Merasim Sokak saldırısıyla ilgili iddianame

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Merasim Sokak'ta 17 Şubat 2016'da düzenlenen ve 29 kişinin hayatını kaybettiği bombalı terör saldırısıyla ilgili iddianame düzenleyerek mahkemeye gönderdi.

İDDİANAMEDE PYD LİDERİ SALİH MÜSLÜM DE ŞÜPHELİ OLARAK YER ALDI

Ankara'da 17 Şubat 2016 tarihinde, Merasim Sokak'ta askeri servis araçlarına yönelik düzenlenen ve 29 kişinin yaşamını yitirdiği intihar saldırıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Olayla ilgili hazırlanan iddianame, Ankara 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianame, mahkemece kabul edilirse aralarında PKK'nın üst düzey yöneticileri Murat Karayılan, Cemil Bayık, Fehman Hüseyin ile PYD lideri Salih Müslüm'ün de yer aldığı 68 şüpheli, "Devletin Birliğini ve Bütünlüğünü bozmaya teşebbüs" ile "Kasten öldürme" suçlamalarıyla 30'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanacak.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu'nun yürüttüğü soruşturma kapsamında, 3 savcı tarafından hatırlanan iddianame tamamlanarak, Ankara 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianamede, saldırıdan önce, terör örgütü PKK ve KCK üyelerinin Cizre ve Diyarbakır'da PKK'ya yönelik yapılan operasyonlara tepki olarak sosyal medya hesaplarından sivil alanlara yönelik saldırı çağrıları yapıldığı belirtildi.

SALDIRILARDA "ÖLÜM TİMİ" KULLANILDI

İddianamede, saldırıdan sonra yapılan soruşturmada, terör örgütünün bu tür saldırılarda kullanmak için oluşturduğu sözde Özel Kuvvetler bölümünde "ölüm timi" adı verilen yapılanma oluşturduğu, saldırıyı düzenleyen canlı bomba Abdulbaki Sömer'in de "ölüm timi'nde yer aldığı belirtildi. Diyarbakır'da ölü ele geçirilen bir teröristin üzerinden çıkan not içerisinde, Abdulbaki Sömer'in hayat hikayesinin yer aldığı ve Sömer'in 15-16 yaşlarından itibaren Gabar Dağı'nda eğitim aldığı ve daha sonra "ölüm timi" ekibine dahil edildiği anlatıldı. Terör örgütünün daha önce düzenlediği bombalı saldırılarda da bu birimde eğitim alan kişilerin kullandığı ileri sürüldü.

