka artışlarını önlemek için daha ne olması gerekiyor? Vakalar bu kadar artmışken bir karar, bir tedbir almayacaksa İl Hıfzısıhha Kurulu’nun ne işlevi var? Üçüncü pikin zirvesine doğru gidilen günlerde İl Hıfzısıhha Kurulu’nun görevi ve sorumluluğu gereği ek tedbirleri mutlaka hayata geçirmesi lazım. Artan bir vaka var ama buna karşı tedbir alması gereken yetkililer bunu yok sayıyorlar ya da görmezden geliyorlar. Bu kabul edilemez” diye konuştu.
İZMİR İÇİN KIRMIZI ALARM
İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya‘nın da içinde olduğu yaklaşık 40 il kırmızı yani çok yüksek riskli il olduğu halde bu illere yönelik bir düzenleme, tedbir kararı açıklanmadığını vurgulayan Dr. Çamlı, “Bundan 15 gün önce İstanbul kırmızı olduğunda ‘Bir hafta daha bekleyelim’ dediler, beklediler ve süreçte vakalar tüm ülkede daha da arttı. Bu kez hiçbir yorum yapmadılar, karar açıklamadılar. Yaklaşık 40 il kırmızı yani çok yüksek riskli il olduğu halde bu illere yönelik bir düzenleme, tedbir kararı açıklanmıyor. Giderek artan vaka sayısına karşın herhangi bir tedbir almayan, sadece durumu izleyen bir yönetim anlayışı var” dedi.
‘YÖNETENLERE GÜVEN KALMADI’
Aşılama sürecine de eleştirilerde bulunan Dr. Çamlı, “Aşılama konusu giderek daha da karıştı. Sağlık Bakanı’nın son açıklamalarından Çin hükümetinin aşı üreticilerine sınırlama getirdiğini anlıyoruz. Normalde bizzat bakanın açıklamasına göre şubat ayı sonuna kadar 50 milyon doz aşı gelecekti. Gelmedi. Şimdide Sayın Bakan ‘100 milyondan fazla doz aşının tamamı mayıs sonuna kadar elimizde olacak ve 50 milyonu aşkın kişinin aşısı tamamlanacak’ diye açıklama yaptı. Nereden gelecek? Hangi firma verecek? Bütün bunların açıklanması gerekiyor. Pandemiyi yönetenlere halkın güvenini kalmamış, inandırıcılıkları bitmiştir” açıklamalarında bulundu.
‘ENGELLEYEMEYENLER İSTİFA ETSİN’
‘Pandemi ve aşılama süreçlerini iyi yönetemeyenler, vaka artışlarını ve ölümlerini engelleyemeyenler istifa etsin’ diyerek açıklamalarını sürdüren Dr. Çamlı, “Sayın Bakan günde 1 milyondan fazla kişiyi aşılarız diyordu, 74 günde ancak 6.5 milyon kişiye iki doz aşısını yapabildik. Hedefinin yüzde 10’unu aşılamış bir ülkeyiz. Yeni bir grubun aşılanmaya başlanacağı daha yeni açıklandı. Nasıl bir planlama yapıldı? Bir sürü belirsizlik var. Durum bu kadar kötüye giderken, 3’üncü pikin zirvesine doğru ilerlerken adeta sürü bağışıklığına izin verecek şekilde bunun seyredilmesi ve hala ekonomik kaygılarla bir girişim yapılmadığını görüyoruz. Bir sorumluluğunuz var yerine getiremiyorsunuz” ifadelerini kullandı.