Nazlı Ilıcak'ın oğlu annesine seslendi: Neredeysen gel

FETÖ'nün medya ayağını hedef alan soruşturmada Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 42 gazeteci için gözaltı kararı verildi. İstanbul'daki evinde bulunamayan Nazlı Ilıcak, Bodrum'daki 4 adreste de bulunamadı. Gazetecilerden beşi gözaltına alınırken, 11 ismin ise Türkiye'den kaçtığı tespit edildi. Bu gelişmelerin ardından Nazlı Ilcak'ın oğlu Mehmet Ali Ilıcak, Medyaradar'dan Alev Gürsoy Cimin'e konuştu. Ilıcak, annesi Nazlı Ilıcak’a “sana yakışan bu duruş değil, gel ve derhal ifadeni ver” diye seslendi.

İşte Alev Gürsoy Cimin'in o röportajı:

Mehmet Ali Bey, anneniz de hakkında gözaltı kararı çıkan gazeteciler arasında ve kendisinden haber alınamıyor. Kaçtığı iddia ediliyor ne düşünüyorsunuz?

Annemle henüz konuşamadım. Tabii ki çok acı bir durum. Ben bir evladım, o da benim annem. Böyle bir süreçte ne söylenebilir ki? Annemin nerede olduğunu bilmiyorum, olay nedir, kendisi nerede ne yapıyor en ufak bir fikrim yok. Endişeleniyorum ben de. Zor bir durum…

“BENİM TANIDIĞIM NAZLI ILICAK BU DEĞİL”

Kaçtığı iddia ediliyor?
Dilerim, inşallah doğru değildir bunlar. Benim tanıdığım Nazlı Ilıcak’a bu duruş yakışmıyor. Benim tanıdığım Nazlı Ilıcak’ın çoktan şu an orada olup ifadesini vermiş olması lazımdı. Ben şaşkınlık içindeyim

“GEL VE ARSLANLAR GİBİ İFADENİ VER”

Bunu bekliyor muydunuz?
Elbette. Her zaman bu konuda ben zaten şeffaf oldum. Duygularımı da çok kez ifade ettim. Onunla hep farklı yerlerde durduk, görüş ayrılığına düştük. En son twitterdan da yazmıştım kendisine, darbe girişiminin hemen ardından. Sonuçta bu bir süreç ve yaşanacak. İfadesi alınacak ve gelip vermesi lazım. Ben buradan sesleniyorum “gel; aslanlar gibi ifadeni ver.” De ki; ben bunlara destek vermedim.  Bu kaçmayla olmaz, kaçtığına da ihtimal veremiyorum. Benim tanıdığım Nazlı Ilıcak, cesurdur ve kaçmaz.

Tutuklanma ihtimali var?
Her şey olabilir. Burası bir hukuk devleti ve adalet her şeyin önünde gelir. Suçluysa tutuklanır, değilse serbest bırakılır. Hâkim ve savcı neye karar verirse ve onun ifadesi nasılsa ona göre şekillenir durum. Burada doğru olan gidip ifade vermesi. Keşke beni arasa, keşke konuşabilsem bunu kendisine de söyleyeceğim. Ben ulaşamadım kendisine. Buradan sesleniyorum ama bunu okuyabilecek bir yerde mi onu da bilmiyorum inanın. Dilerim okur.
Aileden kendisiyle iletişime geçen oldu mu?

En son kardeşim konuşmuş. O da eve polisler geliyor, kardeşim bunu yaşadığı için oradan haberdar oluyor. Bana da sabah söylediler.

“BU YAFTAYI ÜZERİNDEN ATMALI”

Siz zaten son dönemde annenize epey muhaliftiniz?
Yani düşüncelerimi herkes biliyor. Dün neyse bugün de o benim görüşlerim. Son 3 yıldır dilimde tüy bitti onu uyarmaktan.  Bu anne olunca insan diyecek bir şey bulamıyor.  Bir sürü insanın canına kasteden bir terör örgütünden bahsediyoruz neticede. Bir darbe girişimi söz konusu. Annem de gelip derhal ifadesini vermeli ve bu yaftayı üzerinden atmalı. 

“KEŞKE TANKLARIN ÖNÜNE DURSAYDI, ONA BU YAKIŞIRDI”

Annenizin cemaate destek verdiğini ya da cemaatçi olduğunu düşünüyor musunuz?
Ben 15 Temmuz gecesi annemle görüştüm ve dedim ki; Bak bu adamlar bu işi bu noktaya getirmişler, Türkiye’de kan dökülüyor.  Darbe yaptılar, bu senin için bir fırsat çık konuş ve bu adamları da, darbeyi de lanetle dedim.  Annem o gece hakikaten attığı tweetlerle darbeye karşı bir duruş sergiledi, tepkisini dile getirdi. Ama tabii ondan beklediğim ölçüde bir tutum olmadı. Keşke bayrağı eline alsaydı mitinglere çıksaydı, keşke tankların önüne dursaydı. Belki çok daha farklı olurdu. 15 Temmuz'dan sonra kırılma noktası var neticede bunlar ülkenin bekasına saldırmış. Keşke annem hemen gelip ifade verse..

Peki böyle bir süreçte zaten canınız yanıyor, ben de daha fazla üzmek istemem. Çok geçmiş olsun size.

Medyaradar