Narin cinayetinde 4 şüpheli için istenen cezalar belli oldu
Diyarbakır'da kayıp olarak aranırken cansız bedeni bir çuvalın içerisinde dere yatağına gizlenmiş halde bulunan ve korkunç bir aile içi cinayete kurban gittiği belirlenen minik Narin ile ilgili olarak savcı 4 şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı, Avukat Nahit Eren, cumhuriyet savcısının Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Narin dosyasına, esas hakkındaki mütalaasını bugün itibarıyla sunduğunu açıkladı.
Savcılık, 12 tutuklu sanığın bulunduğu dosyada, Narin’in annesi Y.G., ağabeyi E.G. amcası S.G. ile birlikte cesedi dere kenarına gömdüğünü itiraf eden N.B. için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.
Narin cinayetinde ikinci duruşma, 26 Aralık’ta yapılacak.
Eren yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet Savcısı, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan Narin dosyasına, esas hakkındaki mütalaasını bugün itibariyle sunmuştur. Savcılık esas hakkındaki mütalaasında 4 sanık hakkında iştiraken kasten öldürme suçundan Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası ile cezalandırılmalarını talep etmiştir. 26 Aralıkta Narin için Adalet demek için 8. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda yerimizi alacağız.” dedi.
N.B.'nin avukatından canlı yayına damgasını vuran sözler
Öte yandan Hakan Ural ve Ferda Yıldırım’ın sunuculuğunu yaptığı “Neler Oluyor Hayatta” programına davanın kilit isimlerinden N.B.’ın avukatı Ali Eryılmaz bağlandı. Avukat Eryılmaz, hakkında en az şey bilinen N.B.’la ilgili açıklamalar yaptı.
Geçtiğimiz günlerde Narin’in elinde saç ve kıllar bulunduğu ortaya çıkmış, bu saç ve kılların kime ait olduğu sorusu gündem olmuştu. Avukat Ali Eryılmaz, mitokondriyal DNA incelemesi sonucunu “Neler Oluyor Hayatta” programında paylaştı. O saç ve kıllarda tespit edilen DNA’nın, Narin’in anne soyundan birine ait olduğu ortaya çıktı. Avukat Eryılmaz’a göre, anne Y.G. ya da ağabey E.G.’ı işaret eden bu yeni delil, aynı zamanda yenge H.G.’ı da şüpheliler arasına sokuyordu. Çünkü yenge H.G., sadece Narin’in amcasının eşi değil, aynı zamanda anne Y.G.’ın da dayısının kızı.
Avukat Eryılmaz, Narin’in cansız bedenini dere yatağına saklayan N.B.’ın dikkat çeken çelişkili ifadeleri hakkında şunları söyledi: “İlk ifadesini kendisini ve ailesini güvende hissetmediği için verdiğini söyledi. Ama sonra doğruları anlatmaya başladı. Son ifadesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Son ifadesi HTS kayıtlarıyla da uyumlu. 26 Aralık’taki duruşmada bu son ifadenin arkasında duracağız.”
“Keşke beni vursaydı”
N.B.’ın sakin ve içine kapanık biri olduğunu anlatan avukat Eryılmaz, güçlü bir ailenin cinayeti N.B.’ın üzerine yıktıklarını, amca S.G.’ın N.B.’ı Narin’in cesedini saklaması için silahla tehdit ettiğini söyledi. Eryılmaz, canlı yayında açıklamasına şöyle devam etti: “N.B. suçunu kabul ediyor ve çok pişman. Hatta ‘S.G. keşke beni vursaydı da yapmasaydım’ diyor.”
“E.G.’ın diş izlerine inceleme talep ettik, kabul edilmedi”
Emekli cinayet dedektifi Savaş Kurtbaba, Narin’in ağabeyi E.G.’ın gözündeki morlukların diş izleri olduğu üzerine yaptığı çalışmayı “Neler Oluyar Hayatta” programında paylaşmıştı. Avukat Ali Eryılmaz’ın canlı bağlantısı sırasında stüdyo konuğu olan Savaş Kurtbaba, o fotoğraflar üzerinde yeni bir inceleme yapılıp yapılmadığını sordu. Avukat Eryılmaz hem o fotoğraflar hem de E.G.’ın diş izleri üzerinde inceleme talep ettiklerini, ancak mahkemenin dosyaya yeni delil katmayacağı gerekçesiyle bu talebi reddettiğin ifade etti.
