MEB'de tecavüz ve taciz listesi skandalı
Suça, cinsel istismara ve tecavüze uğramış 872 çocuğun ismini açık açık yayınladılar...
Diyarbakır'da, emniyette haklarında işlem yapılan 872 çocuğun isimlerinin gönderildiği merkez Bağlar ve Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri'nin internet sitesinde yayımlanması kenti karıştırdı.
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, olay ile ilgili Bağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü ile 2 şube müdürünün görevden alındığını açıkladı. Diyarbakır Barosu, konu hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Eğitim-Sen ve Eğitim-Bir-Sen yaşanan olaya tepki gösterip olayın takipçisi olacağını belirtirken, Psikolog Özlem Tolan ise, yaşanan olayın çocukların psikolojisi üzerinde olumsuz etkisi olacağını ifade etti.
BAĞLAR VE YENİŞEHİR İSİMLERİ YAYINLADI
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'nün haklarında, 'Suça sürüklenen çocuklar', 'Sokakta çalışan ve çalıştırılan çocuklar' ile 'Mağdur edilen' çocuklar başlığı altında işlem yapılan ve bilgileri liste halinde Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderilen 872 çocukla bilgilerin Bağlar ve Yenişehir Milli Eğitim Müdürlüğünün resmi internet sitelerinde yayınlanması tepkilere yol açtı. Olayın ortaya çıkmasının ardından Bağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Hacı Ali Çelik, Şube Müdürü Vedat Deniz ile Yenişehir İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ayşegül Ağırbaş görevden alındı. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı. Kamuoyunda sadece Bağlar Milli Eğitim Müdürlüğü'nün çocukların isim ve bilgilerini paylaştığı ortaya çıktı ancak aynı gün Yenişehir Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de aynı listeyi yayımladığı ve sonradan kaldırdığı ortaya çıktı.
VALİ AKSOY: 1 MÜDÜR 2 ŞUBE MÜDÜRÜ GÖREVDEN ALINDI
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, yaşanan olay üzerine isim listelerini yayımlayan kişileri bulmak için çalışma yaptıklarını ve ilk aşamada Bağlar Milli Eğitim müdürü ve ilgili şube müdürünün görevden uzaklaştırdıklarını belirterek, "Konuyla ilgili müfettiş görevlendirdik. Bu çalışma iyi niyetle yapılmış ve çocukların okula kazandırılmasına dönük bir çalışmayı bu şekilde isimleri herkesin görebileceği bir şekilde Web sayfasından kaldırıldı ama belli bir süre yayınlanmış olması kabul edilebilir değil. Muhtemelen bir kasıt olmamasına rağmen haklarında işlem yaparak görevden uzaklaştırdık. Müfettiş görevlendirerek soruşturma başlattık "dedi.
İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNÜN BİLGİSİ VARSA ONU DA ALACAĞIZ
Vali Aksoy, Yenişehir İlçesi'nde de benzer bir durumun olduğunu ifade ederek, "İlk etapta önce şube müdürünü görevden aldık, eğer İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün de konudan haberi ve bilgisi varsa onu da aynı şekilde görevden uzaklaştırarak haklarında işlem başlatacağız. Bu kasıtlımıdır, bilinçli mi yapılmış mı yapılmamış mı bu soruşturmanın sonunda ortaya çıkacaktır. Çocukların isimlerinin bu şekilde yayımlanması kabul edilebilir değil, doğru bulmuyoruz. Burada tamamen ilgili kurumların işbirliği içinde çocukların okula kazandırılması ve okul eğitimlerinin yürütülmesi amacıyla başlatılmış olan bir çalışmaydı. Bir anlamda böyle gayri resmi olarak söylüyorum sanki sabote etmek ister gibi isimlerinin yayınlanmasını doğru bulmuyoruz "diye konuştu.
