Nihat Hatipoğlu: ''Mehdi yeryüzünde değil, işaretleri var, kendisi yok!''
ATV ekranlarında yayınlanan Esra Erol'un programında ortaya çıkan işkenceli, dayaklı, sahte hoca hakkındaki iddialara her gün bir yenisi eklenirken, Nihat Hatipoğlu'dan da dikkat çeken bir yorum geldi.
Türkiye ATV'de yayınlanan Esra Erol'da adlı programda gündeme gelen ve her ayrıntısıyla olay olan sahte hoca/sahte mehdi skandalını konuşurken ünlü ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu da tartışmalara dahil oldu.
Hatipoğlu yaptığı açıklamada "Mehdi'nin bulunduğu dönemde deccal olacaktır. Şu anda deccal söz konusu değil. Bu saydıklarımdan hiçbiri ortada yok. Öyleyse ortada mehdi de yok. 'Ben mehdiye benziyorum', 'ben mehdiyim' diyen çok insan çıktı bugüne kadar. İnsanları aldattılar, çok insan öldü" ifadelerini kullandı.
Hatipoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Mehdi'nin işaretleri vardır. Şu anda yeryüzünde söz konusu değil. Akıl, ruh yönünden hasta olan insanlar kendilerini mehdi zannedebiliyorlar. Bir kısmı hasta olduğu için bunu yapıyor. Bir kısmı da bilerek bundan bir rant sağlamak için yapıyor. Şu anda mehdi söz konusu değildir."
Türkiye'de yine bir sahte hoca tarikatı
Yıllardır dini istismar eden birbirinden iğrenç sahte hocalarla karşılaşan Türkiye yine bir "ben mehdiyim" diyen sahte bir hoca rezaleti ile karşı karşıya...
ATV’de yayınlanan ve Esra Erol’un sunduğu “Esra Erol’da” programında yine tüm Türkiye’nin ağzını açık bırakan bir olay yaşandı.
Kendisini Mehdi’yim diyerek tanıtan M.Ç. isimli "sözde hoca" genç kızlarla termal otelde harem kurdu. Söz konusu iddialar bir anda gündem yaratırken, M.Ç.’un yaptıkları Adnan Oktar’ı hatırlattı.
Kızının sahte hocanın yanına kaçmasının ardından kendisini ikna edemeyince sesini duyurmak isteyen Fatma Hanım, Esra Erol’dan kendisine yardımcı olmasını istedi. 7 aydır kızından haber alamayan Fatma Hanım, kızının kendisinin yanına gelerek sahte hocadan bahsettiğini ve “‘Anne hadislerdeki mehdi dünyaya inmiş ve Çanakkale’deymiş. Ben bu kişiyi gidip görmek istiyorum” ifadelerini kullanarak bir sabah evden ayrıldığını ve kendisinden o zamandan beri haber alamadığını söyledi. Programa katılan acılı anne sarf ettiği ifadeler ile programı izleyen herkesi şaşırttı. Sözde hocanın termal otel gibi bir yerde birçok genç kızı yanında tuttuğunu belirten acılı anne gözyaşları döktü.
Annenin programa katılarak açsını duyurması üzerine Esra Erol kısa sürede, M.Ç.’un yanına kaçan Mevlüde’ye ulaştı. Canlı yayına bağlanan kız kayıp olmadığını söyledi ve ‘Allah’ın izniyle onun müridiyim’ dedi. Ailesini reddettiğini ifade eden Mevlüde ‘Biz burada ilim öğreniyoruz’ sözleriyle izleyenleri şaşırttı. Esra Erol ise bu kişinin daha önce tarihi eser kaçakçılığından tutuklandığını ve ardından Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildiğini söyledi.
Canlı yayına kısa sürede ihbarlar yağdı. Esra Erol, gerekli kurumların termal otelle ilgili inceleme başlatacaklarını da söyledi. Öte yandan M.Ç.’la ilgili ortaya atılan iddialar üzerine vatandaşlardan tepki mesajları yağdı. Devlet yetkililerine seslenenler şu yorumu yaptı: “Bunlara nasıl izin veriliyor. Kendini mehdi diye tanıtıp gençleri kandıranları, beynini yıkayanları nasıl görmüyorsunuz. Adnan Oktar ve diğer din sömürücüleri ülkeyi ne hale getirdi. Yazıklar olsun.”
Müritlerine değnekli tedavi
Sahte mehdinin müritlerini kırbaçladığı da ortaya çıktı. Programda Mustafa Doğan Derince’de elinde bir sıkıntı olduğunu anlattı. Şifa bulduğunu söyledi. Bir çocuğa değnekle vurduğu görüntüler de programda yayınlandı. Değnekle gencin omzuna vuran sahte mehdiye stüdyodaki konuklar büyük tepki gösterdi.
‘1500 kişi olunca savaş çıkaracağız’
M.Ç.’un 300 kişiyi zorla tuttuğu termal oteldeki harem iddiasına yenileri eklendi. M.Ç.’un bir de savaş planı olduğu ortaya çıktı. M.Ç.’un müritlerinin, ‘Biz 1500 kişi olduğumuzda savaş çıkartacağız’ şeklinde mesajlar paylaştığı öğrenildi. Bu mesajlar, Esra Erol’un programında da yayınlandı. Bu arada Erol, canlı yayında M.Ç.’un define hırsızlığı nedeniyle tutuklandığı, ardından ruh ve sinir hastanesine gönderildiğini aktardı. M.Ç.’un, bankacılık sistemini kafir kurumlar olarak nitelendirdiği, hilafet hareketinin finansmanı için kredi çekmenin caiz olduğunu savunduğuna dair mesajları da tespit edildi.