Merkez Bankası yeni faiz kararını açıkladı
Merkez Bankası piyasaların beklediği faiz kararını açıkladı. Politika faizi ekonomistlerin beklentileri doğrultusunda bir kez daha yüzde 14 seviyesinde sabit bırakıldı.
TCMB pek de merakla beklenmeyen faiz kararını açıkladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) bugün 2022'nin altıncı faiz kararını açıkladı.
TCMB, geçen yılın son 4 toplantısında faizde toplam 500 baz puan indirime gittikten sonra, bu yılın ilk 5 toplantısında bir değişiklik yapmadı.
TCMB'den yapılan açıklamada "Politika faizi ekonomistlerin beklentileri doğrultusunda bir kez daha yüzde 14 seviyesinde sabit bırakıldı." ifadeleri yer aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak 6 Haziran'da AK Parti'nin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Kimse bizden şunu beklemesin; bu iktidar faizi artırmayacaktır; tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz" demişti.
Eylül ayında faiz indirim döngüsüne başlayan Merkez Bankası, Eylül’den Aralık ayına kadar 500 baz puan indirerek politika faizini yüzde 19 seviyesinden yüzde 14’e kadar çekmişti.
45 Merkez Bankası faiz arttırdı
Son olarak ABD Merkez Bankası'nın 75 baz puanlık son artırımının hemen ardından İsviçre ve İngiltere merkez bankalarından da faiz artırımları geldi.
Özellikle İsviçre Merkez Bankası'nın 15 yılın ardından ilk kez faiz artırımına gitmesi piyasaları şaşırttı. ECB temmuzda faiz artırımlarına başlama niyetinde olduğunu açıkladı. Bu yıl dünya genelinde 45 merkez bankası faiz artırım kararı aldı.
İşte TCMB'den yapılan açıklama:
Etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik riskler yılın ilk yarısında olumsuz yönde gerçekleşmiş, dünyada iktisadi faaliyetin zayıflamasına sebep olmuştur. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmektedir. Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, temel gıda ve enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının sürmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Bu çerçevede, ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artmaktadır. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin arttığı gözlenmektedir.
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yılın başındaki güçlü büyümenin dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte sürdüğüne işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde turizm kaynaklı iyileşmelerin yanında enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, güçlendirdiği makroihtiyati politika setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda ilave tedbirleri uygulamaya alacaktır.
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.
Tahminler tuttu
TCMB, geçen yılın son 4 toplantısında faizde toplam 500 baz puan indirime gittikten sonra, bu yılın ilk 5 toplantısında bir değişiklik yapmamıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alınacak faiz kararı öncesi yapılan anketlerde ekonomistler bir kez daha tek tahminde birleşti.
PPK toplantısına ilişkin AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistlerin tamamı, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) yüzde 14'te sabit bırakılacağını tahmin ediyor.
17 ekonomistin katılımıyla sonuçlanan ankete göre, ekonomistlerin tamamı politika faizinin yüzde 14'te sabit bırakılacağını öngörüyor. Ekonomistlerin yıl sonu politika faiz oranına ilişkin beklentilerinin medyanı da yüzde 14 oldu.
Enflasyon zirvede
Merkez Bankası’nın faiz kararlarıyla birlikte kur krizi patlak vermiş, yıllık enflasyon 73,50’e çıkmıştı. Ekonomistlerin beklentileri ise 24 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonda zirvenin henüz görülmediği ve birkaç ay daha yükselişin sürebileceğini gösteriyor.
TL'nin değer kaybı sürüyor
Gevşeme döngüsünün tetiklediği kur krizi TL’nin 2021’de dolar karşısındaki kayıplarını yüzde 44 seviyesine taşımış, bu da artan ithalat fiyatları sebebiyle enflasyonu körüklemişti. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sebebiyle uzun süre dar bantta işlem gören TL, finansal piyasalardaki küresel gelişmelerin de öncülüğünde, dolar karşısında bu yıl yaklaşık yüzde 24 değer kaybetti.
Faiz indirimi beklenmiyordu
ForeksHaber anketine katılan 18 ekonomistin 17'si faizin değiştirilmeyeceğini öngörürken, 1'i yüzde 13,00 seviyesine indirileceği tahmininde bulundu.
2022 yıl sonuna ilişkin görüş belirten 9 ekonomistin tamamı faizi yüzde 14,00 olarak öngördü. Geçen ayki ankette 2022 sonu faiz beklentisi yüzde 14,00 seviyesinde bulunurken, tahminler yüzde 14,00-25,00 aralığında oluşmuştu.
Reuters anketine katılan 15 ekonomistin 14'ü de haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerin sabit bırakılacağı görüşünde. Bir katılımcı ise politika faizinin yüzde 13'e indirileceği görüşünde.
Merkez Bankası anketi neydi ?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre de katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi yüzde 14,00 oldu.