EĞİTİM-SEN: YAŞANAN SKANDAL
Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi Eğitim Sekreteri Erkan Keskin, çocukların kişisel bilgilerini, çocuklara yapılan işlemleri bu şekilde yayımlanmasının tam bir skandal olduğunu ifade ederek, "Meselinin birde arka planı var. Doğrusu çocukların bu şekilde bilgilerinin derlenmesi, emniyete geliş sebepleri, bu da meselenin kendisi bakımından sorunlu bir yaklaşım. Bu çocukların emniyette ifadeleri alınırken bir rehber öğretmen ve bir sosyal çalışmacı ile ifadeleri alınması gerekiyor. Kaldı ki, suç ehliyeti olmayan yani yaşları 9 civarında olan çocuklarda var bu listede. Emniyettin yaptığı işlemde sorunlu. Milli eğitimin meseleye yaklaşımı da sorunlu. Bir de bunların isim listelerinin sitede yayınlanması daha da sorunlu. Bizim açımızdan tam bir skandal. Hızla görevden almaları bizim açımızdan olumlu olarak değerlendirilebilir ama bu meselenin burada kalmaması gerekiyor. Bu tür durumlar tekrarlanıyor. Daha önce 200 çocuk toplumsal olaylara karıştığı için gözaltına alınmış halbuki bu çocuklar toplumsal sorunları kendi yaşadıkları ortamda toplumda duyarlılık gösteren ve toplumsal gösterilere ve eylemlere katılan çocuklar. Bunları bir suçlu gibi göstermek, kriminalize etmek, zaten bizim asla kabul edemeyeceğimiz bir sorundur. 872 çocuğun bütün bilgilerinin kamuda açık yerde yayımlanması bizim için tam bir skandaldır. Biz bu meselenin takipçisi olacağız" dedi.
EĞİTİM-BİR SEN: YAPILAN CİDDİ SUÇ VE FİŞLENME ANLAMINA GELİYOR
Eğitim-Bir Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, yapılan çalışmanın iyi niyet ile başlamış ve suça karışmış çocukların rehabilitasyon anlamında topluma kazandırılması ile ilgili bir çalışma olduğunu ifade ederek, "Emniyet tarafından Milli Eğitime buradan da ilçede rehber öğretmen kontrolünde 872 çocuk ile ilgili güzel bir çalışma yapılmak istenmişti. Ancak, özellikle bazı siyasetçilerin Milli eğitime el atması, ve ehil ve liyakat sahibi olmayan onlarca İlçe Milli Eğitim Müdürü var. Ve bunların atanması tamamen siyaset endeksli olursa elbette ki bu tür sorunlar olacaktır. Bağlar'da şube müdürünün hatasından kaynaklı bilgiler web sayfasına veriliyor ve bu listede çocukların bütün bilgileri kamuoyu ile paylaşılıyor. Aslında bu ciddi bir suç ve yine aynı şekilde toplumda bu insanların bilgilerinin paylaşılması fişlenme anlamına da geliyor. Siz bu çocukları toplama kazandırması gerekirken topluma afişe ediyorsunuz ve çocuklar toplumda sanki vebalıymış gibi bir algı oluşacak. Bunların aileleri yarın ne yapacak. Yine aynı şekilde Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de aynı şeyi yapmış ve burada bir ikilem var. İlçe Milli Eğitim Müdürü alınmamış bir başörtülü şube müdürü görevden alınıyor. Acaba siyaset devreye girip te birinin görevden alınması için devrede ise bunun peşine bırakmayacağız. Ortada bir suç varsa başın suçu yok alttaki memurun suçu var derseniz bir siyasetin devreye gereceğini söyleriz. Bunu yapanların çıksın hesabını versin. Ama birileri korunacaksa biz bunu kabul etmiyoruz" dedi.
