Mahir Ünal'dan ''Boğaziçi'' tepkisi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylara ilişkin tepki gösteren bir açıklamada bulundu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, partisinin Kazım Karabekir Spor Salonu'nda düzenlenen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da telekonferansla katıldığı Iğdır 7. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, siyasette verilen mücadelenin hangi gerekçeyle verildiğinin bilinmesi gerektiğini ve bunun çok önemli olduğunu belirtti.
CHP'li Özkoç'tan Bakan Soylu'ya tepki: İçişleri Bakanlığı uyuyor mu?
Siyasetin millet iradesini sandıktan alıp devlet iradesine yansıttığı ifade eden Ünal, şunları kaydetti:
"Millet iradesi tek egemen iradedir. Biz bu siyaseti kendi irademize ve millet iradesine sahip çıkmak adına yapıyorsak o halde iradesine sahip çıkmayanlara, iradesi olmayanlara, kendi iradesiyle hareket etmeyenlere, millet iradesine saygı duymayanlara siyasetçi diyebilir miyiz? Bugün bizim karşımızda siyaset yaptığını söyleyenler öncelikle şunu bilmeliler; siyaset meşru bir zeminde yapılır. Yani siyaset yapan kişi devleti, devletin kurallarını, anayasayı, seçilmiş hükümeti meşru görmek durumundadır. Valiye, kaymakama militan diyen, hakime, savcıya satılmış diyen, gazeteciye yandaş diyen, sanatçıya hakaret eden, öğretmene, çiftçiye hakaret eden, anayasayı, Cumhurbaşkanını gayri meşru ilan eden bir anlayışın sahiplerine siyaset yapıyorlar, siyasetçi diyemeyiz."
"DİCLE'NİN KUZULARINI KURT KAPMASIN DİYE SİYASET YAPIYORUZ"
Ünal, AK Parti'nin 81 ilde 83 milyon vatandaşı bir gördüğünü ve tamamına "aziz milletimiz" dediğini dile getirerek, "Biz bu mücadeleyi bu milletin huzurunu kaçırmak isteyenlere, bu milletin demokratik siyaset amacını, silahın, şiddetin, terörün gölgesinde kaybetmek isteyenlere karşı mücadele için yapıyoruz. Biz bu siyaseti belediyelerin iş makinesiyle yolları kazıp oralara el yapımı patlayıcılar yerleştiren, bu ülkenin şehirlerini adeta cehenneme dönüştüren ve bu ülkenin şehirlerinde özerklik ilan etmeye kalkışan, bu ülkenin birliğine ve bütünlüğüne saldıran ve derdi siyaset olmayan, kendi iradesi bulunmayan, dağdan talimat alanlara karşı bu mücadeleyi yapıyoruz. Biz Dicle'nin kuzularını kurt kapmasın diye siyaset yapıyoruz." diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesinde çıkan olaylara da değinen Ünal, şöyle devam etti:
"İlgisi olmayan, dışarıdan gelenlerin öğrencilerimizi bahane ederek başlattıkları olaylar var. Cumhurbaşkanından valisine, sanatçısına kadar herkese hakaret eden ve herkesi gayri meşru ilan eden ve siyasetle işi olmayan bir partinin il başkanı oraya gidiyor, kendisinin DHKP-C sempatizanı olduğunu biliyoruz, bunları zannediyorlar ki biz unuttuk. Bu ülkenin savcısı şehit edildiğinde, Şehit Savcı Selim Kiraz için üzülmek yerine savcımızı şehit edenlere karşı nasıl sempati beslediklerini unutmadık. Gazetelerinde, televizyonlarında DHKP-C militanlarını nasıl meşrulaştırmaya çalıştıklarını unutmadık. İntihar bombacısı ve bir örgüt üyesi olan kişi için hangi övgüleri dizdiklerini ve hangi mağduriyetleri oluşturduklarını unutmadık. Hendek kazanların için arkadaşlarımız dediklerini, bu ülkenin huzuruna saldıranlar, bu ülkenin dirliğine, düzenine saldıranlar için arkadaşlarımız dediklerini de unutmadık."