Arkadan gelen kadın sesi kime ait?
Avukat Eryılmaz, bir başka önemli detayı şöyle paylaştı: “N.B., su kesintisi için S.G.’la yaptığı telefon konuşması sırasında arkadan bir kadın sesi duyduğunu söyledi.”
“İtiraf gelmeyecek”
Eryılmaz, 26 Aralık’taki ikinci duruşmada nelerin delil olarak kullanacağı sorusuna, her yeni çıkan delilin zaten N.B.’ın bu cinayetin içerisinde olmadığını; sonradan dahil edildiğini gösterdiğini ve gerçek katilleri işaret ettiğini söyledi. Eryılmaz, “Bu cinayetle ilgili kimseden itiraf gelmeyecek” dedi.
Savcı mütalaasını mahkemeye sundu
Savcı, esas hakkındaki mütalaasında sanıklar, Narin’in amcası S.G., annesi Y.G. ve ağabeyi E.G. ile cesedi taşıyan N.B. ile ilgili iştiraken kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Mütalaada, söz konusu sanıkların eylemleri noktasında iştirak tanımı değerlendirildiğinde; müşterek faillikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağının ‘fail’ konumunda olduğu belirtilerek, “Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılmasında verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, olay sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Müşterek faillikte aranan en önemli unsurlardan birisi, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hakimiyetinin bulunmasıdır. Bu halde, suçun gerçekleştirilmesi amacıyla, fiilin icrasına katkıda bulunan suç ortaklarının tamamının, bu katkıları dolayısıyla sorumlulukları bulunmaktadır” denildi.
"Fikir ve eylem birliği içinde hareket etmişler"
Mütalaada dosya içeriğinde soruşturma ve kovuşturma boyunca bulunan ve sunulan tüm kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu ve bu yönde desteklenen bilirkişi raporu, kriminal raporlar, ulusal kriminal büro raporu, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, olay günü sanıklar E.G.’ın, S.G.’ın, Y.G.’ın ve N.B.’ın olay saatinde A.G.’ın evi ve civarında bulundukları hususunun daraltılmış baz analiz raporu ve bilirkişi raporuyla tespit edildiğini belirtilerek, “Ayrıca 28/11/2024 tarihli ulusal kriminal büronun raporu ile de desteklenen ahır-ev bölgesinde olay saatinde gerçek-canlı hareketleri mevcut olup Narin G.’ın da ahır-ev bölgesine ulaştığının belirlendiği bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ortaya koymadıkları gibi fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle Narin G.’ın öldürülme saikinin kesin bir şekilde belirlenememesine sebebiyet vererek iştirak iradelerini ortaya koydukları, kasten öldürme suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasındaki tutumları da göz önüne alındığında Narin G.’ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme’ suçunu işleyen sanıklar E.G. ve Y.G.’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca, sanıklar S.G. ve N.B.’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, alacakları ceza miktarı nazara alındığında hükümle birlikte sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, sanıkların gerçekleştirdikleri eylemin niteliği, olayın oluş biçimi, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak haklarında TCK 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, mahkememiz nezdinde adli emanete kayıtlı materyallerin dosyada delil olarak saklanmasına, işlemiş oldukları suçun kasti suç olması nedeni ile haklarında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 1. fıkrası gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına, sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 63. maddesi gereğince cezalarından mahsubuna, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 325/1 maddesi gereğince tüm yargılama giderlerinin sanıklardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur” denildi.
Mütalaada ayrıca 27 Kasım’da dava dosyasına sunulan ve Van Kriminal Şube Müdürlüğü'ne gönderilerek ilgili videoların ses iyileştirilmelerinin ve söz konusu konuşmaların Türkçe tercümesi yapılmak üzere rapor talep edilen E.G.’ın evindeki kamera görüntüleri ile ilgili olarak da, “Şahsın ikametindeki kamera görüntülerinde yer alan kişilerin eylemlerinin kasten yaralama, tehdit, suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçları yönünden suç ve suç unsuru teşkil ettiği değerlendirildiğinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur” ifadeleri kullanıldı. (DHA)