Mansur Yavaş'tan Ankaralılara bir müjde daha
Millet İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, Halk TV'de canlı yayın konuğu oldu. Yavaş, ‘Seçim Özel Programı'nda Şaban Sevinç ve Rahmi Aygün'ün sorularını yanıtladı.
Yavaş, Özhaseki'nin kendisine yönelik iddialarının sorulması üzerine, "Rakibim ilk aday olduğunda, 'Ben kirli siyaset yapmayacağım' derken aynı cümle içerisinde zillet ittifakı kelimelerini kullanmıştı. Ben de kendisine sosyal medyadan yanıt vermiştim. Gelen gideni aratır derler, şimdi bakıyorum, Özhaseki'nin dili uslubu Gökçek'i aratır hale geldi. En son konuşurken ‘Mansur Efendi Mansur Efendi’ diyor. Küçümser tavırlarla konuşuyor. Bunlar şöyle başladı; bir anket yaptırdılar herhalde, 'Mansur Ankara’da neden tuttu da Özhaseki ilgi görmedi' diye. Ben kaç yıldır siyaset yapıyorum. Gideceğimiz bir kapı olsun isteği var" yanıtını verdi.
"MAVİ PLAJ PROJESİNE HALK GÜLÜYOR"
Yavaş, "Neden bu kirli siyaseti yapıyorlar" sorusuna ise, "25 yıldır bir belediye başkanı var. 17 yıldır da aynı partiden hükümet var. Ama Ankara'nın hangi sorunu çözüldü? Ulaşım sorunu çözüldü mü? Musluktan su içebiliyor muyuz? Ailemizle birlikte gidebileceğimiz bir yeşil alan var mı? Ne vaat edecekler? Yapacakları bir şey yok. Sadece Özhaseki'nin ortaya çıkardığı şeyler, stat yapacağım diyor, e zaten o ihale edildi. İleri sürdüğü şeylerin bir çoğu hükümet programında. Bunların halkta karşılığı yok. Mesela belediye bir ekip oluşturmuşlar, AK Parti seçim ofislerine saldırtıp, bakın şimdiden başladılar demek için. Bunlar yapılmayacak şeyler değil, daha önce de yaşadık. İşte duvarlara yazılar yazdılar, her biji Mansur yazdılar. Bulduk kim olduğunu, belediyenin bir şirketinde genel müdür yardımcısı. Ben mesela vatandaşların içindeyim, ellerini sıkıyorum, konuşuyorum. Ama onlar anca salon toplantılarına katılıyorlar. Aramalar yapıyorlar, barikatlar kuruyorlar orada da. Tepki almaktan korktukları için halkın arasına çıkamıyorlar. Bana projesi yok diyorlar. Biz sorduk Ankaralı’ya ne istiyorsunuz diye? Sorunlar belli. Ekonomik kriz var. Biz gerekirse bir metronun içlerinden bir tanesini iptal edip, ne kadar aç açıkta insan varsa onların ihtiyacını karşılamaya hazırız. Hem yapacağımız yardımları hem de Ankara ekonomisini kalkındıracağımız projeleri anlatıyoruz ama projesizlikle suçlanıyorum. Kendisi çıkıyor Ankara'ya Mavi Plaj projesinden bahsediyor. İnsanlara söylüyorum bunu tabi haklı olarak vatandaş gülüyor. Kendisi Kayseri'de verdiğim bütün sözleri tuttum diyor. Şehr-i Derya projesi demiş, ortada yok. Kızılırmak suyunu şehrin ortasından geçireceğim demiş, gondolları almış ama Kızılırmak suyu ikna olmamış. Artık bu millet çılgın projelerden bıkmış" diye konuştu.
"ASFALT KATILIM PAYI HACİZLERİ KALKACAK"
Asfalt katılım paylarının akıbetinin sorulması üzerine Yavaş, "Mazbatayı alır almaz, yapacağımız ilk iş bu asfalt katılım payları nedeniyle tapularda konulan hacizleri kaldırmak olacak" yanıtını verdi.
