O anne 'imkansızı' başardı !
Zonguldak'ta oğlu için "tıbben yapacak bir şey yok" denilen anne, oğlunu sevgisiyle ilgisiyle yeniden ayağa kaldırdı
Zonguldak'ta, 6 yaşında "Beyin sapı tüberkülomu" hastalığı nedeniyle bitkisel hayata giren, doktorların, "Tıbben yapacak bir şey yok" dediği Mahmut Can Nazman'ı, annesi Selma Nazman sürekli kitap okuyarak, müzik dinleterek, fizik tedavi uygulayarak ayağa kaldırdı. Halen 25 yaşında olan ve destekle yürüyen, konuşan, kitap okuyan Mahmut Can, kendi yaptığı resmi annesine hediye ederek "Anneler Günü'nü kutladı. 54 yaşındaki Selma Nazman, "Hayatamın en güzel hediyesini aldım" dedi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Kozlu Müessese Müdürlüğü'nde 3 Mart 1992'de meydana gelen grizu faciasında maden işçisi eşi Ahmet Nazman'ı kaybeden Selma Nazman, 1 ve 12 yaşlarındaki 2 oğluyla kaldı. Yaşamını çocuklarına adayan Selma Nazman, küçük oğlu Mahmut Can Nazman'ın 6 yaşında "Beyin sapı tüberkülomu" hastalığına yakalanmasıyla bir kez daha yıkıldı. Hastanede 5 ay yoğun bakımda kalan Mahmut Can, "Tıbben yapacak bir şey kalmadı. Ama Allah'tan umut kesilmez" diyen doktorları tarafından evine gönderildi.
"KİTAP OKUYOR, RESİM YAPIYOR"
Selma Nazman, sürekli kitap okuyarak, müzik dinleterek ve fizik tedavi uygulayarak 6 yıl sonra oğlunun bitkisel yaşamdan çıkmasını sağladı. Tarkan'ın, "Hepsi Senin Mi/Şıkıdım" şarkısını dinlerken ilk kez ağzını oynatarak tepki veren Mahmut Can, daha sonra yine annesinin çaba ve sevgisiyle, hastanede yeniden gördüğü tedaviyle ayağa kalktı. Sonraki süreçte destek alarak yürümeye, kendi işlerini yapmaya başlayan Mahmut Can, şimdi konuşuyor, kitap okuyor, resim yapıyor, bilgisayar kullanıyor.
YAPTIĞI RESMİ ANNESİNE HEDİYE ETTİ
Şu anda 25 yaşında olan ve özel eğitim rehabilitasyon merkezine de giden Mahmut Can, önceki yıllarda Anneler Günü'nde yakınlarının aldığı hediyeleri annesine verirken, bu yıl ilk kez kendi yaptığı elinde çiçek olan çocuk resmini hediye ederek annesinin Anneler Günü'nü kutladı. Selma Nazman, ypaşamının en güzel hediyesini aldığını söyledi. Duygulanarak oğluna sarılan Selma Nazman, yaşadığı acıların oğlunun kendi elleriyle yapıp verdiği resimle silindiğini belirtti. Selma Nazman, şöyle dedi:
"Oğlum için mücadele vermesem şimdi belki de yanıma olmayacaktı. O benim her şeyim. Bizi yeni tanıyan bir doktor, Mahmut Can'ın rahatsızlığını öğrendikten sonra bu yaşa bu şekilde nasıl geldiğini bana soruyor. Hepsi "mucize" diyor. Defalarca raporlara bakıp beni hayretlerle dinliyorlar. Onu yaşatabilmek için elimden gelen her şeyi yaptım. Bana, "Deli', "Bu çocuk yaşamaz, niye uğraşıyorsun?" dediler. Ama şimdi "İyi ki uğraşmışsın" diyorlar. Biz artık çok mutluyuz. Birlikte kitap okuyoruz, müzik dinliyoruz, konuşuyoruz, bir konuda tartışabiliyoruz."
"OĞLUMUN DAHA İYİ OLACAĞINA İNANIYORUM"
Mahmut Can'ın daha da iyi olacağına inandığını belirten Selma Nazman, "Mahmut Can bu rahatsızlık ile ilgili bir mucizedir. Şu ana kadar 17 ameliyat geçirdi. Koşup top oynamayacak ama hiç yoktan evin içinde kendi ihtiyaçlarını rahatça karşılayacak kadar sağlıklı olmasını istiyorum. Benim elimden bu kadar geliyor. İyi bir hastanede doktor kontrolünde oğlumun daha iyi olacağına inanıyorum" dedi.
"AİLE SEVGİSİ ÇOK ÖNEMLİ"
Bülent Ecevit Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, "Beyin sapı tüberkülomu" hastalığının çok ciddi olduğunu söyleyerek "Beyinle ilişkili bir hastalık. Ciddi ölüm riski var. Annesinin yaşatmak için çabası, çocuğu için mücadelesi takdir edilecek bir konu. Bu enfeksiyon aniden öldürebilir de. Bu tür hastalıklarda aile sevgisi çok önemli" dedi.