MHP'liler Başbuğları Türkeş'i çabuk unuttu
MHP'liler İttihat ve Terakki’nin önemli isimlerinden Enver Paşa'yı ölüm yıldönümünde övgülerle anarken, merhum başbuğları Alparslan Türkeş'in Enver Paşa için dediklerini unuttu.
Osmanlı’nın son döneminde damga vuran İttihat ve Terakki’nin önemli isimlerinden Enver Paşa, 1914'te Almanya ile askeri ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etti ve savaş yıllarında Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili sıfatıyla askeri politikayı yönetti. Enver Paşa, Tacikistan'daki Pamir dağlarında bulunan Çegan tepesinde 4 Ağustos 1922 tarihinde, girdiği çatışmada öldürüldü.
Enver Paşa’nın ölüm yıl dönümünde sosyal medyada “Turan Orduları Başkomutanı” başlığı çok konuşulan konular arasına girdi. MHP başta olmak üzere milliyetçi siyasetçiler büyük övgülerle Enver Paşa’yı andı. MHP resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Turan Orduları Başkomutanı Şehid-i Ala ve Gazi-i Namdar Enver Paşa'yı Şehadetinin Yıl Dönümünde Saygı, Rahmet ve Dualarla Anıyoruz. Ruhu Şad Mekanı Cennet Olsun” ifadeleri kullanıldı. MHP’li ve bazı AK Partili milletvekilleri de sosyal medya hesaplarından anma mesajları yayımladı.
Ancak Gerçek Gündem'in haberine göre Anma mesajı yayımlayan milliyetçi siyasetçiler, MHP’nin kurucusu olan ve Ülkücülerin “Başbuğ” olarak andığı Alparslan Türkeş’in 90’larda yaptığı ve Enver Paşa’ya eleştiriler yönelttiği konuşmayı unuttular.
Türkeş, konuşmasında Enver Paşa’yla ilgili şunları söylemişti:
“İttihat Terakki fırkası var yakın tarihimizde. Enver Paşalar var, Talat Paşalar var, Cemal Paşalar var. Birçokları, ‘Efendim, bunlar çok beğenilir. Efendim, çok dürüst adamlardır. Doğru adamlardır, şöyle adamlardır. Bak, Enver Paşa gitti Türkistan'da şehit oldu.’ Ama koca Osmanlı devletini yıktıktan sonra neye yarar?
1908'de geldi, İttihat Terakki iktidar oldu. Onlar iktidar olduğu zaman Arnavutluk Osmanlı devletine bağlıdır. Osmanlı devletinin sınırları Adriyatik denizindedir. Rumeli bizim elimizdedir; Selanik, efendim, Manastır, Niş, Kosova, hepsi bizim idaremizdedir. Libya ve Çad bizdedir. Yani sınırımızın bir ucu Afrika'nın ortasında ekvator çizgisindedir. Arabistan, Yemen bizdedir. Yani Osmanlı devletinin bir ucu Hint okyanusundadır 1908'de. On sene sonra 1918'de hepsi gitmiştir, Anadolu da işgale uğramıştır, Anadolu da tehlikededir.”
Milliyetçi siyasetin en önemli isimlerinden Türkeş, Enver Paşa’nın komitacı olduğunu ancak devlet adamlığının başka bir şey olduğunu kaydetti.
Türkeş, İttihat ve Terakki’nin önemli isimlerini eleştirmeye şöyle devam etti:
“İşte İttihat Terakki, işte Enver Paşa, işte Talat Paşa, işte Cemal Paşa. ‘Efendim, çok vatanseverdiler, çok dürüsttüler. Hırsız değillerdi, bilmem ne değillerdi.’ Ama komitacıydılar! Komitacılıkla devlet adamlığı farklı şeylerdir. Bize akıllı, ileriyi gören devlet adamı lâzım. Milletini tanıyan, tarihini bilen kudretli devlet adamı lâzım. Kudretli insanlar olarak yetişmeliyiz. Bu dünya bir arenadır, bir yarışma arenası, bir mücadele arenasıdır ve bu mücadele çok merhametsizdir. Güçsüz olan, ayak altına düşene kimse merhamet etmiyor.”
Enver Paşa’ya dair anma mesajları yayımlayan MHP ve milliyetçiler, “Bağbuğ” olarak andıkları Alparslan Türkeş’in eleştirilerinin aksine Enver Paşa’yı büyük övgülerle sahiplendiler.