Ankapark'ın akıbetinin ve harcanan paranın sorulması üzerine Yavaş, şunları söyledi:
"Olay şudur; bir proje yapılırken projenin fizibilitesi yapılır, nereye hangi konulacak, oyuncaklar nereye konulacak, kaç tane eleman lazım ve dolayısıyla bunların maliyeti tartışılacak. Projeyi ona göre büyültüp, küçültürsünüz ve yapılır. Ama benim duyduğum kadarıyla başlangıçta böyle bir şey yok, peyderpey yapılmış. Açıklanan rakamların 2-3 misli olduğunu göreceksiniz. Masrafa dahil etmedikleri var. Bir başka tartışma konusu da “bunu Atatürk Orman Çiftliği’ne neden yaptınız?” Bu arada parantez içinde söylemek istiyorum; Çankaya Belediyesi’nin de Atatürk Orman Çiftliği projesi var aynı zamanda bizim de kent ormanı projemiz var. Benimki şu an bir tasarı. Uğur Mumcu parkı var Çankaya Belediyesi’ne ait. Çok kalabalık olan bir yer. Demek ki bu büyük bir ihtiyaç, büyütmemiz gerekiyor. Bununla ilgili projelerimiz var. Büyük bir yeşil alan yapacağız. Ankapark’a gelecek olursak, burayı kiraya verdiler 8-10 defa ihale açtılar ve kimse tutmadı. Çok değerli bir yatırım olsaydı böyle olmazdı. Oraya sayın cumhurbaşkanının verdiği rakamla 1 milyar 250 milyon lira harcandı diyelim, 1 milyar 250 milyon liralık alet edevatı siz bir işletmeciye verdiniz, 2 yıl sonra makinaların çoğu eskidi, bozuldu, kırıldı ve işletmeci ben çalıştırmıyorum dedi, ne talep edeceksiniz? Ben buranın israf olduğunu düşünüyorum. İşletmeci çalıştırırsa da artık yapacak bir şey yok çünkü şöyle düşünmek lazım; buraya Ankaralı’nın parası harcandı. Burası bizim elimizde kalırsa ne yapıp da zararı en aza indirebiliriz bunun çözümlerine bakacağız. Ölsün, çürüsün gitsin demeye hakkımız yok tabi ki. Sayın Mustafa Tunalı 400 milyon dolardan bahsetmişti. Özhaseki 250 milyon dolar diyor ama bunu 250 lira der gibi diyor. 250 milyon dolar da olsa Ankaralı’nın parası ile yapıldı."
PROJELERİNİ ANLATTI
Yavaş, Kızılay Projesi'nin sorulması üzerine "Kızılay’da bir çok işyeri var. Bunların dış cephelerinin yenilemek suretiyle, bir de büyük bir katılımla referandum suretiyle, sadece toplu taşıma araçlarına açmayı düşünüyoruz. Bunu esnaf ve vatandaş kabul ederse yapacağız elbette. Buradaki amaç ise şudur; AVM’lerin içerisindeki kiralar çok yüksek, kiralar çok yüksek olunca satışa konulan malların da fiyatları çok yüksek oluyor. Çünkü masrafa ilave edilerek belirleniyor. Halbuki Kızılay’da binlerce dükkan var, binlerce de alternatif var insanlar için. İnsanlar açık havada istedikleri gibi alışveriş yapabilecekler. Hem seçenek çok hem de fiyatlar daha uygun olacak. Kızılay, Ulus buralar bizim için önemli. Bu alanlar bizim çöküntüye bırakabileceğimiz alanlar değil, buralar Ankara’nın tarihi. Kızılay’ın yaşaması gerekiyor" yanıtını verdi.