BARO: SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Hazal Koluma, daha önce basına yayımlanan haberler üzerine biz bizzat hem yazılı, hem sözel anlamda Valilik ile görüşmeler yaptıklarını ve müracaatta bulunduklarını söyledi. Koluman, Valiliğin kendilerine çocukların isimlerinin topluma kazandırma amaçlı bir proje kapsamında emniyetten alındığını ve bu çocukların suç kapsamından arındırılarak topluma kazandırma babında eğitime kazandırılacağı anlamında bir yanıt aldıklarını belirterek, "Ancak, buna rağmen yazılı başvurumuzu yaptık ve bugüne kadar yazılı bir yanıt alamadık. Ancak, bugün itibariyle öğrendiğimiz kadarıyla ve basında yer alan haberlerden Bağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün web sitesinden bu çocukların isimlerinin yayınlandığı, ve yayınlanırken suça sürüklenen çocuk, intihara teşebbüs eden, tecavüz mağduru çocuklar diye ibarelerin kullanılmış olduğunu öğreniyoruz. Bu çok açık bir şekilde Uluslararası BM çocuk hakları sözleşmesine ülkemizdeki çocuk koruma kanununa aykırı bir husus olup aynı zamanda TCK'ya göre görevi kötüye kullanmak, ve görevi ihmal kapsamında değerlendirilebilecek durumlardır. Bu hususta hakikaten bir ihmal ve görevi kötüye kullanma var ise ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz. Bu bir soruşturma konusudur. Suç duyurusunda bulunma ve bu işin takipçisi olmaya kararlıyız" dedi.
ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI ÖRSELEYİCİ VE TRAVMATİK
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi psikolog Özlem Tolan, bu olayın çocuklar için, onların yakınları ve aileleri için son derece sarsıcı ve sıkıntılı bir durum olduğunu söyledi. "Keşke böyle bir durum yaşanmasaydı" diyen Tolan, "Çocuklar için gerçekten çok örseleyici ve travmatik bir durum olmuş. Çünkü, internet üzerinden herkesin ulaşabileceği bir şekilde bu bilgilerin verilmiş olması ve bunu çocukların öğrenmesi o çocukların iç dünyasında ciddi bir tahribata yol açacaktır. Kendilerine olan güven duyguları, kendilerini değersiz hissetmeleri, herkes bu alayı duydu, benimle ilgili ne düşünecek, bana nasıl gözle bakacaklar gibi geliştirecekleri düşünceler sonunda çok ciddi kaygı yaşamalarına yol açacaktır. Hatta yaşı 8-9-10 olan çok az sayıda çocuk söz konusu. Bunların yaşanabilecek durumlara karşı verebilecekleri tepkiler biz yetişkinler gibi olmayabiliyor. Çok daha anlık, tepkisel ve beklenmedik tavırlar sergileyebiliyorlar. Olumsuz sonuçlara yol açabileceğini ve ergenlerin bir birine karşı davranışlarında da olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilir. Birbirlerini dışlama, tanımama ve bir birlerine karşı zorbalık davranışları diye tanımlayabileceğimiz neticesi olumsuz olacak davranışsal sorunlar ortaya çıkabilir" dedi.
Psikolog Özlem Tolan, cinsel taciz ve tecavüze uğradığı için hakkında mağdur diye işlem yapılan ve isim ile bilgileri yayımlanan kız çocuklarının bulunduğunu ifade ederek, "Bir kız çocuğunun cinsel istismara taciz ve tecavüze maruz kalması zaten onun benlik bütünlüğü açısından çok örseleyici ve yaralayıcı bir durum. Ve toplumsal olarak bu çok gizli tutulan ve ona dikkat edilen bir durumdur. Bu şekilde deşifre edilmesi o kız çocuğunun hem istismarcılara daha açık kalması anlamına gelecektir, hem de kendine yönelik o güvensizlik, değersizlik hatta hiç istemediğimiz intihar düşünceleri ve girişimleri gibi çok olumsuz sonuçlara bile yol açabilir. Yine ailesi tarafından özellikle çok üzerinde çok daha yaralayıcı ve olumsuz davranışların ortaya çıkmasına yol açabilir "diye konuştu.