"BİZ SİZİN GEZİ'DE NE YAPMAK İSTEDİĞİNİZİ BİLİYORDUK"
Ünal, Boğaziçi Üniversitesindeki eylemlere ilişkin gözaltına alınanlardan 79'unun bazı terör örgütlerine üye olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dün akşam İçişleri Bakanımız açıkladı, gözaltına alınanlardan 79 tanesi DHKP-C ve TKP-ML üyesi. Şimdi nerede öğrenci? Hani öğrenci? Biz sizin ne yapmak istediğinizi biliyoruz, biz sizin Gezi'de ne yapmak istediğinizi biliyorduk. Dün akşam sosyal medyada bir sloganı dillendiriyorlar; "kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet" biz bu sloganı da biliyoruz. Bu sloganı Abdülhamid Han'ı halletmek için harekete geçenlerin ve tahttan indirilirken kimlerle gittiklerine bir bakın, Emanuel Karasu kimdir bir bakın ve şimdi bakıyorum Persilvanya'dakinin yanında saf tutan FETÖ'cü tweet atıyor; 'kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet' diye. Bakıyorsun aynı tweeti CHP'nin milletvekili dağıtıyor, radikal bir solcu dağıtıyor. Siz hangi iradenin mensuplarısınız, hangi iradeyle hareket ediyorsunuz, referans olarak neyi alıyorsunuz? Referans olarak demokrasiyi aldığınızı varsaysak demokratik siyaset, hiçbir şiddeti, silahı, vandallığı kabul etmez."
"SÖZ KONUSU TÜRKİYE OLUNCA DEMOKRASİ ANLAM MI DEĞİŞTİRİYOR"
İsviçre'de protesto eylemlerinin terör eylemi sayılacağının, Danimarka'da başbakanın maketini yakan üç kişinin tutuklandığını hatırlatan Ünal, şöyle devam etti:
"Biden kongre baskını gerçekleştirenleri terörist ilan etti. Twitter Trump şiddet çağrısı yaptı diye hesabını askıya aldı. Biden, Trump şiddet çağrısı yaptı diye Trump'ı terörizme destek olmakla suçladı. Baktığınız dünyadaki fotoğraf bu ama bu ülkede isyan çağrısı yapan, bu ülkede şiddet çağrısı yapan, 52 kişinin hayatını kaybetmesine sebebiyet veren, 'HDP bir Öcalan projesidir' diyen, 'PKK bir Öcalan projesidir' diyen, 'tabii ki PKK ile hareket ediyoruz' diyen bir eş başkan için bugün özgürlük çağrısı yapıyorlar. Sizin demokrasi dediğiniz ülkelerde durum buyken Türkiye'ye gelince şekil mi değiştiriyor, şiddet anlam mı değiştiriyor? Söz konusu Türkiye olunca demokrasi anlam mı değiştiriyor? Demokrasi halkın temsilcileri eliyle kendisini yönetmesidir."
Mahir Ünal, Türkiye'nin koronavirüs salgınını dünyada en iyi yöneten 5 ülkeden biri olduğuna vurgu yaparak, "Sağlık altyapımızla, eğitim altyapımızla, her alanda yaptığımız hazırlıkla 18 yılda adeta bizi bu büyük salgına hazırlamış. Bardak yüzde 80-90 oranında bu 18 yılda dolduruldu, bunlar yüzde 10'luk boş kısmı konuşuyorlar. Sizin zamanınızda bırakın bardağın dolmasını ortada bardak yoktu." dedi.
Kongrede tek listeyle gidilen seçimde mevcut İl Başkanı Ali Kemal Ayaz yeniden il başkanı olarak seçildi.