Yavaş, Kızılay'ın yayalaştırılma projesini de şöyle anlattı:
"Toplu taşıma ile çözülür bu. Günü birlik çözümlerle çözülemez. Ne kadar çok yol yaparsanız o kadar çok trafik yaratırsınız. Bu geçici çözümdür. Daha fazla aracın trafiğe çıkmasını teşviktir. Toplu ulaşım sorunu çözüldüğü zaman insanlar araba almak zorunda kalmayacak, özellikle dar gelirli aileler. Arabanın masrafları da ayrıca yük oluyor. Bütün dünya bunu toplu taşıma ile çözmüş. Bir ikincisi tek başınıza sosyalleşemezsiniz. Toplu taşıma sosyalleşmeyi artırır. Bununla ilgili metro, havadan raylı sistem, raylı sistem, metrobüs projelerimiz var. Tabi ki otobüslerimiz devam edecek. Halk otobüslerimizin sayıları 5 yıl önce ile aynı lakin nüfus iki katına çıkmış. Burada bir aksilik var. Ulaşım siştemini geliştireceğiz. Bir araya gelip neden zarar edildiğini konuşacağız, isteklerini kullanacağız. Ortak akıl olarak hareket edeceğiz. Oturup Ankara’nın trafiğini nasıl çözeceğimizi tartışacağız. Metro konusu da önemli. Ben metroların yapılabileceği kanaatindeyim hala. Ankapark’a harcanan paraya iki tane metro yapılabilirdi. Hafriyat gelirleri belediyeye gelmiyor, billboard gelirleri gelmiyor, otopark gelirleri gelmiyor. Geçen seçimin en heyecanlı tartışması buydu. İmar rantları var mesela. 17 katrilyon rant vardı. Melih Gökçek çıktı televizyonda rant var ama belediyeye gelemiyor dedi. Ama 2014’ten sonra aktardılar. Bundan sonra biz bu imar rantlarını da belediyeye aktrarmak suretiyle bunun bir çoğunu dar gelirli ailelere konut için kullanacağız. Yani rantı halka paylaştıracağız geri kalanını da metro gibi, yeşil alan projeleri gibi harcamalarda kullanacağız"
Yavaş, projeleri arasında yer alan Dikey Tarım Projesini ise şöyle anlattı:
"Dikey Tarım dediğimiz bir sitenin içerisinde kapalı bir alanda bile olabiliyor. Topraksız seracılık ama çok daha verimli. Çok karlı. Türkiye’de denenmiş ama başarılamamış fakat ısrar etmek lazım. Bazı siteler bunu deneyebilirler. Sadece bir TIR’dan daha büyük bir bölümde o siteye yetecek sebze üretilebilir."
“BİZ SEÇİLDİKTEN SONRA BELEDİYE SADECE İŞİNİ YAPACAK”
"Hak yerini bulacak sloganınız nasıl ortaya çıktı?" sorusuna yanıt veren Yavaş, "Bunu aslında geçen seçimde insanların kabul etmediği şaibeli sonuçlar için yapmıştık ama son atılan iftiralardan sonra, artık gerçekten hak yerini bulacak ve Ankara kazanacak. Sayın Hüsamettin Cindoruk da 60 yıllık bir hukukçu olarak bize atılan iftiraları anlatmış ve tamamen de bizi haklı bulmuş. Hakkını vermem lazım ona çok çok teşekkür ediyorum. Hükümet yetkilileri de benim haklılığımı biliyorlar bence bilmemeleri mümkün değil. Elde edilmeyen gelirden vergi mi olur? Ben serbest meslek makbuzu kesiyorum. Kanunda hüküm var; para cebinize girmeden makbuz kesemezsiniz. Ne vergi kaçırması? Kumpas tutmadı. Şöyle bir durum var Ankara’da; bu söz Haluk Koç’a ait; “Türkiye’de ve Ankara’da muhalefetin seçime girmesi serbest ama seçimi kazanması yasak.” Gerçekten de öyle, her aday olana bir şeyler söyleniyor, küçük yerin belediye başkanıydı, tecrübesi yoktu. Bu bir haksa biz bu hakkı kullanıyoruz. Bu seçimlerde savaşa gider gibi gidiyoruz ama biz farkımızı göstereceğiz. Seçimi kazandığımız akşam zafer kazandık demeden bize yakışan bir şekilde tüm Ankaralıları kucaklayacağız. Ankara’da kirli siyaseti yerin altına gömeceğiz. Biz iş başına geldikten sonra sadece belediye işini yapacak. Ben hizmetimle görünür olacağım. Kimseye karışmazsanız her yerde korumayla dolaşmak zorunda kalmazsınız. Eğer her yere korumalarla gitmek zorunda kalacaksam bunu istemiyorum. "