SALDIRIDA ÖRGÜTÜN ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİNİN SORUMLULUĞU VURGULANDI

İddianamede, örgütün yapısının olduğu bir şema yer alırken, şemada Abdullah Öcalan, KCK Genel Başkanı, örgütün üst düzey yöneticileri, KCK Genel Başkanlık Konseyinde; PYD lideri Salih Müslüm de KCK Yürütme Konseyi üyeleri içerisinde gösterildi. Eylemin örgütün Başkanlık ve Yürütme Konseyi üyelerinin bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği söylenen iddianamede, şunlar anlatıldı: "Ankara Merasim Sokaktaki canlı bomba eylemini, PKK/KCK terör örgütüne bağlı sözde özel kuvvetlere dahil Zınar Raperin kod adlı şüpheli Abdulbaki Sömer gerçekleştirmiştir. Sözde özel kuvvetler birimi örgüte canlı bomba eylemcisi yetiştirmekte, ayrıca yapılacak eylemin planlamasını, malzeme teminini, eylem masraflarının parasal olarak karşılanması işini de üstlenmektedir. Sözde özel kuvvetler sözde Amed Eyaleti altında yapılanmıştır. Amed eyaleti ise sözde özel kuvvetler dahil tüm birimleriyle sözde Orta Saha yapılanmasına bağlıdır. Sözde Orta Saha yapılanması ise, Halk Savunma Merkezi Karargah yönetimi altında Türkiye Kuzey Karargahı yapılanmasına dahildir. Belirtilen tüm bu birimler PKK/KCK terör örgütünün silahlı kanadı HPG altında yapılanmıştır. HPG ise PKK/KCK Yürütme Konseyine bağlıdır. Bu bağlılık örgütün hiyerarşik yapısı kapsamında organik, canlı, geçişken, etkin, faili emir-talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bir bağdır. Belirtilen hiyerarşik yapılanma ve organik bağ içerisinde yer alan her hangi bir birimin, bağlı bulunduğu üst birim sorumlularının bilgisi, talimatı olmadan örgütsel eylem ve faaliyette bulunması olanaklı değildir. Nitekim Ankara'daki patlama olayı ani gelişen bir olay olmayıp, izah edildiği üzere aylarca planlaması, hazırlıkları devam eden örgütsel bir eylemdir. Olayın hemen öncesinde 07/02/2016 tarihinden başlayacak şekilde PKK/KCK terör örgütü üst yöneticileri tarafından bilhassa metropollerde intikam eylem çağrıları yapılmıştır. Bu şekilde aylarca planlama ve hazırlıkları devam eden sansasyonel bir eylemden hiyerarşik yapının en tepesinde bulunan PKK/KCK (sözde) Başkanlık Konseyi ve Yürütme Konseyi üyelerinin bilgisi olmadığını söylemek mümkün değildir."

TAK PARAVAN OLARAK KULLANILIYOR

İddianamede, eylemi üstlenen TAK'ın, örgütün sivillere yönelik eylemlerde gelen tepkileri perdelemek için kullandığı bir taktik olduğu belirtilerek, şöyle denildi: "Ankara'da gerçekleştirilen canlı bomba eylemini PKK/KCK terör örgütünün alt birimlerinden TAK üstlenerek, bu konuda internet üzerinden açıklama yapmıştır. TAK örgütün tepki alan sansasyonel eylemlerini üstlenmesi amacıyla kurulmuş bir birimdir. Örgüt adına canlı bomba eylemcilerini yetiştiren ve örgütün üst yönetiminden verilen talimatlarla eylem planlamasını yaparak, uygulamaya koyan birim sözde özel kuvvetler olmasına karşın belirtilen gerekçeye dayalı olarak eylemi TAK üstlenmiştir. Sözde özel kuvvetlerin örgüt yapılanmasındaki yeri ve hiyerarşik bağlantıları yukarıda ayrıntıları izah edilmiştir. Ankara'daki canlı bomba eylemini gerçekleştiren Abdulbaki Sömer örgütün sözde özel kuvvetler birimine bağlıdır. TAK internet açıklamasında, Abdulbaki Sömer'i kendi elemanı olarak göstermesine rağmen, Bingöl'de ele geçirilen fotoğraflardan ve mektuptan da anlaşılacağı üzere Abdulbaki Sömer'in sözde özel kuvvetlere bağlı olduğu konusunda tereddüt yoktur. Bu bağlamda sözde özel kuvvetlerin örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde örgüt üst yönetiminde yer alan şüphelilerle bağlantıları yukarıda izah edilmiştir"

MÜŞTEKİLERİN BAZILARI FETÖ ŞÜPHELİSİ

İddianamede, olay sırasında yaralanan ve olaydan zarar gören yüzlerce müşteki yer aldı. Saldırı, askeri lojmanlara yönelik yapıldığı için saldırıda zarar gören müştekilerin çoğu asker ve asker yakını. Yapılan inceleme sonrası müştekilerden bazılarının, FETÖ şüphelisi oldukları belirlendi. Bu askerler arasında darbeci generaller Ali Kalyoncu, Sinan Süer gibi önemli isimler yer aldı. Dosyada, müşteki olarak yer alan FETÖ şüphelisi askerlerden bazılarının tutuklu olduğu, bazılarının ise firar olduğu belirtildi.

Sonraki Haber