Mali'de Halk Hayatta Kalabilmek İçin Göç Ediyor
Ülkenin kuzeyindeki silahlı gruplar ile ordu arasında çatışmaların sürdüğü Mali'de yaşananlardan en büyük zararı halk görüyor - Dakar Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden araştırmacı Maiga: - "BM'nin açıkladığı son verilere göre 200 bin kişi başka ülkele
DAKAR (AA) - CEMİL ÖKSÜZ - Mali'de ayrılıkçı gruplar ile yönetim arasında 2012'de başlayan çatışmaların ardından on binlerce kişi komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldı.
Ülkenin kuzeyindeki radikal silahlı gruplar ile hükümet arasında Haziran 2015'te imzalanan barış anlaşması da soruna çözüm olmadı. Dakar Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden İbrahim Maiga, bir zamanlar "demokrasi ve istikrarın örneğiydi" dediği Mali'de yıllardır süren terör olaylarını AA muhabirine değerlendirdi.
Araştırmacı Maiga, yaklaşık 15 milyonluk nüfusunun yüzde 95'i Müslümanlardan oluşan Mali'nin bugünkü durumunda en çok Libya savaşının etkisinin olduğu görüşünde.
- Dört önemli halk ayaklanması
Mali'deki gelişmeleri yakından takip eden Maiga, ülkenin Fransızlara karşı bağımsızlığını kazandığı 1960 yılından bugüne kadar önemli dört halk ayaklanması gördüğünü belirtti.
Berberilerin bir kolu olan ve yoğunluklu olarak ülkenin kuzeyinde yaşayan Tuareglerin, ilk kez 1963'te ayaklandığını kaydeden Maiga, bunun ordu tarafından bastırıldığını ancak 1991'de tekrar patlak verdiğini söyledi.
Maiga, 1995 ve 2009 yılında yapılan barış görüşmeleriyle sona eren isyanların, Libya iç savaşı sırasında Muammer Kaddafi'nin yanında savaşan Tuareglerin, Kaddafi'nin devrilmesi üzerine ülkeye geri dönmeleriyle tekrar canlandığını dile getirdi.
- "Ekonomik dışlama ve yanlış yönetim ayaklanmaları artırdı"
Tuareglerin ülkenin kuzeyinde İslami esasların geçerli olduğu bağımsız bir yönetim kurduklarını ilan ederek güneye doğru (başkent Bamako'ya) yöneldiklerini belirten Maiga, "Özellikle bağımsızlıktan sonra elit kesim, olayların merkezi haline gelen ülkenin kuzeyine karşı ciddi bir ön yargı içine girdi. Tüm bunlar bölgenin, ülkenin siyasi ve ekonomik yatırımlarının, ilerlemelerinin dışında bırakılmasına neden oldu." dedi.
Bu durumun farklı terörist grupların özerklik düşüncesini beslediğini kaydeden ve 2012'de ortaya çıkan olayların öncekilerden farklı olarak cihat söylemlerini de içerdiğini vurgulayan Maiga, şöyle devam etti:
"Ayaklanmalarda, yanlış yönetim, ekonomik dışlama ve yolsuzluk gibi yapısal sorunların yanında özellikle Libya savaşının Sahra ülkelerinde bıraktığı etki öne çıkıyor. Mali 2012'ye kadar kıtada demokrasi ve istikrarın örneğiydi. Mali'nin şu anki durumu ise onu her fırsatta öven dış partnerler için sorun oldu. Ayrıca, Mali, coğrafi konumu itibarıyla Sahra Bölgesi'nin merkezinde bulunuyor. Bu bölgede ise doğal kaynaklara ulaşım, terörle mücadele ve yasa dışı göçmenlik gibi konular gündemde."
- "Yaşananlardan en çok halk zarar görüyor"
Uluslararası toplumun Mali ile çok yakından ilgilendiğine dikkati çeken Maiga, Haziran 2015'te isyancı gruplar ile hükümet arasında barış anlaşması imzalanmasında da bu uluslararası aktörlerin katkısı olduğunu belirtti.
Mali'de yaşananların en çok bölgedeki sivil halkı etkilediğini kaydeden Maiga şunları söyledi:
"Olaylar nedeniyle çok fazla insan evinden, doğup büyüdüğü yerlerden göç etmek zorunda kaldı. Halkın bir kısmı Cezayir, Burkina Faso, Moritanya ve Nijer'e doğru gitti. Birleşmiş Milletler'in (BM) açıkladığı son verilere göre, 200 bin kişi başka ülkelere göç etti. Olayların yoğun olarak görüldüğü Mali'nin kuzey kesiminin nüfusu 1,5 milyon. Göç edebilenler aslında her şeye rağmen şanslı olanlar çünkü çok sayıda insan bu olaylarda hayatını kaybetti, birçoğu yaralandı veya tacize uğradı, kimi kaçırıldı ve zorla evlendirildi."
Mali askeri gücünün ülkenin güneyinde ve merkezinde tek başına yürüttüğü operasyonların yanı sıra kuzeyde de BM güçleriyle ortak çalıştığını anlatan Maiga, "Mali ordusunun ekipman ve istihbarat konusunda daha fazla desteğe ihtiyacı var." ifadesini kullandı.
- "Olaylar Burkina Faso'ya da sıçrayabilir"
Mali uzmanı araştırmacı, son bir yılda ülkenin merkezindeki Mopti bölgesinde ciddi sıkıntılar yaşandığını anlatırken, geçen ağustosta aralarında BM görevlilerinin de yer aldığı rehine eyleminde ve Bamako'daki otel saldırısında çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Maiga ayrıca, Mali'de teröristlerin etkisiz hale getirilememesi durumunda, olayların komşu ülke Burkina Faso'ya da sıçrayabileceğine dikkati çekerek, bir süre önce Mali'nin diğer bir komşusu olan Fildişi Sahili'nin iş birliğiyle sınır bölgesinde terörist gruplara karşı operasyon düzenlendiğini ve başarı sağlandığını vurguladı.
Operasyonların terörü etkisiz hale getirmekte tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Maiga, "Mali hükümeti, ülkenin kuzeyindeki varlığını halka daha çok hissettirmeli. Barış anlaşmasının uygulanmasını ve sosyo-ekonomik şartların iyileştirilmesini bir an önce sağlamak gerekiyor." ifadesini kullandı.