O evin babası Millet İttifakı'na, evin annesi Cumhur İttifakı'na oy vermiş
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kendisine yönelik saldırıyla ilgili olarak “Amaçları CHP’yi sokağa çekmek. Buna asla izin vermeyeceğiz. İtidalli olun. Bu saldırının Türkiye’nin birliğine ve bütünlüğüne karşı olduğunu her yerde anlatın” dediği öğrenildi.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün makamında kendisini takip eden gazetecilerin geçmiş olsun dileklerini kabul etti.
Saldırı sırasında güvenlik önlemi alması gereken Emniyet Genel Müdürü, Genelkurmay Başkanı ve bakanların orada olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Herkes oradaydı. Yine sağduyuyla dikkatli bir süreç izleyerek yolumuza devam edeceğiz. Türkiye farklı bir sürecin içine sokulmak isteniyor. Bunun altyapısı oluşturuluyor. Bunu görüyorum. Geçmişte bu tür olayların sonunda Türkiye’nin nereye getirildiğini üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, sığındığı evden çıkarılırken kamuflaj giymesi yönündeki teklifleri reddettiğini belirtti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın olay sırasında yaptığı konuşmaya ilişkin olarak da Kılıçdaroğlu, “Özel bir tartışma yaratmak istemiyorum. O konum ile atmosferin getirdiği bir dil miydi? Bilemiyorum. Hulusi Akar Bey’e sormak lazım. Ama ortada bir gerçek var: Linç edilmek istenen bir siyasal partinin genel başkanı var. Bu olay, siyasal iktidarın kadrolarının bulunduğu bir ortamda gerçekleşiyor ve biz 1.5 saat bir evde kalıyoruz. Neden hiçbir önlem alınmıyor” diye konuştu.
'ANNE TELAŞLIYDI'
Sözcü'den Başak Kaya'nın haberine göre Kılıçdaroğlu, sığındığı evin sakinleriyle ilgili de konuştu.
"Eve girdiğimde sandalye getirdiler, oturduk" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Anne biraz telaşlıydı. 'Acaba evimiz yakılır mı?' diye. Baba geliri düşük olan, bu evi zor bela yaptırmış, onun da bir endişesi vardı. Baba Mansur Bey'e oy vermiş, eşi AK Parti'ye oy vermiş. Aile içinde bir denge de var. Küçük çocukları var Muhammed, sağ olsun su getirdi, geldi sarıldı. Üç aylık bir çocukları da vardı."
'KALABALIK VAR, ONLARIN DAĞILMASINI İSTEYEBİLİR'
Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk de görüşmeden şu soru ve cevapları aktardı:
– Hulusi Akar'ın konuşmasını nasıl değerlendirirsiniz?
Konuşurken duymadım. Hulusi Bey, atmosferin etkisi ile mi yoksa başka bir gerekçesi mi vardı bilmiyorum. Oradaki konuşmayı çok farklı düşünmek istemiyorum. Kalabalık var, onların dağılmasını isteyebilir.
– Devlet Bahçeli'nin açıklaması?
Şehit cenazelerine en çok katılan benim. Bir şehidimiz var. Ona katılmak, aileye taziye dilemek, sabır dilemek baş sağlığı dilemek hepimizin ortak görevi. Ben böyle bakıyorum. Aile ile gitmeden önce temas kuruldu. Daha sonra gittim. Gittiğimde farklı bir tablo vardı, tabloyu gördük. Birden fazla yerde görevlendirilmiş insanlar vardı. Normalde önlemlerin alınması gerekiyordu.
'ERDOĞAN'IN ÖZEL KALEMİ SORMUŞ'
– ‘Görevlendirilmiş” diyorsunuz. Size bir istihbarat mı geldi?
Dışarıdan çok kişinin geldiği belli. Çünkü köy küçük. O kalabalıkların linç girişiminde bulunmak istedikleri belli. Onları görüyordum. Bunlarla ilgili olarak özel bir bilgi gelmedi.
– Cumhurbaşkanı ya da İçişleri Bakanı aradı mı?
Hayır, Sayın Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu mesajla üzüntülerini dile getirdiler. Erdoğan'ın Özel Kalemi, bizim Özel Kalem'i arayıp gelişmeler hakkında bilgi almak istemiş. Özel Kalem nasıl bilgi verecek? Bilgi alınacaksa İçişleri Bakanlığı'ndan alınır, bakanlardan alınır. Özel bir şey de beklemiyorum.